Ege Üniversitesi'nde 6 kasım protestosu polis ve özel güvenliğin saldırısı sonrasınrda yapılamadı. Ege Üniversitesi'nde polis müdahalesi ilk değil. Daha önce formasyon mağduru öğrenciler 15 Ekim günü Eğitim Fakültesi'ni protesto etmek için fakültenin önüne yürümüş ancak güvenlik görevlileri öğrencilere müdahale etmiş bazı öğrenciler yaralanmıştı. bu olaydan bir hafta önce de yemekhane fiyatlarını protesto eden öğrencilere de müdahale edilmiş öğrenciler gözaltına alınmıştı.
Bianet'e Ege Üniversitesi'nde güvenlik görevlilerinin ve polisin müdahaleleriyle ilgili görüşlerini aldığımız Prof. Dr. Nilgün Toker Kılınç, sözlerine "Umarım rektörlük burasının üniversite olduğunu hatırlar" başladı ve şöyle devam etti:
"Bu sene okullar açıldığından beri daha önceki senelerden farklı bir tavır gördük. Ege üniversitesinde bir tür "liberal" ortam vardır. Meseleler fazla 'gerilmez'. Bu kez sanırım genel güvenlik politikasının bir sonucu olarak, sürekli de bir 'duyum' alındığına dair bir istihbarat uyarısına referans yapılarak ve en kötüsü şu çok eski 'üniversitelerde oynanan oyunlar' mazeretine sığınarak polis, okuldan çıkmaz oldu.
"Özel güvenlik polis gibi davranıyor"
"En ufak bir hak talebinde örneğin, yemekhane ücretleri eyleminde bile polis girdi üniversiteye. Bir de özel güvenlik bu sene kendini polis sanmaya başladı, açık ve saldırgan bir polis tavrı içindeler. İkisi birleşince en küçük bir basın açıklaması için bile ortalık gerilmeye başladı. Bu gerilmenin sonucu bugün polisin 'hınç'la öğrencilere saldırması oldu. Korkarım amaç sadece şiddeti yükseltmek; biliyoruz devlet şiddeti artınca cevaben de karşı şiddet yükseliyor.
Rektörlüğün yıllardır göstermediği 'polis üniversitesi' tavrına niye girdiğini bilmiyorum ama sanırım genel güvenlik rejiminin sonucu: Devleti her şeye karşı korumak için en ufak itiraza izin vermemek."
6 Kasım gösterilerine polis müdahalesi
6 Kasım YÖK'ün kuruluş yıldönümünü protesto etmek için toplanan Ege Üniversitesi öğrencileri Öğrenci Çarşısı'na yürüyüp basın açıklaması yapmak istedi.
Bunun üzerine okulun Koruma ve Güvenlik birimine bağlı özel güvenlik görevlileri öğrencileri engelledi. Öğrencilerle görüşen Koruma ve Güvenlik Şube Müdürü Hacer Çolpan, öğrencilerin Öğrenci Çarşısı'na yürümelerine izin verilmeyeceğini, yürürlerse müdahale edileceğini söyledi.
Öğrencilerin yürümekte ısrar etmesi üzerine kampüsün içine giren çevik kuvvet biber gazı ve tazyikli su ile öğrencilere müdahale etti. Çıkan arbedede bazı öğrenciler yaralandı. Polis 50'yi aşkın öğrenciyi gözaltına aldı.
"Üniversiteye robokoplar ve zırhlı araçlar yakışmıyor"
Çıkan olaylara tepki göstermek için Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim görevlilerinden bazıları ortak bir basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasını okuyan Prof. Dr. Nilgün Toker Kılınç, "Son dönemde üniversitemiz içerisinde gerçekleştirilmesi planlanan her türlü eylem ve etkinlik özel güvenlik birimleri ve polis tarafından engellenmektedir. Kimi zaman şiddet kullanma boyutuna varan bu engellemeler, demokratik bir üniversitede robokoplar ve zırhlı araçlar yakışmıyor. Üniversitenin amacı toplumsal duyarlılığı haiz, sorumlu bireyler yetiştirmektir; ancak mevcut uygulamalar, yarattığı korku ortamı sebebiyle, sinik ve toplumsal açıdan sorumluluk almaktan ürken bir nesile yol açacaktır.
Bu sebeple, biz Ege Üniversitesi çalışanları olarak, üniversite içerisinde şiddete başvurmayan her türlü söz söyleme denemesinin özgür ve güvenli bir ortamda önünün açılmasını ve polisiye tedbirlerle bastırılmaya çalışılmamasını talep ediyoruz." dedi. Ayrıca akademisyenler güvenlik şube müdürü Hacer Çolpan'ı istifaya davet etti. (GB/HK)
* Fotoğraflar: Çaylak Haber