Eski bakanlardan Faruk Çelik'in gündeme getirdiği "cumhurbaşkanı yüzde 40 oy oranıyla seçilebilsin" önerisini Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Seyfettin Gürsel'le konuştuk:
"Sistemin iddialarını sorgulatır"
“Başkanlık seçimlerinde, seçimi kazanmanın şartı, dünyanın hemen her yerinde yüzde elli artı bir şartıdır. ABD biraz özel bir sistem var. 200 yüz yıl öncesinde kurulmuş ve değiştirilmemiş bir sistem; bunu ayrı bir yere bırakalım.
“Yüzde 40+1 alan seçilsin demek bir kere başkanlık sisteminin çok önemli bir iddiasını ‘milli iradeyi temsil’, ‘milletin meşruiyeti’ni sorgulayacak bir sistem olur. İlk turda yüzde 40 küsur oyla başkan seçilen bir başkan, hiçbir zaman, ‘Halkın, seçmenin çoğunluğu beni seçti’ diyemez. Çünkü ikinci bir tur olsaydı belki seçilemeyecekti.”
“Öneri, inanılır gibi değil”
“AKP’li Çelik’in bu önerisi neyi amaçladığı?” sorusunu da Gürsel şöyle yanıtladı:
“İnanılır gibi değil açıkçası. Bu öneri bir anlamda AKP’nin çaresizliğini gösteriyor. Oysa, 2023 seçimlerine daha vakit var.
‘AKP, MHP’nin esiri oldu’
“Son yerel seçimlerin sonuçları ve önceki cumhurbaşkanlığı seçimi Erdoğan’ın ufak bir oy farkıyla seçilmesi bu öneriye neden olmuş olabilir. MHP ile yapılan destek olmasaydı son seçimde de bir başarı elde edilemeyecekti. Bu nedenle de AKP, MHP’nin esiri oldu.
“Bu esaret, bağımlılık, Erdoğan’ın elini kolunu çok bağladı. Erdoğan’ın yıllardır dile getirdiği vize serbestisinde Avrupa Birliği mevzuatlarına uygun olmayan ancak Türkiye’nin Terörle Mücadele Kanunu’nda bulunan ‘örgüt üyeliği’ tanımı değiştirilmedi.
“AB, ‘Bunu değiştirip, bizimle uyumlu hale getireceksiniz’ dedi. Ancak sanırım Erdoğan bu değişikliğe sıcak baktığı halde MHP’nin onaylamaması üzerine bu değişiklik olmadı.
‘MHP prangasını çok yakın hissettiler’
“Bu kadar önemli gördükleri stratejik gördükleri bir şeyde MHP prangasını çok daha yakından hissettiler, deneyimledir
“AKP, ‘MHP prangasından nasıl kurtulur?’ diye de düşünüyorlar. Ayrıca, ‘2023 seçiminde MHP’nin desteğine ihtiyaç duymadan Erdoğan’ı nasıl seçtiririz?’ bunu düşündüler herhalde. ‘Birinci gelen başkan olsun’ da diyemediler anlaşılan. Çok sayıda adayın olduğu bir seçimde yüzde 35 ile başkan seçilebilirsiniz ama bunu kimseye kabul ettiremezsiniz. Yüzde 40’ı kendilerine göre bir çıta gibi düşünüp bunu dillendirmeye başladılar.
“Diyelim ki bu bir şekilde kabul edilirse, esas milleti yoracak olan budur. Çünkü, Başkanlık Sistemi’nin en önemli ayağı olan milli irade arka planda kalmış olacak.
“50+1 Türkiye’yi yorar diyenler asıl bu sistemin Türkiye’yi nasıl yorabileceğini düşünmüyorlar.”
‘Kendi tuzaklarına düştüler’
Erdoğan’ın başkanlık sistemi önerisine MHP destek olduğunu açıkladıktan sonra AKP’nin MHP’ye büyük taviz verdiğini söyleyen Gürsel, şöyle konuştu:
“15 Temmuz darbe teşebbüsünün öncesinde AKP seçim bölgelerini daraltarak üçüncü konumda bulunan oy potansiyeli yüzde 10’un biraz üzerinde görünen MHP’yi iyice zayıflatmak için seçim çevrelerinin daraltılmasının peşindeydi. Ancak 15 Temmuz sonrası MHP başkanlık sistemine bakışını değiştirince bu sistemi yerleştirmek için MHP’nin desteği gerekti. AKP de MHP’ye bu destek karşılığında taviz vermek durumunda kaldı.
