"Ortadoğu'da güç dengesi sağlanmadığı sürece, toplumlar da, devletler de taraf tutamıyor. Kaotik durum devam ediyor."
"Türkiye'nin ABD'yle çok gergin bir politikayı sürdürmesinin olanağı da, gereği de yok. Şu an izlenen yol da bu."
Dedeoğlu'yla ABD Dışişleri Bakanı Condoleeza Rice'ın ziyaretlerini, ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in Irak'ta bulunmasını, İran-ABD gerginliğini, Türkiye'nin güneydoğuya asker sevkıyatını ve Terörle Mücadele Yasası'nda (TMY) değişiklik tasarısını konuştuk.
Dedeoğlu, özellikle ABD-İran geriliminin ve Irak Kürdistan Yönetimi'nin belirleyici olduğunu söyleyerek, mevcut durumu şöyle özetledi.
Rumsfeld Irak'ta: "Rumsfeld'in Irak'ta bulunması, büyük olasılıkla İran'la ilgili. İran'ın Irak'ta birtakım sınır ötesi girişimlerde bulunduğu anlaşılıyor; bu da Kürt bölgesiyle doğrudan ilintili. Kürtler bundan rahatsız. ABD'yi askeri göreve çağırdıkları anlaşılıyor."
Rice Türkiye'de: "Bölgedeki Kürtler Türkiye'yi de ilgilendiriyor. Türkiye eğer bir sınır ötesi operasyon olacaksa, bunun Türkiye'siz gerçekleşemeyeceğini söylüyor. ABD de 'şimdi değil' diyor. Rice onun için burada."
ABD ve Kürdistan: "Kürdistan'ın bağımsızlığını ilan riski var. Irak'ta iç çekişme devam ediyor. Türkiye buna razı değil. ABD de muhtemelen taktik değiştirecek ve Kürtlere desteğini azaltacak. Bu çerçevede, ABD-Türkiye ittifakının daha güçleneceğini söylemek mümkün."
"Taraflar ikna olmuş görünüyor"
Türkiye'nin iknası: "Birincil sorun, Türkiye'nin ikna edilmesi. Sorun, İran'la Irak arasında bir gerilimin doğmasıyla ilgili. Bu 'nükleer silahlanma' süreci ve bunu üzerinden yaratılan gerilim giderek tırmanmış durumda. Bunun altını okursak, aslında kimse kimseyi vurmaya çok meraklı değil; ama İran da bölgede bağımsız bir Kürdistan olmasını, burada ABD'nin bulunmasını onaylamıyor."
Güneydoğuya asker sevkıyatı: "Türkiye de 'ABD burada bulunabilir, ama Kürtleri bana karşı kullanırsa buna tahammül etmem' diye itiraz ediyor. Sınırdaki askerler, mutlaka sınır örtesi bir operasyon olarak anlaşılmamalı. Bu yığınak PKK'ye, Kürdistan'ın bağımsızlık ilanı ihtimaline ve ABD politikasına karşı.
"Ama taraflar ikna olmuş görünüyor. ABD, sınırda, sıfır noktasında olsa da, Türkiye askerlerinin bulunmasına itiraz etmiyor. Rice anladığımız kadarıyla Ankara'dan mutlu ayrılmış."
Terörle Mücadele Yasası: "Sınırda böyle bir konum alırsanız, ilk önlem içeriye yönelik olur. TMY, içerideki PKK'yle dışarıdakinin bağının koparılmasına yönelik. Bu hareket içinde demokratik unsurları aramak, bulmak da mümkün değil."
"Stratejik vizyon"
Dedeoğlu, ABD'nin 4-5 yıla yayılan bir "hamleleri eklemlendirme" stratejisi izlediğini söylüyor. Bunun da, Irak'ın bütünlüğüyle, ABD'nin Karadeniz politikasıyla, hatta TMY değişiklik tasarısıyla bağlantısı var.
"Temel anlaşmazlık konusu, şu anki durum değil. İran-ABD gerginliğine bağlı olarak, Irak yeniden gündeme gelir. Stratejik vizyondan kasıt, 4-5 yıllık bir süreç. ABD, şu an hamlelerin birbirine bağlantılandırılması için görüşmeler yapıyor. Bu bir eklemlendirme, yatıştırma operasyonu."
"ABD'nin Irak'ın toprak bütünlüğünün bir süre daha sağlanması gerektiğine ikna olduğunu düşünüyorum. Krizin başından beri, ilk defa Türkiye'nin talepleriyle kendi koşulları arasında örtüşme var: Kürdistan'ın bağımsızlık ilanı ABD'yi doğrudan çok rahatsız etmez; ama Sünni ve Şii anlaşmasını örseler; Irak'ta kurmaya çalıştıkları yapı alt üst olur."
Dedeoğlu, saptamalarını şöyle sürdürüyor.
ABD-Türkiye ilişkilerinde gerilim süremez: "ABD, Irak'ta, deyim yerindeyse, 'Kürtlerin politikasına esir düşmüş' durumda. İran'la çatışmanın da bunun üzerinden olma ihtimali var.
"ABD üslerini Bulgaristan'a yerleştirmişken. Türkiye'yle nereye kadar gerilimli bir politika sürdürebilir? Bulgaristan'daki üslerin işlevselliği ve meşruiyeti için müttefikleriyle birlikte davranmak durumunda."
"Bu görüşmelerin, bu çerçevede,. Karadeniz'le de ilgili olduğunu görmek gerek."
ABD-İran ve İran'ı tutanlar: "ABD İran'ı tercih yapmaya zorluyor. 'Değişerek benim tarafıma katıl' diyor. İran bunu yapmayacağını belli etti. Bu durumda ABD, 'İran'ı tutanlar bir tarafta toplansın' diyor. Yoksa, İran Cumhurbaşkanı'nın kendisinden rahatsız olmadığını düşünüyorum."
ABD dış politikası: "ABD'de, önümüzdeki dönemde yönetime kim gelirse gelsin, şu anki yayılmışlığını değiştirmesi mümkün değil. İşbirlikleri yöntemiyle bir toparlanma ön plana çıkabilir. Cumhuriyetçiler de zaten bu yöntemi kullanmaya başladılar. ABD politikaları lineer değildir; bu durum onu büyük güç yapar."
Türkiye dış politikası: "Elimizde tüm veriler olmadığı için, manzarayı tümüyle göremiyoruz. Ama Türkiye dış politikasında unutulmaması gereken ayak Avrupa Birliği (AB). Irak-İran meselesi, operatif bir durum; AB ise, siyasi genel tercih. Türkiye, bundan sapmaya yol açacak bir duruma girmemeli. ABD'yle değişmez gerçeklik ilişkisini AB içinden değerlendirmek gerekir. Türkiye, AB içindeki ülkelerle birlikte davranmanın yoluna bakmalı." (TK)