Polis Vazife ve Salahiyet Yasası'nın (PVSK) "Durdurma ve kimlik sorma" başlıklı maddesinde iki cümle açık:
"Polis, görevini yerine getirirken, kendisinin polis olduğunu belirleyen belgeyi gösterdikten sonra, kişilere kimliğini sorabilir" ve "Polis, durdurduğu kişiye durdurma sebebini bildirir."
bianet'in görüştüğü, İstanbul Barosu avukatlarından Aynur Tuncel kişileri durduran polisin önce kendisinin kimlik göstermesi gerektiğini, sivil ya da üniformalı olmasının fark etmediğini söyledi.
Polis bir kişiyi vurdu
Radikal'in haberine göre, Eminönü'nde, kimlik soran bir sivil polisin, kendisine "Polis kimliğinizi görebilir miyim?" diyen Cengiz Sezgin'e önce biber gazı sıktı, sonra da diz kapağından vurdu. Haberde bir polis yetkilisinin olayı doğruladığı, ancak polisin kimliğini gösterdiği, Sezgin'in bıçakla saldırdığı iddiası da yer alıyor.
"Üniformalıyım, gerek yok, diyemez"
Tuncel, "Polis, 'Üniformam var, gerek yok' diyemez" dedi ve açıkladı: "Üniformada kimlik değil, sicil numarası var. O da çok küçük yazılı. İnsanlar kendini durduranın gerçek polis mi, sahte polis mi, hangi ekip, hangi polis memuru olduğunu bilme hakkına sahipler."
Özgürlüğün esas olduğunu; polisin kimseyi keyfi olarak durdurmasının, kimlik sormasının, yakalamasının mümkün olmadığını söyleyen Tuncel, "İnsanlar sokakta durdurulma kaygısı yaşamadan gezme özgürlüğüne sahipler" diye konuştu.
"Benden nasıl kimlik istersin, diyen polis suç işliyor"
Tuncel, polisin kimliğini göstermemesinin, göstermeyi reddetmesinin suç olduğunu söyledi.
"En basitinden görevi ihmal suçudur. Çünkü bunun eğitimini de alıyorlar. Kimse polise 'kimliğini gösterme' diye emir de veremez. Böyle bir emir verilmiş olsa bile, polis hukuka aykırı emre uymamak zorunda."
Tuncel, polisin bütün bunlara karşın kimliğini göstermemesinin kasıt anlamına geldiğini, hele bunu başka bir amaçla yapıyor olmasının görevi kötüye kullanmak suçu olduğunu da ekledi.
"Neden diye sorun, tutanak isteyin"
Tuncel insanlara, uygulama ne olursa olsun, "Beni hangi nedenle durduruyorsunuz" diye polise sormalarını öneriyor. "Bunu ne kadar çok kişi yaparsa, kadar yaygınlaşır. Bu aynı zamanda bir kültürel sorun. Polisin 'Nasıl olsa soramazlar, ben onun üzerindeyim, korkarlar' psikolojisiyle hareket edememesi gerekiyor."
Polisin kişilerin istemesi halinde zabıt tutanağı vermesi gerektiğini de ekleyen Tuncel, "Bu polisin zorunluluğu" dedi.
"Tutanakta, hangi polis durdurdu, kimi durdurdu, hangi hallerden dolayı durdurma söz konusu, polis durdurduktan sonra ne yaptı, neden durdurdu, bu bilgilerin hepsi olmak zorunda."
Aslında yasada bu tutanağın isteğe bağlı değil, baştan zorunlu olması gerektiğini söyleyen Tuncel, "Bu polisin keyfi davranmasını önleyecek, denetimi sağlayacak bir mekanizma. Ne kadar çok talep edilirse, o kadar iyi. Aksi halde, ortada belge olmayacaktır."
Tuncel, devletin yurttaşlara kimlik sorma, tutanak istemenin güvencesini vermesi gerektiğini de söyledi: "Devlet yurttaşlara polis kimliğini göstermez, tutanak tutmazsa, 'Hatasını affetmeyeceğim, cezalandıracağım, eğitim vereceğim, haksızlık halinde size tazminat ödeyeceğim, özür dileyeceğim duygusunu vermeli." (TK)