"* Bu olayı araştırmakla ilgili olarak TBMM tarafından derhal bir Meclis Araştırma Komisyonu oluşturulmalıdır. Aksi taktirde olayın niteliği itibariyle delillerin karartılması ihtimali oldukça yüksek görünmektedir.
* Şemdinli Cumhuriyet Başsavcısı'nın tek başına bu olayın üstesinden gelemeyeceği kanaati hasıl olduğundan, Adalet Bakanlığı'nın bu olayla ilgili ayrı bir savcı görevlendirmesi önerilir.
* Başbakan, Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı ve Genel Kurmay Başkanı'nın olayın ciddi şekilde araştırılacağı yönlü kamuoyunu tatmin edici açıklamalar yapması gerekmektedir."
Başsavcı: Aydınlatılması neredeyse imkansız
Rapora göre, Şemdinli Cumhuriyet Başsavcısı Harun Ayık, "Bu tür olayların aydınlatılması neredeyse imkansızdır. Dolayısıyla faillerinin bulunması zor görünmektedir" dedi.
Raporda, Ayık'la görüşme şöyle anlatılıyor:
"Harun AYIK anlatımında; 'Halk sakinleşirse dışarı çıkıp çalışabilir, tanıkları belki olay yerinde dahi dinleyebiliriz. İlk başta güvenliğin sağlanmasını bekliyoruz. Pasaj içinde ve araç üzerinde inceleme yaptık. Araç jandarmaya aittir. Bombalı patlamaya sebep oldukları iddia edilen 3 kişi jandarma istihbarat görevlisidir ve görev amaçlı Şemdinli'ye gelmişlerdir. Henüz ifadelerini almış değiliz. Bu şahıslardan gözaltında olanın bombayı atıp atmadığı dahi henüz belli değildir. Araç pasajdan 70 m uzaktadır. Muhtemelen bunlar atmadılar. Nasıl tutuklayalım. Şahsın bombayı attığını gören yok. İkinci saldırıyı yapanın kimliği ise bellidir. Üç kişiden ikisinin kimliği hakkında ise bir bilgim olmadığı gibi bu kişilerin görevlendirildiğine dair de bilgim yok. Bu konu zaten acil de değil. İleride bakarız. Bu üç şahsın üçü de şüpheli konumundadır. Sadece biri göz altındadır. Aslında bu olayda yoğunlaşmış bir şüphe de yoktur. Şüpheli bile denemez aslında. Vatandaşın çok ufak bir iddiası var. Kaldı ki dosyada da bir delil yok.' şeklinde konuşmuştur.Rapor, İHD, MAZLUMDER, İNSAN-DER, Çağdaş Hukukçular Derneği Van Şubesi, Hakkari Esnaf Ve Sanatkarlar Odası, Hakkari Memur Sen, KESK Hakkari Şubeler Platformu, Hakkari ÖVDER örgütlerinin temsilcileri tarafından hazırlandı.Heyetimiz; ikinci olayı gerçekleştiren Tanju Çavuş adlı uzman çavuşun ifadesinin niçin alınmadığını sormuş ve savcı cevaben: 'Biz ikinci olayı gerçekleştiren kişinin kimliğini bilmiyoruz' şeklinde çelişkili beyanda bulununca bu kez heyetimiz; 'Az önce bu şahsın kimliğini bildiğinizi söylediniz. Bu çelişki değil midir?' demiş, bunun üzerine savcı 'bu halkın iddialarıdır' şeklinde cevap vermiştir.
Heyetimizce bayramdan bir gün önce meydana gelen şiddetli patlamanın da aynı kişilerce gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği sorulmuş ve cevaben: 'Bu tür olayların aydınlatılması neredeyse imkansızdır. Dolayısıyla faillerinin bulunması zor görünmektedir' demiştir."
