Dart Centre for Journalism and Trauma (Dart Gazetecilik ve Travma Merkezi) Avrupa direktörü Mark Brayne ve basın özgürlüğü kuruluşu Index on Censorship editörü Rohan Jayasekara Londra'daki saldırılar sonrasında İngiltere'de "polis devletine giden yolun kısalacağını" söylüyor.
bianetin sorularını yanıtlayan Brayne ve Jayasekara, Britanya hükümetinin yaşananlara tepkisinin ölçülü ve profesyonelce olduğu konusunda birleşiyor. Brayne, Londra'nın bombalamalara alışık bir şehir olduğunu, Jayasekara da Britanya'nın terörle tanışıklığının IRA zamanlarından da öncesine dayandığını söylüyor.
Jayasekara:Hükümetin tepkileri olumlu
Gazeteci Jayasekara, "İçişleri bakanı Charles Clarke bugün yaptığı açıklamada Blair hükümetinin daha önce devreye sokmaya çalıştığı kimlik kartlarının dün yaşanan saldırıları önlemede etkili olmayacağını belirtmiş olmasını günümüz koşulları düşünüldüğünde çok önemli" buluyor.
Brayne ise anti-terörizm yasalarının İngiltere'de uzun zamandır tartışılan konular olduğunu hatırlatıyor. Yeni önlemler tartışılırken kimlik kartlarının, polis ve mahkemelere sorgusuz gözaltı haklarının verilmesinin ve özgürlük ile güvenlik arasında denge kurulması gereğinin gündeme getirilebileceğini düşünüyor.
Jayasekara Britanya'nın Kuzey İrlanda'da yaşananlardan işkence ve hava indirme birliklerinin işe yaramadığını öğrendiğini de ekliyor.
"Britanya bir insana işkence etmenin bütün ailesini terörist yapacağını öğrendi. Ahlaki değil pragmatik nedenlerden ötürü, bence önümüzdeki günlerde askeri çözümlerden çok, devlete çalışan muhbirlerin sayısında artış, üstü kapalı korkutma ve tehditlerle karşılaşacağız.
Britanya'da yaşayanların hareketleri daha fazla izlenmeye başlayacak, ülkeye giriş ve ülkeden çıkışlar zorlaşacak."
Kararlar daha çok kapalı kapılar ardında alınacak
Brayne de kararların bir kısmının kapalı kapılar ardında alınacağı konusunda hem fikir: "Sıkı güvenlik tedbirleri alınacağını düşünüyorum. Bu tedbirlerin bir kısmı resmi ve şeffaf yollardan alınacak, ancak gizli görüşmelerle gayri resmi kararlara da varılacaktır."
Barış hareketi tabanını genişletmeli
Brayne'e göre Live 8 konserleri, temelli meselelerin basite indirgenmesine yol açtı: "Konserler konuyu üç slogana indirgedi: Yardımları artırın, borçları iptal edin, ve ticaret adil olsun. Oysa barışçıl protestolar politik güçlerini nasıl kullandıklarını daha iyi düşünmeliler."
Britanya hükümetinin yaşanan krize tepkisinin Irak savaşı, Filistin, İslam'a karşı önyargılar, ırkçılık gibi esas konuların konuşulmasını önleyebileceğinden kaygı duyan Brayne Britanya'daki savaş karşıtı hareketin politik gücünün ve sorumluluk düzeyinin yükselmesi için daha geniş tabanlı hale gelmesi şart diye düşünüyor.
"Politik yetersizlik nasıl eskiden ırkçılık karşıtı hareketin etkisini azalttıysa, şimdi de savaş karşıtı harekete zarar veriyor. İhtiyacımız olan daha geniş bir koalisyon. Sol ve sağ liderler savaş karşıtı hareket için birleşmeli."
Jayasekara ise Blair hükümetinin protestocuların isteklerini göz ardı etmediğini, küresel ısınma ve Afrika ülkelerinin borçları konularının özellikle de gençlerin protestoları sayesinde G8 zirvesine taşındığını söyledi.
"Britanya hükümeti protestocuların isteklerini duyurmak için elinden geleni yapıyor. Bence güvenlik ve kişisel özgürlüklerin dengelenmesi konusu ülkede sağlıklı bir biçimde tartışılıyor. Medya güç kullanılan birkaç olayın üzerine giderek yanlış intibalar yaratmamalı."(EK/EÜ)