İşkencede öldürülen Engin Çeber'le ilgili davanın bugünkü beşinci duruşmasında savcı Erdal Şenol mütalaasını verdi, tutuklu sanıklar Selahattin Apaydın ve Sami Ergazi hakkında, "netice sebebiyle ağırlaştırılmış işkence" suçundan ağırlaştırılmış müebbet istedi.
Bakırköy'deki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Apaydın, Ergazi, Fuat Karaosmanoğlu ve Nihat Kızılkaya katıldı.
Çeber'in babası Ali Tekin ile kız kardeşi Şerife Çeber de duruşmadaydı.
Bugünkü duruşmada, Savcı Şenol tutuklu sanıklar Apaydın ve Ergazi'nin ağırlaştırılmış müabbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını isterken, tutuklu sanık Kızılkaya hakkında "işkence" suçundan 3 yıldan 12 yıla kadar, diğer tutuklu sanık Karaosmanoğlu hakkında da "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilmesini talep etti.
Cezaevi 2. Müdürü Karaosmanoğlu'nun görevi ihmal suçundan ise beraatini istedi. Ayrıca, Kızılkaya ile Karaosmanoğlu'nun kararla birlikte tahliyesine karar verilmesini talep etti.
Savcı Şenol, tutuksuz sanıklar Mehmet Pek, Abdülmuttalip Bozyel, Murat Çise ve Yavuz Uzun hakkında "işkence" suçundan 3'er kez ayrı ayrı 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilmesi görüşünde olduğunu ifade etti.
Cezaevi Doktoru Yemliha Söylemez'in de 3 yıldan 8 yıla kadar hapsi istenirken, diğer polis memurları hakkında "mahkumiyetlerini gerektirecek yeterlilikte delil bulunamadığından" ayrı ayrı beraatları talep edildi.
"Davayı iki sanıkla kapatmaya çalışıyorlar"
Avukat Taylan Tanay, bianet'e yaptığı değerlendirmede, savcının, 16 Nisan 2010'daki ilk mütalaayı tekrarladığını söyledi.
"Önceki mahkeme eleştirilerimizi kabul ederek bu doğrultuda bir karar vermemişti ancak savcının eski mütalaayı tekrarlaması işkencecileri koruması anlamına geliyor. çünkü o mütalaadan sonra keşif yapıldı, tanıklar dinlendi, Adli Tıp Kurumu tekrar bir değerlendirme yaptı. İki sanık üzerinden Çeber davası bitirilmeye çalışıyor."
Çeber'in 10 gün kesintisiz işkence gördüğünün raporlarla da kanıtlandığını ifade eden Tanay, ilk davada müebbet cezası alan Kızılkaya ile Karaosmanoğlu'nun "cezadan kurtarılmaya çalışıldığını" açıkladı.
"Bu davayla ilk kez fiilen işkenceye katılmamış ancak mekanizmanın başında bulunan ve bu nedenle ölümden sorumlu olanlar da ceza almıştı. İşkence yapmayan ama görevi gereği işkenceden sorumlu bulunan kamu görevlilerinin, katillerle aynı cezayı almış olması önemliydi."
Mahkeme heyeti duruşmanın 1 Ekim'e bırakılmasına karar verdi.
Ne olmuştu?
Çeber, 28 Eylül 2008'de bir basın açıklamasına katıldığı ve Yürüyüş Dergisi dağıttığı için gözaltına alındı. İstinye Şehit Muhsin Bodur Polis Merkezi'nde ve Metris Cezaevi'nde 7 Ekim 2008'e kadar kesintisiz işkence gördü.
Kaldırıldığı Şişli Etfal Hastanesi'nde 10 Ekim 2008'de hayatını kaybetti. İşkenceyle öldürüldüğü, bilirkişi raporuyla kanıtlandı.
Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 39 gardiyan, üç cezaevi müdürü, 13 polis, dört asker ve bir doktor toplam 60 sanık hakkında dava açıldı.
Metris Cezaevi İkinci Müdürü Karaosmanoğlu, infaz koruma memurları Apaydın, Ergazi ve Kızılkaya işkenceyle insan öldürmek suçundan 1 Haziran 2010'da müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
İşkence yapmak, kasten yaralama, görevi ihmal ve suçu bildirmemek suçlarından da gardiyan Yavuz Uzun ve Murat Çise 7.5 yıl, polis memurları Abdulmuttalip Bozyel ve Mehmet Pek 7.5 yıl, polis Aliye Uçak 2 yıl 6 ay ceza aldı. Cezaevi doktoru Yemliha Söylemez de sahte evrak tanzim etmekten 3 yıl 9 ay hapse mahkum edildi.
Karar, 28 Eylül 2011'de Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nce bozuldu. İlk duruşma, karardan 16 ay sonraya, 20 Şubat 2012'ye verildi. Şimdi dava tekrar görülüyor. (AS)