Dokuz gündür kendilerini aileleriyle birlikte fabrikaya kilitleyerek fabrikalarının kapatılması kararına direnen 600 SEKA işçisi, eylemlerine son vermedi. İşçiler nihai karar verilinceye kadar fabrikayı terk etmeyeceklerini söylüyor.
Hükümet kararı iyi değerlendirsin
SEKA'nın kapatılma sürecini ve mahkemenin yürütmeyi durma kararını bianet'e değerlendiren Kağıt Fabrikası'nda örgütlü Selüloz-İş Sendikası Genel Sekreteri Halil Bahçeci, Selüloz-İş Sendikası Avukatı Murat Özveri ve SEKA işçisi Necati Altıntoprak, siyasetçilerin yanlış kararının, mahkemeden geri döndüğünü belirterek, "Hükümet, bu kararı iyi değerlendirip SEKA'nın teknolojisini yenilemeli ve üretime başlamasını sağlamalı" dediler.
Bahçeci, Özveri ve Altıntoprak mahkeme kararının eyleme moral açısından olumlu katkısı olduğunu söyleyerek, şuan sadece ilk raundun kazanıldığını, üretim başlayana kadar dayanışma ve direnişin süreceğini, işçilerin fabrikada olacağını ifade ettiler.
Selüloz-İş Sendikası'nın, ÖYK'nın fabrikanın kapatılmasına ilişkin kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açtığı davada mahkeme, kararın yürütmesini, davalı idareden savunma alınıp yeniden bir karar verilinceye kadar durdurdu. Mahkeme, davalı idareye savunmasını yapmak üzere beş gün süre verdi. Karar, davalı idareye elden tebliğ edilecek.
Bahçeci: Hükümet SEKA'nın 724 kişinin meselesi olmadığını görmeli
Kapatma kararının uygulamasının son gününde(27 Ocak) mahkemenin yürütmeyi durdurma kararını çok olumlu bulduklarını belirten Bahçeci, "Bölge İdare Mahkemesi nihai kararını verinceye kadar eylemlerimizi sürdüreceğiz. Mahkemenin, savunma için verdiği 5 günlük aranın kararı değiştireceğini düşünmüyorum" diye konuştu.
Kapatma gerekçesiyle ilgili siyasi iradenin doğru fotoğraf çekmediğini ve yeterince bilgilendirilemediğini söyleyen Bahçeci, "SEKA'daki teknoloji çok kötü, iflah olmaz bir teknoloji değildir. SEKA'daki makinelerin yaşı özel sektördekilerden daha genç. Teknolojisi yenilendiği zaman daha verimli olabilir ve SEKA Avrupa'yla rekabet edebilir" dedi.
Bahçeci SEKA'nın ekonomik yönden zarar ettiği yönündeki iddiaların ise gerçeği yansıtmadığını savundu: "Bir yeri adam akıllı yönetemezsin, kazandığınız parayı doğru yönlendiremezseniz, hortumlanmasını engelleyemezseniz ya da ehil olmayan siyasi yandaşlarınızı işin başına atarsanız, fabrikanın zarar etmesi kaçınılmaz."
"Özelleştirmeler başladığından beri tüm KİT'lere uygulanan politikalar SEKA'da da uygulandı. Bu konuları yerel yönetimler de doğru olarak değerlendiremediler. Sorun yatırımların doğru yapılmamasında. Silifke'deki SEKA 23 aydır çalıştırılmıyor. Çalıştırıldığı anda en modern makinelerle, kâr edebilir. Fabrika, üretim olmadığı için zarar ediyor."
Kocaeli halkı eyleme destek verdi
Bahçeci, Kocaeli halkının da başından beri kapatma kararının karşısında olduğunu söyledi.
"Kocaelililer, SEKA'nın 734 işçinin meselesi olmadığını gösterdi. Arife gününden bu yana yemekhanede bekleyen işçiler, geceleri de Susurluk sürecindeki gibi '1 dakika karanlık' eylemi yaptılar. İşçilerin meşaleli protesto gösterisine fabrikanın kapısında oturan İzmitliler de evlerinden lambalarını yakıp söndürerek destek verdiler."
Özveri: Mahkeme kararın uygulanmasının zorunlu olduğunu ÖYK'ye hatırlattı
Murat Özveri, Anayasanın 133. maddesi gereğince, Ankara 9. İdare Mahkemesi'nin verdiği yürütmeyi durdurma kararının uygulanmasının zorunlu olduğunu belirtti.
Özveri, ÖYK'nin SEKA'nın kapatılması kararını 11 Ağustos 2004'te aldığını, ancak kararın Resmi Gazete'de yayınlanmadığını belirterek; "Hatta AKP'li Kocaeli milletvekilleri, Başbakan Erdoğan SEKA kapanacak diyene kadar SEKA'nın kapanmayacağını söylediler" dedi.
Kapatma kararının hukuksal dayanağı olmadığını da söyleyen Özveri, sözlerini şöyle sürdürdü:
"SEKA zarar da etse Türkiye'de kağıt fiyatlarını belirleyen bir kuruluş. Kamu kuruluşu olması nedeniyle fiyat belirlerken maliyete en yakın fiyatı belirliyor diğerleri de ona uyuyor."
"SEKA grevdeyse özel sektör sattığı kağıda yüzde yüz zam yapmıştır. SEKA'nın varlığı kamu yararı açısından zorunludur.İdari işlem kamu yararına aykırıdır.Umarın siyasi iktidar bu karar sonrası aklını başına alır ve yanlışından döner."
İşçi Altıntoprak: 1-0 galibiz, mücadele sürecek
SEKA işçisi Altıntoprak ise, "Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına karşın maç halen devam ediyor, biz şu an sadece 1-0 galibiz" dedi.
Kararın şimdilik usulden bozulduğunu hatırlatan Altıntoprak, "4046 sayılı özelleştirme yasası ortada duruyor. İlerleyen günlerde hükümet kapatmayı dayatabilir ve bunun için de en zayıf anı seçebilir. İki seçenek var; ya hukuku uygulayacak ya da kararında ısrar edecek" diye konuştu.
"Asıl önemli olan dayanışma ve direnişin devam etmesi" diyen Altıntoprak, "Dayanışmadan, protokol düzeyinde sendika yöneticilerinin ziyaretleriyle değil kitleleriyle birlikte genel grev kararı alıp harekete geçmeleriyle sonuç alınabilir. Burada kazanırsak özelleştirme kervanı duracak; karar TEKEL ve Petkim'e de örnek oluşturacak ve onların özelleştirmesi de engellenecek" dedi.
Altıntoprak'a göre, "mahkeme kararı ile elde edilen kazanım bile bu süreç devam ettiği sürece görecelidir".
"Asıl önemli olan şey şu bütün bu uygulamaların nedeni olan IMF'nin dünya bankasının ve uluslararası sermayenin dayattığı uygulamalardan kurtulmaktan geçiyor. Bunun için sınıfın topyekun mücadelesi şart." (KÖ/EK)