Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Engin Çeber'in tutuklanarak konulduğu cezaevinde öldürülmesiyle ilgili davada, dosyasının bilirkişiye gönderilmesi ve cezaevi revir girişi kayıtlarının istenmesiyle ilgili sanık polisler ve doktorun avukatlarının ilettiği talepleri reddetti.
Mahkeme, bu sabah gerçekleşen oturumda, sanık Nihat Kızılkaya'nın avukatı Recep Onaran, Sami Ergazi'nin avukatı Oktay Şimşek, doktorun avukatı Kaya Kabacan, polislerin avukatı Ali Çelik savunma yaptılar.
60 sanıklı davada, 39 gardiyan, üç cezaevi müdürü, 13 polis, cezaevinde görevli dört asker, bir cezaevi doktoru yargılanıyor.
Duruşmaya altı tutuklu sanık, birisi uzman çavuş, biri de astsubay başçavuş iki asker de katıldılar. Duruşmada, tutuksuz yargılanan Metris Cezaevi gardiyanları da vardı.
Sanık avukatları orantılı güçten söz edince...
Mahkeme savcısı Muammer Çalık, 12 Nisan'da sunduğu esas hakkındaki mütalaasında, 60 sanıklı davada yalnızca Metris Cezaevi gardiyanları Sami Ergazi ve Selahattin Apaydın için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemişti.
Sanık avukatları, Çeber'in daha cezaevine getirilmeden Sarıyer'deki karakolda şiddet gördüğünü ileri sürdüler; müvekkilleri hakkında beraat yönünde karar verilmesini istediler.
Bu avukatların Çeber ve yanındakilere karşı orantılı güç kullandıklarını savunmaları üzerine müdahil avukatlarından Murat Çelik, "İşkenceye övgü düzemezsiniz bunu kabul etmeyiz" dedi.
Davayı Uluslar arası Af Örgütü Türkiye Uzmanı Amke Dietert, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Şebnem Korur Fincancı, İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Emma Sinclair ve DİSK Genel başkanı Süleyman Çelebi'nin de izlediği, Çeber'in avukatları Kemal Aytaç, İsmail Hakkı Karaca ve Taylan Tanay'ın da müdahil avukat olarak görev yaptığı duruşmaya saat 13.30'a kadar ara verildi. Halk Cephesi'ne üyeleri, "Engin Çeber ölümsüz" şeklinde sloganlar attılar.
Öğle arasının ardından devam eden duruşmada, sanık Selahattin Apaydın'ın avukatı Faruk Öksüz, Çeber'in işkence gördüğünü anlattığı 30 Eylül 2008 tarihli mektubun leyhlerine delil olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek, "Bu delil ve müvekkilim Apaydın'ın o tarihlerde görevli olmaması nedeniyle beraatini istiyorum" dedi.
"İşkence değil yaralama"
Müdahil Özgür Karakaya'nın Çeber'in en ağır darbeyi 1 Ekim 2008 günü L şeklindeki kapı açma demiriyle aldığını ifade ettiğini aktaran Öksüz, "Adli Tıp raporu da bizi doğrulamaktadır. Çeber'e ait bazı yaralar 6-7 günlük olduğu, ölümünden 4-5 gün önce ise beynine ağır darbe aldığı belirtilmektedir" dedi. Çeber'i ölüme götüren şiddet olaylarının "işkence" olarak nitelenemeyeceğini savunan Öksüz, "Bunlar yaralama suçuna girer ama işkence değil" diye konuştu.
Sanık gardiyanların avukatı Emine Evrensel de "Sanıklar hakkında yeterli delil olmamasına karşın 9 aydır cezaevinde tutuklu bulunuyorlar. Tanık ifadelerindeki çelişkiler de göz önüne alındığında ve muğlâk bir ölüm karşısında yeterli deliller bulunmadığından beraatlarını, beraat kararı verilmezse de "görevi kötüye kullanmak"tan değil "görevi ihmalden" yargılanmalarını talep ediyorum. İfadeler abartılı ve gerçeğe aykırıdır. İstinye Devlet Hastanesindeki Çeber'e emar çekilmesini söyleyen Doktor Hanife Akınoğlu dinlenseydi Çeber bugün yaşıyor olurdu" diye konuştu.
Evrensel'in sözleri üzerine müdahil avukatları, "İşkenceci avukatları" diyerek tepki gösterdi.
İşkenceyi ayrıntılarıyla anlatmışlardı
Çeber'le birlikte gözaltına alınan ve polis merkezinde işkence gören Aysu Baykal, Özgür Karakaya ve Cihan Gün 28 Eylül 2008'de, Ferhat Gerçek'i vuran ve felç kalmasına neden olan polisin hâlâ tutuklanmamış olmasını protesto ettikleri basın açıklamasının ardından gözaltına alınmışlar, ertesi gün mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilmişlerdi. Gün ve Karakaya, Şehit Muhsin Bodur polis merkezinde ve Metris Cezaevi'nde yapılan işkenceyi ayrıntılarıyla anlatmıştı.
Cezaevinde de işkence yapılan Çeber, 10 Ekim'de yoğun bakımda olduğu Şişli Etfal Hastanesi'nde hayatını kaybetmişti.
Adli Tıp raporunda Çeber'in işkence sonucu öldüğü vurgulanmıştı. Dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin de işkenceyi kabul etmiş ve özür dilemişti.
Çeber ve arkadaşlarının polisler tarafından elleri kelepçeli halde yerde oturtulurken, bazı polislerin kendilerine tekme atarkenki görüntüleri basına yansımıştı.
Dava, savunmalar için ek süre istenmesi üzerine yarın saat 09.30'a ertelendi.(BT/EÖ)