Beyoğlu Mahlacı Sokak'ta bulunan Esma Sultan Çay Ocağı'nı bir yılı aşkın süredir işleten Esma Saçı, kadınlara sesleniyor:
"Yapmak istediğiniz şeyler varsa, çekinmeyin. Bu erkek işi, bu kadın işi demeyin, deneyin."
"Yokluktan çaycı oldum"
Alman Hastanesi'nde temizlikçilik yaparken evde hasta bakmaya başlayan, ardından o işini bırakmak zorunda kalan Saçı, bir arkadaşının tavsiyesiyle bugün işlettiği çay ocağını tuttu.
Çaycılığa kendi ifadesiyle "tamamen yokluktan" başlayan Saçı, "Cebinde hiç parası olmadığı halde dükkan sahibiyle anlaşıp tuttuğu dükkana malzeme almak için eşten, dosttan borç para aldığını" söylüyor.
Çay ocağı işletmenin erkek işi olduğuna hiç inanmadığını ve işe başlarken de böyle bir kaygı gütmediğini belirten Saçı şöyle diyor:
"Kadın işi, erkek işi gibi ayrımlarım yok. İş iştir ve herkes her işi yapabiliriz. Kaldı ki evlerde çayları zaten kadınların yapıyor. Bu yüzden 'yeni' mesleğimi de yadırgamadım. Beni yadırgayanlar da gelip çay içmesinler lütfen."
"Zengin olmadım ama kendi işimde çalışıyorum"
Esma Sultan Çay Ocağı'nın bulunduğu sokakta esnafların tamamı erkek. Saçı, buna rağmen esnafın kendisini yadırgamadığını, aksine bir kadının çay ocağı işletmesine sempatiyle yaklaştıklarını anlatıyor:
"Esnaf ilk günden bu yana takdir etti. Sokağa hareket getirdiğimi söyleyenler de oldu. 'Maşallah', 'aslan kızım' filan diyorlar. Ben bu sokakta iki yıl önce arabamda kahvaltılık sattığım için beni tanıyorlardı. Bu yüzden olumsuz hiçbir şeyle karşılaşmadım."
"Hiç parası olmadığı için girdiği işte henüz karın tokluğuna çalıştığını" belirten Saçı, "henüz ekonomik olarak düzlüğe çıkmadığını, ancak dükkanın yağmasa da damladığını" ifade ediyor.
"Hâlâ ekonomik olarak zor durumdayım. Çok para kazanıyorum diyemem ama emir altında çalışmıyorum, kimsenin kahrını çekmiyorum. Bir şekilde kiramı ödüyorum, karnımı doyuruyorum. İyiyim yani. Tek isteğim ise sigortamı yatırabilmek. Onu da yapacağım umarım."
"Esnaf küfür ediyor ama abartmıyor"
Müşteriler huzursuzluk çıkardıklarında ya da küfür ettiklerinde ne yaptığını soruyoruz Saçı'ya, şöyle yanıtlıyor:
"Esnaf kendi arasında tavla oynarken ya da muhabbet ederken küfür edebiliyor. Ben onlara rahat olun diyorum, onlar da abartmıyorlar. Yazılı olmayan bir anlaşmamız var yani. Ama yabancı müşteriye müsamaha göstermem. Dükkanımda küfür ettirmem.
Saçı, Esma Sultan Çay Ocağını Pazar günleri hariç her gün saat yedi buçukta açıyor. Kışın sekiz buçukta, yazınsa dokuz buçuk ile on buçuk arasında kapatıyor.
Çay ve oralet 50 kuruş, Türk Kahvesi ve bitki çayları 1,5 lira, yarım ekmek tostlar 2 ile 2,5 lira arasında değişiyor.
"İnsanlar neden burada çay içsin?" diye sorduğumuz Saçı bizi şöyle yanıtlıyor:
"Dükkanım temiz, çayım, kahvem, tostum güzel, fiyatlar ucuz. Hem de çay bardaklarını suyun altından geçirmiyor, sabunlu suyla yıkıyorum."
Esnaf: "Karakteri de çayları da çok güzel"
Esma Sultan Çay Ocağı'ndan çay içen, tost yiyen esnaf için Saçı'nın kadın olması olumlu bir durum. Berber Yusuf, gömlekçi Mehmet Kaptan, çakmakçı Osman Barutçu ve tekstilci Muzaffer Yılmaz "Saçı'nın çaylarının da karakteri de çok güzel. Saygılı, çalışkan ve temiz" diyorlar.(BÇ)