Reha Erdem'in 'Neandria' filmi Türkiye’de ilk kez izleyiciyle buluştu

Reha Erdem’in son filmi “Neandria”nın Türkiye’deki ilk gösterimi dün akşam Beyoğlu’ndaki Atlas 1948 Sineması’nda yapıldı.

Dünya prömiyerini geçen Ekim ayında 39. Varşova Film Festivali’nde yapan ve Türkiye’nin ilk "ekolojik sürdürülebilir" yapımlarından olan film, Çanakkale’deki Neandria Antik Kenti’nin yakınında yer alan bir köyde geçiyor.

“Hiçbir şeyin olmadığı” bir köyde çıkışsız kalan gençlere odaklanan yapım, tarih, ekolojik yıkım, kadın, kazanma hırsı gibi temalar etrafında ilerliyor.

Reha Erdem filmlerinde görmeye alışkın olduğumuz hayvan hakları konusu ise filmin bazı sahnelerinin yanı sıra köylülerin av sahnesinde daha sert bir şekilde perdeye yansıyor.

"Yarışmak değil, koşmak istiyorum"

Filmin anakarakteri, köyde annesiyle birlikte yaşayan ve atletizm yarışlarına hazırlanan genç kadın Suna. Film de doğada, engebeli bir yaylada koşan Suna'nın bacaklarıyla açılıyor. Koşmayı seven Suna sonra sonra anlıyor ki aslında yarışmak istemiyor. Annesinin sürekli yarışa ve kazanmaya yönlendirmesine isyan edip; "Yarışmak değil, koşmak istiyorum" diyor.

Alkolik babasının sorumluluğu altında ezilen Mako ise isyanını rap şarkılarının sözlerine yansıtıyor. Hem komik hem de bu köyde aşkı bulmayacağı için umutsuz.

En küçükleri Filiz de sosyal medya aracılığıyla küçük dünyasından Türkiye'ye seslenmeye çalışıyor. "Kanalıma hoşgeldiniz. Bugün yine anlatacak bir şey yok. Bu köyde hiçbir şey olmuyor" diye yakınıyor.

Taş ocağı kurulmak istenen köye yeni gelen gizemli İmam ile birlikte değişen hayatı da izleyen film, daha çok kazanma hırsıyla hastalanmış bir dünyada sıkışmış insanları anlatıyor.

Taş ocağını ilk duyduğu anda köy kahvesinde sakin ve bilge bir şekilde yorumunu yapıyor İmam: "Dünyanın orasını burasını fazla kurcalamamak gerek."

Köydeki hayat, dünyanın gerisinde yaşanandan hiç de farklı değil. Depremler, seller, yangınlarla dünya savrulurken köyde de kıskançlık, hırs ve korku insanları ele geçiriyor.

Usta oyuncuları ve yeni keşifleri bir araya getiren filmde, Deniz İlhan, Ahmet Rıfat Şungar, Bülent Emin Yarar, İnci Nur Daşdemir, Nihal Yalçın, Izzy, Nur Fettahoğlu, Serkan Keskin, Gizem Katmer, Ayşegül Kopartan rol alıyor.

Filmin sürprizi ise antrenör rolünde izlediğimiz editör-yazar Tanıl Bora.

"Olmayacak şeylere inanmamız gerekiyor"

Dün akşamki özel gösterim sonrası konuşan Reha Erdem filmin ekolojik olarak sürdürülebilir olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Bu, bizim için önemliydi. Basit bir şekilde pet şişe kullanmayalım dediğimiz saman bile küçük hayatımızda tıkanmalar oluyor. Biz de setimizde bunu deneyelim, bu atmosferi oluşturalım istedik. Çünkü her şey küçük küçük başlıyor. Olmayacak şeylere inanmamız gerekiyor. Böyle bir dünyada ve özellikle böyle bir Türkiye'de. Olmayacak şeyleri hayal etme gücünü bulmamız gerekiyor. Çevre de sinema da hayat da bunun içinde."

15 Mart'ta vizyonda

15 Mart'ta Türkiye sinemalarında gösterime girecek filmin yapımcılığını Ömer Atay ve Serra Ciliv üstlendi.

Yazan ve Yöneten: Reha Erdem
Yapım: Atlantik Film
Yapımcı: Ömer Atay, Serra Ciliv
Yürütücü Yapımcı: Kaan Mestut
Görüntü Yönetmeni: Florent Herry
Kurgu: Reha Erdem
Ses Tasarım: Reha Erdem
Müzik: Alican Çamcı
Yardımcı Yönetmen: Deniz Tortum

(AÖ)