Yasin Kırbaş, 18 Haziran’da Moda’daki Yoğurtçu Parkı’nda polis tarafından vuruldu. Omuriliği parçalanan 19 yaşındaki Kırbaş geçirdiği felç nedeniyle bir daha yürüyemeyebilir.
Yaklaşık üç aydır Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde tedavi gören Kırbaş “Polis beni vurdu, felç oldum, gazeteler yanlış haberler yaptı, madde bağımlısı, gaspçı olduğumu yazdı, avukat benle ilgilenmeyeceğini söyleyerek bıraktı. Devlete karşı gücümüz yok. Hiçbir umudum yok. sonuçta devlet polisi koruyacaktır” dedi.
"Sigara isteyince sinirlendi"
Kırbaş’ın anlattığına göre, o gün parkta, beş arkadaşıyla mesaisi bitmiş, sivil giyimli polis memurunun yanına yaklaşıp sigara istediler. Polis olduğunu bilmediklerini söyleyen Kırbaş olayı şöyle anlattı:
“Yanında kız arkadaşı vardı. Alkol alıyorlardı. Sigara isteyince küfretmeye başladı. Arkadaşlarım ‘niye küfrediyorsun ki?’ diye sordu, ‘ben polisim’ diyerek silahını çıkardı. O sırada cep telefonu kayalıklara düştü. Polis daha da hidetlendi. Kız arkadaşı ona silahını yerine koymasını söyledi. Dinlemedi. Onu da ittirdi. Arkadaşlarım kaçtılar. Ben daha gerideydim. Beni yakaladı. Enseme silahın kabzasıyla vurarak ve kolumu kıvırarak yere çökertti. O anı hatırlamıyorum ama orada kurşunu boynuma sıkmış.”
"Devlete emanet ettiğim çocuğumu devletin görevlisi vurdu"
Eşiyle ayrıldığı ve maddi durumu elvermediği için sekiz çocuğunu Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) yurtlarına bırakmak zorunda kaldığını, Yasin’in de önce yurtta, bir dönem de Umut Çocukları Vakfı’nda kaldığını söyleyen babası Murat Kırbaş “Yasin’in sicili temiz, sabıkası yok. Ben çocuğumu devlet korumasına verdim. Yurtlardaki olumsuz şartlardan da etkilenen çocuğumu yine devletin bir görevlisi vurdu. Oğlum suçsuzken vuruldu” dedi.
Olaydan sonra tayin edilen zanlı polis B.O.’nun “bıçakla gasp” iddiasına karşı Murat Kırbaş “Ortada delil olarak bıçak yok. Polis alenen suçludur" dedi.
"Ayrıca önce barodan geldiğini söyleyen avukat ‘Polis yüzde 25 alkollü çıktı ama benden bu kadar. Gerisini siz takip edeceksiniz’ dedi. Asgari ücretle çalışıyorum. Avukat tutmak için param yok. Hastanede doktoru iyi ama hastane koşulları iyi değil. Ba iyi koşullarda tedavi ettirebilirdim. Çünkü küçük bir olasılık olsa da yürüme ihtimali var. Gencecik çocuğun hayatı karardı.”
"Üç günde bir altını değiştiriyorlar"
Babasının çalışması nedeniyle refakatçisi olmayan Yasin Kırbaş, intaniye servisinde kalmasına rağmen hijyenik koşulların sağlanmadığını, görevlilerin üç günde bir altını değiştirdiğini ve ayaklarında yaralar oluştuğunu söyledi.
Bulaşıcı hastalıklar servisinde tedavi görmesine rağmen Kırbaş'ın odasına rahatlıkla dışarıdan girilebiliyor. Ortada herhangi bir görevlinin olmadığı serviste galoş takılmıyor. Ayrıva Yasin Kırbaş'ın çarşafları yara lekeleriyle dolu, yastığının kılıfı yok. Odadaysa ağır bir koku söz konusu.
Olayla ilgili olarak,İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada "Şahıslarla polis memuru arasında çıkan arbede sırasında polis memuru B.O. kendisini savunmak için silahını çekmiş ve boğuşma esnasında silahın ateş alması sonucu saldırganlardan Y.K. yaralanmıştır" deniyor. (EZÖ/EÜ))