Türkiye küçük Millet Meclisleri, Akil İnsanlar Marmara Grubu ile sivil toplum örgütlerini bir araya getirdi.
Akil İnsanlar adına Cezayir Toplantı Salonu’nda yapılan toplantıya eski İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, Prof. Dr. Levent Korkut, Zaman Gazetesi yazarı Mustafa Armağan katıldı.
"Dünyada formel anlaşma, bizde mektup"
Levent Korkut, dünyada 1990’lardan beri 100 çatışma yaşandığını bunlar arasında barışa gidenlerin genelde silahların susması, terhis yani dağdan inme ve son olarak sosyal entegrasyon şeklinde üç aşamada gerçekleştiğini hatırlattı.
Türkiye’nin şu anda ikinci aşamanın arifesinde olduğunu söyleyen Korkut, dünyadaki birçok örnekte bu sürecin formel anlaşmalarla ilerlediğini ancak Türkiye’de karşılık sözler ve mektuplar üzerinden ilerleyerek siyasi tartışmaların dağdan inmeden sonraki aşamaya bırakıldığına dikkat çekti.
Silahların susmasının 97. günü
Silahların susmasının 97. gününde olunduğunu hatırlatan Korkut, 20 günlük toplantılarıyla ilgili izlenimlerini aktardı.
“Sorulan tipik sorular ve yorumlar şöyle: Anlaşma karşılığında alınan ve verilen nedir? Bu bir terör sorunudur Kürt sorunu diye bir şey yoktur. Bu süreç dış dinamiklerle yönlendirildi ve onların kontrolünde Türkiye tavizler veriyor.
"Çok kalabalık bir kesim olmasa da bir grup bu sorunun güvenlik ve askeri yöntemlerle çözüleceğini söylüyor; bunu da ya dışarıda protesto ederek ya da içeride kızgın ve hatta bağırarak ifade ediyor. Çok büyük bir kesim çözüm süreci ve barış fikrine destek verdiklerini ancak bunun nasıl olacağı konusunda kaygıları olduğunu söyledi.
"Bu grup da farklılaşıyor. Bir kişi, “Sayın Öcalan serbest bırakılacak mı?”, diğeri ise “Öcalan’ın serbest bırakılacağı bir barışta biz yokuz” diyor. Bu kadar zıt ama barışı destekleyen görüşler var. Büyük kısmının “evet, ama” dediği bir yerdeyiz. Özerklik olursa olmaz diyenler var. Anadil ve vatandaşlık konusunda endişeler var ve bu konuda kafa karışıklıkları var.
"Türk demeyecek miyiz sorusu"
"Mesela, 'Bundan sonra Türk demeyecek miyiz?', 'Cumhuriyetten vazgeçiyoruz muyuz?' gibi sorular geliyor. Siyasi kilişelerin tekrarlandığını görüyoruz; salı günü grup toplantılarında söylenen şeyler bizim toplantılarda tekrarlıyor. Özetle, şehit anneleri başka cumartesi anneleri başka şey söylüyor; bu talepler harmanlanmalı, yoksa bu insanlar çözüm fikrinden uzaklaşabilir.”
Mustafa Armağan ve Yücel Sayman ise basında toplantıların sadece protesto kısımlarının öne çıkarıldığını bunun da toplantıda aslında neler konuşulduğunu ve toplantının olumlu yanlarını gölgede bıraktığını söyledi.
Talepler, endişeler
Toplantıda söz alan sivil toplum örgütü temsilcileri, gerillaların dağdan güvenli şekilde çekilmesi, zorunlu göçle mağdur olanların dönüşünün sağlanması, baskı görenlerin sistemle yüzleşmesi, KCK tutuklularının serbest bırakılması, çözüm süresince yüzde 50 oranında kadınları yer alması, Roboski katliamının aydınlatılması gibi talep ve endişelerini sıraladı.
TGC temsilcisi, Başbakan'ın "terörist" olarak nitelendirdiği Kürt sorunu hakkında yazan Kürt gazetecilerin hala içeride olduğunu hatırlatarak bu gazetecilerin serbest bırakılmasının çözüm sürecine katkı sunacağını söyledi.
Kimler katıldı?
Tüketiciler Birliği Federasyonu, İnsan Hakları Derneği (İHD), Asrın Hukuk Bürosu, 70 Milyon Adım Koalisyonu, Gazeteciler Cemiyeti, Dur De, Göç Der, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Kıbrıs Türk Yazarlar ve Sanatçılar Biriliği, Çözüme Evet Koalisyonu, Helsinki Yurttaşlar Derneği, Toplumsal Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV), Medya Derneği, KADER, Hür Ses, Türkiye Barış Meclisi, Mazlum Der, Liberal Avrupa Derneği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Adaleti Savunanlar Derneği gibi sivil toplum örgütleri katıldı. (NV)