Kaymakam: Bize gelen bilgi eylemin PKK tarafından yapıldığıdır
Rapor, Şemdinli Kaymakamı Mustafa Cihat Feslihan'la görüşmeyiyse şöyle aktarıyor:
"Mustafa Cihat Feslihan beyanında; 'Bir buçuk yıldır burada görev yapmaktayım. Bildiğiniz gibi ilçemizde çeşitli patlamalar oldu. Bu son olaya gelince; dün öğlen vakti bir patlama sesi duydum. Ne olduğunu sorduğumda pasajda bomba patlamış dediler. Olayı yapan şahıs da vatandaşlarca alınmış ancak toplumsal kargaşa var dendi. Akabinde silah sesleri geldi. Vatandaşın araç çevresinde toplandığı ve kaymakamla görüşmek istediği talebi bana ulaştı. Olay yerine tek başıma gittim. Güvenlik güçlerini olay yerinden uzaklaştırıp aracın üzerine çıktım ve 'savcı işini yapabilsin diye ortalığı boşaltın' diyecektim. Bana karşı da protesto başladı. Zaten her şey bir anda oldu. Halk keşfin geç yapılması konusunda şikayetçi idi ve herhalde mülki idarenin keşif yapma yetkisi olduğunu düşünüyordu. Bu durumda mecburen olay mahallini terk etmek zorunda kaldım. Ancak savcıya keşfi yapması konusunda telkinde bulundum. Bilahare savcı keşfi yapmaya gitti. Ancak keşif yapılırken bir araçtan silah atıldı bilgisi bana ulaştı. Burada da yaralılar olmuş. Savcı keşfi yarım bırakmak zorunda kalmış. Bunun üzerine tekrar STÖ'lerle ilişki kurdum. Aynı gece halka keşfin yapılacağını anlattım."Krokinin amacı neydi?"Şu anda bir kişi gözaltındadır. Diğer iki kişinin olaya karıştığına dair tanıklar henüz savcı tarafından dinlenmedi. Gözaltındaki şahsın kimliği tespit edildi. Bizim polis memurumuz değil. Hakkari nüfusuna kayıtlı biridir.
Heyet kaymakama bu kişiler kimdir ve neden ilçenizdedir? Sizin personeliniz midir? Sorusunu yöneltmiş, kaymakam cevaben; 'bu kişiler benim personelim değil, kim olduklarını bilmiyorum, neden ilçede bulunduklarını da bilmiyorum' demiştir.
Heyet kaymakama ikinci olay diye tabir ettiğimiz ve savcının keşif yapması esnasında aracı ile gelip halkın üzerine ateş açtığı, bir kişinin ölümüne ve dört kişinin de yaralanmasına neden olduğu iddia edilen, isminin Tanju ÇAVUŞ olduğu ve görevinin ise ilçede uzman çavuş olarak bilindiği iddia edilen şüpheli ile ilgili bilgisini sormuş; Cevaben 'kimliğini bilmiyoruz, bu konular savcılığın görevidir' demekle yetinmiştir.
Heyet üçüncü olarak 'Bu olaylar kamu personeli olmakla birlikte kontrolsüz veya hukuk dışı yöntemleri seçen güçler tarafından gerçekleştirilmiş olabilir mi? 'sorusunu yöneltmiştir. Kaymakam cevaben 'bize gelen bilgi eylemin PKK tarafından yapıldığıdır. Bu açıklamaları yapacak makam savcılık makamıdır.' şeklinde konuşmuştur.
"Bu olay devlet içinde hukuk dışı hareket eden bir grubun halen aktif olduğu kanaatini doğurmuştur" ve "JİT görevlileri bu tür faaliyetlerinde daha önce suça karışmış itirafçı tabir edilen şahısları halen kullanmaktadırlar" diyen raporda, aydınlatılması gereken hususlar şöyle sıralandı:
- Araçta yakalanan ve JİT görevlisi olduğu iddia edilen bu kişiler kendi iradeleriyle mi Şemdinli'ye gitmişlerdir? Araç ve jandarma personeli hangi amaçla Şemdinli'ye gönderilmiştir? Kaç kişi görevlendirilmiştir? Görevlendirmeyi kim yapmıştır?
