*Şen Sineması'nın yazlık kısmı, Fotoğraf: Yücel Tunca
"Eski bir palamut deposundan dönüştürülmüş Şen Sineması'nın hikâyesini anlatmak için çıkılan yolun, otuz iki kısım tekmili birden Bergama sinemalarının 97 yıllık hikâyesine varacağını kim bilebilirdi?"
Belgesel fotoğrafçı Yücel Tunca, "Bu sinemanın hikâyesini mutlaka anlatmalıyım" diyerek başladığı projesi "Sinema Bergama" üç yılın sonunda izleyenle buluşuyor.
Bergama'da 1924'te Bolşevik Cavid Bey'in başlattığı sinema serüvenini günümüz sinemaları, Bergama'nın kent kültürü, gündelik yaşamını da içine katarak ilmek ilmek dokuduğu bir bir web belgesele dönüştürdü Tunca.
55 kişinin katıldığı sözlü tarih yöntemi ile kayıt altına aldığı bilgi ve anılar, arşiv görüntüleri, fotoğraflar, illüstrasyonlar, ses kayıtları ve özel müziklerle birleşti.
"Yıldan yıla, kendi içine kapalı bir kasaba olmaktan çıkıp kentleşen Bergama, onu tanımak için sabırsızlanan herkesin kulağına binlerce yıllık kesintisiz hayatının sayısız hikâyesini fısıldamaya çok hazır" diyen Yücel Tunca "Sinema Bergama"yı anlattı.
Kasabanın sosyal ve kültürel tarihiyle de paralel
Sinema Bergama projesi nasıl başladı, nasıl dönüştü? Araştırma, belge toplama, röportaj sürecinden söz edebilir misiniz.
Yaklaşık beş yıl önce İstanbul'dan Bergama'ya taşınmaya karar verdiğimiz dönemde, Bergama'daki arkadaşlarımız, halen çalışmakta olan eski bir sinemadan bahsediyorlardı. Kimisinin eski bir deve damından, kimisinin de eski tütün deposundan bozma olduğunu söylediği taş yapının içindeki sinemayı, yani Şen Sineması'nı ancak bir yıl sonra görebildim ve benim için hikâye o gün başladı!
Solda Yücel Tunca.
"Bu sinemanın hikâyesini mutlaka anlatmalıyım" diye düşünürken başka başka Bergamalılarla tanıştıkça konunun Şen Sineması ile daraltılamayacak kadar büyük, etkileyici ve aslında kasabanın sosyal ve kültürel tarihiyle de paralel olduğunu fark ettim.
Bu süreçte Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç ile bir sohbetimizde kasabanın en eski sinemacısının Bolşevik Cavid Bey diye bilinen Cavit Gizer olduğunu öğrendim. 1924'ten, verem nedeniyle hayatını kaybettiği 1950 yılına kadar sinemacılık yapan gerçek bir Bolşevik'in çıkış noktamı oluşturması kaçınılmaz hale geldi.
Bergama'nın son yüzyılından bir kesit
Aynı günlerde Bergama'nın üç kuşaktır çerezcilik yapan Simit ailesinden Nejat ve Yüksel Simit ile tanışmıştım. Dedelerinden itibaren Bergama sinemalarının önlerinde ve büfelerinde çerez satan ailenin bu iki üyesi, araştırmalarımda bana yardımcı olmak için adeta birbirleriyle yarıştılar. Nihayetinde sevgili Nejat Simit, projenin yerel ilişkiler danışmanı olarak, başka koşullarda tanışmamın çok zaman alacağı insanlarla tanışmamı, sözlü tarih çalışması kapsamında 55 kişi ile bire bir görüşmeler yapmamı kolaylaştırdı.