"Daraltılmış seçim çevreleri yerine 'Oy Birleştirmesi' dediğimiz en gevşek ittifak sistemini getirdi. Ancak bu sistem kendileri için bir çeşit tuzağa düşürdü çünkü CHP ve İYİ parti kolaylıkla ittifak kurdu ve AKP’yi Meclis’te azınlık durumuna düşürdü.
“Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 40 +1 önerileri ile de yine aynı durumu yaşayabilirler.”
Gelecek cumhurbaşkanlığı seçiminde belki HDP hariç diğer muhalefet partileri tek bir adayı desteklemeye karar verirlerse, az oy farkla da olsa bu aday Recep Tayyip Erdoğan’dan daha fazla ol alabilir.
“Çok tuhaf bir şekilde, seçim cambazlığı yapıyorlar.” diyen Gürsel şöyle konuştu son olarak şunları söyledi:
“CHP ve İyi Parti’nin, parlamento rejimini savunan kuvvetler ayrılığını savunan, muhalefet partilerinin seçim cambazlığına ortak olacağını düşünmüyorum.
“Muhalefet sanırım şu an öneriyi, ciddiye almıyor. Bu öneri ilerde daha çok dillendirilmeye başlanırsa muhalefetle ‘gelin görüşelim’ denirse çıkıp görüşlerini söyleyeceklerdir. Böyle bir öneriyi kabul edeceklerini hiç sanmıyorum. Az da olsa şöyle bir ihtimal de akla geliyor: 'Böyle bir öneriyi ancak parlamenter rejime dönülme şartıyla, yetkileri iyice azaltılmış bir cumhurbaşkanı seçimi için kabul edebiliriz' diye karşı bir öneride bulunabilirler."
Ne olmuştu? AKP'nin kurucu isimlerinden ve eski bakanlardan Faruk Çelik, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kapsamındaki cumhurbaşkanlığı seçimi için "İlk turda yüzde 40 ve üzeri oy alan seçilsin. Yüzde 50+1 formulü Türkiye'yi yorar" demişti. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Meclis yeni yasama yılı açılış oturumu sonrası gazetecilerin konuya dair sorularını yanıtlamış ve şöyle demişti: "Bu durum bir Anayasa değişikliği gerektiriyor. Dolayısıyla konuşma yeri Meclis'tir. Ön hazırlığımızı buraya getirebiliriz. Onun için iktidarıyla, muhalefetiyle el ele vererek bunu gerçekleştirebiliriz." "Mevcut durumu Meclise getiren biziz, onu halkımıza götüren de biziz. Halkımızın büyük bir çoğunluğuyla bu onaylandığına göre, şimdi bunu tekrar revize edip gündeme getirmek siyasetçi ciddiyetiyle yakışmaz. Böyle bir şey olacaksa bu bizim değil, adı üzerinde muhalefetin yapacağı bir iştir, bizim işimiz değil." "Böyle bir teklif kimden geliyor? Medyadan geliyorsa o ayrı bir konu ama bu iş parlamentonun işidir. Parlamentoda da bu işlerle ilgilenen kimdir, muhalefettir. Muhalefet böyle bir teklifi getirir, orada bu tartışılır. Bunu sürekli olarak böyle ayağa düşürmenin doğru olduğuna inanmıyorum. Çünkü milletimiz de politikacıdan ciddiyet istiyor. Dolayısıyla bu ciddiyeti aynen sürdürmemiz lazım. 2023 seçimlerine daha ciddi bir zaman var." |
Prof. Dr. Seyfettin Gürsel hakkında İktisatçı. Bahçeşehir Üniversitesi'nde öğretim üyesi, Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi direktörü. Galatasaray Üniversitesi'nde rektör yardımcılığı ve Ekonomi Bölümü başkanlığı görevlerinde bulundu. Özel sektörde ve aktif siyasette yöneticilik görevlerinde bulundu. Türk İktisat Tarihi, İşgücü Ekonomisi, Türkiye ekonomisi ve Seçim Sistemleri üzerine kitapları, makaleleri ve araştırmaları bulunuyor. |
(EMK)
Foto: t24