Polisin vurduğu ve altı aydır felç olarak Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde yatan Yasin Kırbaş'ın (19) fizik tedavi görmesi gerekmesine rağmen mahkeme engeli nedeniyle sevki gerçekleştirilemiyor.
Oysaki Haydarpaşa Numune Hastanesi kendi bünyesinde olanak olmadığı için Kırbaş'ı Şirinevler Rehabilitasyon Merkezi'ne sevk etti.
Kırbaş'ın avukatı Naciye Demir, bianet'e, "Yakalama emri kaçak durumunda olanlar için çıkarılır. Kırbaş'ın adresi belli. Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde yatıyor. Yakalama emrinin kaldırılması talebimiz reddedildi" dedi.
Babası Murat Kırbaş da "Oğlumu polis vurdu. Felç bıraktı. Suçluymuş gibi kaçacakmış gibi başına bir polis daha koydu. Tedavi masraflarını ödeyemiyorum. Hastane 'bizde fizik tedavisi yapılamıyor' dedi. Başka hastaneye sevk etti. Yakalama emri kaldırılmadığı için sevk edilemiyor. Bu nasıl adalet?" diye sordu.
Dava 22 Ocak'a ertelendi
Kırbaş'ı vuran polis Bülent Okumuş'un ve savcılığın ona karşı açtığı iki davanın birleştirilmesine karar verilmişti. Önceki gün Kadıköy 1. Ağır Ceza'da Okumuş ve Kırbaş'ın hem sanık hem şikayetçi olduğu duruşmada tanıklar dinlendi.
Polis "kasten insan öldürmeye teşebbüs"ten, Kırbaş ise "yağmalama ve gasp"tan yargılanıyor. Dava 22 Ocak'a ertelendi.
Duruşmada, avukat Demir sanık polisin tutuklanmasını talep etti ama mahkeme talebi reddetti. Demir "Oysaki polis daha ağır bir suçtan yargılanıyor. Ama tutuklanmıyor" dedi.
Duruşmada tanıklar da dinlendi. Olay günü Moda Yoğurtçu Parkı'nda Kırbaş arkadaşları İsmail Boşkuş ve Emrah Çağlıoğlu'yla birlikteydi.
Kırbaş'ın bianet'e verdiği bilgiye göre, o sırada görevi biten karakol polisi, sivil giyimli Okumuş bir kadın arkadaşıyla kayalıklarda otururup bira içiyordu.Kırbaş ve arkadaşlarının sigara istemesine sinirlenen Okumuş, yaşanan tartışmanın ardından Kırbaş'ı vurdu.
"Tanıkların ifadesi çelişkili"
Avukat Demir duruşmada olay yerinde olduklarını beyan eden iki tanığın çelişkili ifade verdiklerini söyledi.
"Birisi kayalıklarda Kırbaş'ın Okumuş'a saldırdığını söylerken diğeri yeşil alanda Kırbaş'ın altta Okumuş'un üstte olacak şekilde boğuştuğunu ifade ediyor. Üstelik Boşkuş ve Çağlıoğlu da parkta silah sesi duyduktan sonra olay yerine geri dönüyor ve Kırbaş'ın vurulmuş olduğunu gördüklerini söylüyorlar. Ardından diğer iki tanığın aynı motorsikletle geldiğini ifade ediyorlar."
"Üzerlerinden bıçak çıkmamış, gösterilen bıçaklarda parmak izi yok"
Demir'in verdiği bilgiye göre çelişkili bir başka durum ise Kırbaş ve iki arkadaşının bıçaklı olup olmadığı konusu. Polis bıçaklı olduklarını iddia ederken parkın bekçisi, Kırbaş ve iki arkadaşını parka girerken aradığını, üzerlerinden bıçak çıkmadığını söylüyor.
Mahkemeye suç delili olarak sunulan meyve bıçağı ile maket bıçağından ekspertiz raporuna göre parmak izi çıkmadı. (EZÖ/EÜ)