Şen Sineması'nın yakın zamana kadar kullanılan makinelerinden biri. Fotoğraf: Yücel Tunca
2018 yılının son aylarında başladığım araştırma ve görüşmelere, bir başka Bergamalı İsmail Hakkı Güzeler de kendi araştırmalarında biriktirdiği sinemalarla ilgili onlarca gazete ve dergi haberini benimle paylaşarak çalışmanın derinleşmesine katkıda bulundu. Bütün bu gönüllü katkıların dışında yerel araştırmacıların ve çeşitli akademisyenlerin kitaplarından, yayınlarından yaptığım okumalar da anlatının sağlam zemine oturmasını sağladı. Sonuçta ortaya çıkan bütüne baktığımızda, bunun sadece Bergama sinemalarının hikâyesi olmadığını, Bergama'nın sosyal ve kültürel hayatının son yüzyılından bir kesit olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Gramofonda Beethoven, sandalyede Tan gazetesi: Bolşevik Cavid Bey"Bergama'nın ilk sinemasını 1924 yılında açan Bolşevik Cavid Bey (Cavit Gizer), 1888 yılında Manastır'da doğmuş ve daha sonra ailesi ile Anadolu'ya göçmüş. Cavid Bey'in Bergama'ya yerleşme tarihi ve bu göçün hikâyesini tam olarak bilemiyoruz. "Bergama'da tütüncülük, otelcilik, kahvehane ve sinema işletmeciliği yaptığını biliyoruz. Oteline verdiği 'Cumhuriyet' adını daha sonra, açtığı ikinci sinemanın da adı olarak kullanıyor. Dönemin muhalif, sol gazetelerinden Tan okuyucusu ve sinema seyircisine gramofondan Beethoven dinleten biri Cavid Bey. "1920'lerin, 30'ların Bergama'sında onun sineması bir tür aydınlanma mekânı. Elektriksiz kasabada jeneratörle filmler oynatan Cavid Bey, film aralarında nutuklar atıyor, çocuklara sinema ve klasik müzik beğenisi kazandırmak için onları çoğu zaman parasız içeri alıyor. Köylere araba gönderip, köylülerin sinemaya gelmesini sağlıyor. İlk sesli ve ilk renkli sinema makinesini o getiriyor Bergama'ya, ilk yazlık sinemayı o açıyor. 1950 yılında öldüğü güne kadar piyasadaki en iyi yabancı filmleri onun sinemasında, Cumhuriyet Sineması'nda seyrediyor Bergamalılar. | |
"Kitap olarak da basılmalı"
Bu bir web belgeseli projesi. Fotoğraf, müzik, video gibi çoklu medya özelliği içeriyor. Bu türe alışkın olmayan ziyaretçiler-izleyiciler site içinde nasıl bir güzergah izlemeli?
"Sinema Bergama" web belgeseli, alışıldık formuyla bir belgesel sinema örneği değil. Dijital çağın çoklu medya olanaklarını değerlendirmeyi hedefleyen, sadece web üzerinden izlenebilecek, okunabilecek, dinlenebilecek ve bakılabilecek bir formatı var.
İşlemeye çalıştığım konunun kitap formatına da uygun olduğunu, hatta mutlaka bir kitap olarak basılıp, kalıcılaşması gerektiğini düşünüyorum. Öte yandan fotoğraflar, videolar, sesler, müzikler ve metinlerle harmanlanmaya son derece uygun bir yapısı ve belge birikimi de olduğu için web belgesel biçiminde tasarlanıp sunulması çok isabetli olacaktı.
Şeytankırı mevkiinde uzun zamandır atıl durumda olan yazlık Onur Sineması. 2020'de yerine bina inşaa edilmek üzere yıkıldı. Fotoğraf: Yücel Tunca
Belgesel sinemanın olanaklarıyla da belirli sınırlar dahilinde anlatılabilecek bu hikâyeyi, metin ve fotoğraf ana ekseni etrafında öreceğim çoklu medya olanaklarıyla anlatmayı tercih ettim çünkü bir belgesel fotoğrafçı olarak bu yöntem bana çok daha yakın, çok daha tanıdıktı.
Web belgesel: Fotoğraf, video, kupür, ses...