- Bir örneği de tespitte hazır bulunan bir avukata verilen 'araç tespit tutanağı'na geçirildiği gibi bagajda saldırı düzenlenen işyerinin krokisi hangi amaçla bu JİT görevlileri tarafından kullanılmıştır? Aynı şekilde Seferi Yılmaz'ın yargılandığı eski dosyası ile fotoğraflarının araç bagajında bulunmasının sebebi nedir? Madem ki bu üç şahıs sadece oradan geçiyor idiyseler neden araçlarında bombalanan işyerinin krokisini, Seferi Yılmaz'ın önden arkadan ve yandan çekilmiş fotoğraflarını ve eski dosyasını taşıyorlardı?
- Delil karartma ihtimali kuvvetle muhtemel bulunmasına rağmen savcı neden şüphelileri derhal dinlememiştir? Savcının bu şüphelileri derdest etmesine engel nedenler var mıdır? Askeri güçlerin savcıya şüphelileri teslim etmediği iddiaları doğru mudur?
- İsmi bizde saklı olan şahsa dayanarak almış olduğumuz bilgilere göre; savcı tarafından tutulan Araç Arama Tesbit Tutanağı'nda yer alan, bayramdan bir gün önce meydana gelen ve 67 işyerinin tahribi ile çok sayıda kişinin yaralanmasına yol açan bombalı eylemin yapıldığı yerin krokisi ile son bombalama olayının gerçekleştiği işyerinin krokisinin aynı araçta yer alması tamamen bir tesadüf eseri midir? Bunun izahı nedir?
- Araçta yakalanan iki kişi ile sonradan halkın üzerine ateş açtığı iddia edilen kişi neden henüz göz altına alınmamıştır? Olaylar nedeniyle neredeyse tüm güvenlik güçleri ve savcı olay yerinde iken neden ateş eden bu kişi derhal yakalanmamış, takip edilmemiş kim olduğu bugüne kadar tespit edilmemiş veya savcıya bildirilmemiştir?
- Bayramdan bir gün önce meydana gelen çok şiddetli patlamayı da mı aynı kişi ya da kişiler gerçekleştirmiştir? Bunun yanında uzun süreden beri meydana gelen benzer patlamalarda mı aynı kişi ya da kişilerce gerçekleştirilmiştir?
- Bombayı attığı iddia edilen kişinin kaymakam tarafından Hakkari ili nüfusuna kayıtlı bir şahıs olduğu iddia edilmiştir. Bu şahsın ayrıca itirafçı olduğu yönünde basında haberler yer almıştır. Bu husus doğru mudur? Doğruysa bu şahıs böyle işler için kullanılmakta mıdır? Bundan önce başkaca eylemlerde de kullanılmış mıdır?
- Görgü tanıklarının hemen tamamının benzer anlatımlarında geçtiği üzere patlamanın ardından halktan insanlar patlamanın olduğu yere yönelirken kamu görevlisi olan bu kişiler neden olay yerinden uzaklaşmaya çalışmışlardır? Bu ve benzeri olaylar karşısında kamu görevlisinden beklenen tutum bu mudur?
- Halkın yakalayıp polise teslim ettiği bu üç kişiden ikisi nasıl ve ne şekilde polisin elinden kurtulmuştur? Bu kişilerin JİT elemanı olması polisin onları serbest bırakmasını bir şekilde etkilemiş midir? Polisin bu kişileri savcıya götürmeden serbest bırakma yetkisi var mıdır? Yoksa bu yetkiyi savcıdan mı almıştır?
- Araç bagajında bulunan el bombaları ve uzun namlulu silahlar JİT envanterinde kayıtlı mıdır? Bu kişilere teslim edildiği zimmet defterlerinde kayıtlı mıdır? (TK)