*Fotoğraf: Pixabay.
Birleşmiş Milletler ve önde gelen araştırma kurumları tarafından hazırlanan Üretim Açığı Raporu, Paris Anlaşması hedefleri ile ülkelerin kömür, petrol ve doğal gaz üretim planları arasındaki farkı değerlendiren ilk rapor.
Dünya fosil yakıt üretim plan ve projeksiyonlarını değerlendiren rapor, ülkelerin küresel ısınmayı 1,5°C veya 2°C derecede sınırlayacak üretim düzeyinin üzerinde bir üretim patikasında olduklarını ve iklim hedeflerinin gerçekleştirilmesini zorlaştıran bir "üretim açığı" yarattıklarını ortaya koyuyor.
Ülkeler emisyon azaltımını zorlaştırıyor
Ülkeler, Paris Anlaşması kapsamında sundukları ve zaten yetersiz olan iklim taahhütlerini gerçekleştirebilecek fosil yakıt üretim düzeyinin çok üzerinde üretim yapmayı planlıyor. Kömür, petrol ve doğal gaz arzına yapılan bu aşırı yatırım, fosil yakıt altyapısında kilitlenmeye yol açarak, emisyon azaltımını zorlaştırıyor.
"Rapor tutarsızlığın büyüklüğünü gösteriyor"
Raporun baş yazarlarından ve Stockholm Çevre Enstitüsü ABD Ofisi Direktörü Michael Lazarus açıklamasında, "Son on yılda, iklim tartışmasının ekseni değişti" dedi ve ekledi:
"Fosil yakıt üretimindeki sınırsız büyümenin, iklim değişikliğini durdurmaya yönelik çabaları zayıflattığı daha geniş kabul görüyor.
"Bu rapor, ilk kez, Paris Anlaşması hedefleri ile ülkelerin kömür, petrol ve doğal gaz üretimi plan ve politikaları arasındaki tutarsızlığın ne kadar büyük olduğunu ortaya koyuyor.
"Rapor, bu açığın ulusal politikalar ve uluslararası işbirliği yoluyla kapatılmasına yardımcı olacak yollar öneriyor ve çözüm yolları paylaşıyor."
Raporun başlıca bulguları:
- Dünyanın şu andaki fosil yakıt üretim patikası, 2030 yılında ısınmayı 2°C derecede tutacak üretim seviyenin yüzde 50 ve ısınmayı 1,5°C derecede tutacak seviyenin yüzde 120 üzerinde.
- En büyük üretim açığı kömürde görülüyor. Ülkeler 2030 yılında, ısınmayı 2°C derecede tutacak üretimin yüzde 150, 1,5°C derecede tutacak üretimin ise yüzde 280 üzerinde kömür üretmeyi planlıyor.
- Petrol ve doğal gaz konusunda, devam eden yatırımlar ve altyapılara bağlı olarak ortaya çıkacak emisyonlar ile, Paris Anlaşması kapsamındaki karbon bütçelerinin aşılacağı ve 2040 yılına kadar sınmayı 2°C derecede tutacak üretiminin yüzde 40-50 üzerinde üretim yapılacağı görülüyor.
- Ülkeler bazında yapılan projeksiyonlara göre, 2030 yılında ülkelerin kömür, petrol ve doğal gaz üretimleri NDC'leri ile tutarlı üretim miktarlarının (ki bunlar ısınmayı 1,5°C ya da 2°C derecede tutmak için yetersiz), sırasıyla yüzde, 17, yüzde 10 ve yüzde 5 üzerinde gerçekleşecek.
- Ülkeler, sondaj ve çıkarma işlemlerinin sınırlandırılması, teşviklerin kaldırılması ve gelecek üretim planlarının iklim hedefleriyle uyumlu hale getirilmesi dahil olmak üzere, üretim açığını kapatmak için sayısız seçeneğe sahip. Raporda, bu seçeneklerin yanı sıra, Paris Anlaşması kapsamında uluslararası işbirliğiyle ortaya çıkan seçeneklere de ayrıntılarıyla yer veriliyor.
Raporun yazarları, adil bir enerji dönüşümünün öneminin de altını çiziyor.
Rapor yazarı ve SEI Araştırmacısı Cleo Verkuijl, "Sosyal ve ekonomik değişimden etkilenenlerin geride kalmamalarını sağlamak acil bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor. Dönüşüm planlaması, aynı zamanda, daha iddialı iklim politikaları konusunda fikir birliği de üretebilir" dedi.
* Üretim Açığı Raporu, Stockholm Çevre Enstitüsü (SEI), Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü, Denizaşırı Kalkınma Enstitüsü ODI, CICERO Uluslararası İklim ve Çevre Araştırmaları Merkezi, Climate Analytics ve UNEP'in de aralarında bulunduğu önde gelen araştırma kuruluşları tarafından hazırlandı. Raporda yer alan analiz ve değerlendirmelere, çok sayıda üniversite ve araştırma kurumundan ellinin üzerinde araştırmacı katkıda bulundu.
(PT)