Geçmiş yıllarda web belgeseller ile yakından ilgilenmiş, bu konuda çeşitli sunumlar yapmıştım. Bu sayede kapsam ve yöntem belirlemek kolay oldu, diyebilirim. Elbette şu bir sorun: Türkiye'de web belgesel örnekleri son derece sınırlı. Bir ya da iki dikkate değer çalışma var fakat bunlar da daha ziyade Batı medyasında karşılık bulan, Türkiye izleyicisine yeterince ulaşamayan örnekler. Durum böyle olunca, "Sinema Bergama" web belgeselini izlemek isteyen izleyicinin yetersiz deneyim nedeniyle yadırgayabileceği bir teknik uygulama ortaya çıkıyor. Web belgeselinin izleyicisi, bir yandan oldukça uzun metinleri okurken bir yandan da bölümler boyunca çok sayıda fotoğraf, video, kupür, ses, müzik ve illüstrasyon ile karşılaşacak. Bütün bunlar, izleyicinin aktif katılımını ve geniş zaman ayırmasını gerektiriyor.
150 maddede kişiler, yerler, olaylar
"Sinema Bergama" web belgeseli, 2 dakika 15 saniyelik bir video ile başlıyor. Bu introdan sonra izleyici dilerse "Hakkında" bölümüne geçip, çalışmanın yapısı, kapsamı hakkında bilgi edinebiliyor. Ana hikâye, "İlk Yarı", "Antrakt" ve "İkinci Yarı" başlıklarını taşıyan bölümlerde anlatılıyor. "İkinci Yarı" da bitirildiğinde, belgeselin yapım künyesi, katılımcılar, teşekkürler ve kaynakçayı içeren bir akan jenerik kısmına geçiliyor. Son olarak da belgeselin benim açımdan bir başka önemli bölümü Sinema Bergama Rehberi izlenebiliyor. Bu, yaklaşık 150 madde içeren; kişiler, yerler ve olayları ansiklopedik bir yapıda ele alan bir rehber.
"Onların hikâyelerinin peşindeyim"
Sizin için Bergama'da bu çalışmayı yapmak bir tesadüf müydü?
Aslında, başta da anlatmaya çalıştığım gibi, Bergama'nın sosyal hayatına dahil olduğum ilk günlerde filizlenip genişleyen bir düşüncenin ürünü oldu "Sinema Bergama." Yıldan yıla, kendi içine kapalı bir kasaba olmaktan çıkıp kentleşen Bergama, onu tanımak için sabırsızlanan herkesin kulağına binlerce yıllık kesintisiz hayatının sayısız hikâyesini fısıldamaya çok hazır. Sadece sizden küçük bir niyet ortaya koymanızı bekliyor ve sonra arkası çorap söküğü gibi geliyor. Bergama'nın duyduğumu sandığım ilk sözlerinden biri şuydu: "Ben Pergamon Akropolü'nden, Asklepion'dan ibaret değilim. Ben Tifticis'in, Coya'nın, Artiz Burhan'ın hikâyesiyim." Ben de onların hikâyelerinin peşindeyim artık. Sıradan Bergamalının; bizden birinin, herhangi birinin.
'Köy Sinemaları' projesi de yolda
2018 yılında eşim Günseli Baki ile birlikte oluşturduğumuz Sarı Denizaltı Sanat İnisiyatifi'nde, "bizim" diyebileceğimiz, "sıradan ve gündelik olan" biçiminde tarif edebileceğimiz hayatların öznel ve nesnel anlatılarını oluşturmayı seçtik. Geçen yıl "Bir Mahallenin Hafızası: Kale" projesini hayata geçirdiğimizde, içinde yaşadığımız Kale Mahallesi'nin kişisel sohbetlerde saklı kalmış hikâyelerini bir grup fotoğrafçı, sanatçı arkadaşımız ile kayıt altına aldık, biriktirdiklerimizi bir sergi ve bir kitap ile paylaştık. Şimdi "Sinema Bergama", bir başka birikim yarattı. Bundan hemen sonra bir "Fabrika" hikâyesi gelecek. Sinema Bergama'nın ikinci bölümü olan "Köy Sinemaları" hayata geçecek. Sokaklarındaki enerjiyi açık seçik hissedebildiğimiz bu kent bize ilham veriyor.
29 yazlık ve kışlık sinema
Turabey Mahallesi'ndeki Şen Sinemasından, zaman içinde sayıları 29'a ulaşan sinemalar olduğunu söylüyorsunuz. Bergama'nın kültürel altyapısını düşününce Bergama için sinemaların önemi nedir?
"Sinema Bergama"yı oluştururken sürekli olarak içimde tekrarlanan bir soruydu bu. Antik dönem Bergaması yani Pergamon, Hellenistik ve Roma dönemi boyunca oldukça güçlü bir seyir kültürüne sahipti. Bir kent düşünün ki içinde tiyatrolar, amfitiyatro ve odeonlar bulunsun... Tragedyaların sahnelendiği, Baküs Törenlerinin yapıldığı, sosyal hayatın nabzını artıran oyunlara, konserlere, toplantılara sahne olan bu yapıların seyirci kapasitelerinin toplamı da neredeyse 100 bin olsun...
Nejat Simit, babasının Cumhuriyet Sineması önündeki çerez tezgâhını, suareye gelecek izleyiciler için hazırlıyor. İllüstrasyon: Nermin Yağmur Erman, 2021
Bu muhteşem kültürel birikim Bizans ve Osmanlı ile kesintiye uğrasa da, gün geliyor bir noktadan tekrar fışkırıyor. 1937'den günümüze kadar kesintisiz olarak her yıl düzenlenen Bergama Kermes'i bu kültürün bir uzantısı olmalı...
O yıllardan sonra tiyatro oyunlarını izlemek için antik tiyatroları yeniden dolduran Bergamalılar bu mirasın kısmen de olsa farkındalar. Osman Bayatlı, Ali İhsan Güngül, Eyüp Eriş gibi yerel araştırmacılar, mirasın aktarımı konusunda inanılmaz çalışmalar ortaya koymuşlar. 100 yıllık bir zaman diliminde 29 yazlık ve kışlık sinema açarak kente hayat verenleri de işte bu mirası ayakta tutan insanlar olarak kayıt altına almak, hepsini saygıyla anmak gerekiyor.
Sinemaların yerlerine otopark, iş hanı ve apartmanlar
Bergama'nın eski sinemalarının hali günümüzde ne durumda?
Türkiye genelinde olduğu gibi Bergama'da da sinemanın altın çağı 1950'lerden 70'lere kadar devam ediyor. 90'lara kadar bin bir zorluğu atlatarak hayatta alma mücadelesi veriyor. 2000'lere geldiğimizde, geride kalan 75 yıl içinde faaliyet göstermiş olan 23 sinema salonu tarihe karışmış durumda.
Kapanan sinemaların yerlerine otopark, iş hanı ve apartmanlar yapılmış. Günümüzde Bergama'da sadece iki sinema açık. Bunlardan biri, 1960'larda, önceleri bir palamut deposu, ardından tütün deposu olarak kullanılan kâgir yapıda Yıldız adıyla açılan Şen Sineması. Bugün yaklaşık 60 yaşındaki sinemayı çok genç bir işletmeci, Şahin Asık ayakta tutuyor. Diğer sinema salonu ise 2016 yılında açılan Bergama Kültür Merkezi içindeki SineGama. İki küçük salonu olan, modern sinemalardan biri SineGama. Bu iki işletme de pandemi dönemi boyunca tüm sinemalar gibi kapalı kaldıkları için geleceğe biraz karamsar bakıyorlar.
Sarı satenden perdesi, büyük sahnesiBolşevik Cavid Bey'in dışında , Bergama'nın sinema karakterlerinden/insanlarından söz eder misiniz? 1940'ların sonlarında Recep Usta (Yakar) Yeni Sinema ile rakip oluyor Cumhuriyet'e. Çok iyi bir teknisyen. O da tam bir sinema sevdalısı. Bergama'nın önemli isimlerinden, bir dönem kendisi de sinema işletecek olan ancak esas olarak tiyatro oyunları yazan ve oynayan Ali İhsan Güngül'ü yetiştiriyor o da.
2010'ların ikinci yarısında Bergama'nın ilk AVM'si açılıyor ve yoğun talep üzerine içindeki büyük mağazalardan biri sinemaya dönüştürülüyor. Ancak bir türlü beklenen randıman alınamıyor. Sık sık işletmeci değişiyor ve nihayetinde 2020'nin ocak ayında kapatılıyor, tekrar mağazaya dönüştürülüyor. | |
(AÖ)