Özgür Gündem Nöbetçisi Jülide Kural ve İlham Bakır'a Ceza

Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın

Kapatılan Özgür Gündem gazetesinde nöbetçi genel yayın yönetmenliği yapan Jülide Kural ve gazete yazarı İlham Bakır'ın yargılandığı davada karar açıklandı. Davaya Jülide Kural'ın eşi, oyuncu Kadir İnanır da katıldı.

Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde 22. Ağır Ceza görülen duruşmada mahkeme, Jülide Kural'a “örgüt yayınlarını yayınlamak” suçlamasıyla 6000 TL para cezası, “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla 1 yıl 3 ay hapis cezası verirken, duruşmaya katılmayan İlham Bakır’a, “örgüt propagandası yapmak gerekçesiyle 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Hapis cezaları ertelendi.

TIKLAYIN - JÜLİDE KURAL: SANATÇININ ULAŞMAK İSTEDİĞİ ANA GERÇEK ÖZGÜRLÜK

TMK'nin Anayasa aykırılık itirazı "ciddi bulunmadı"

7 Mart'ta görülen duruşmada, Kural'ın avukatı Öztürk Türkdoğan'ın Terörle Mücadele Kanunu'nun 6/2 ve 7/2'nin üçüncü cümlelerinin Anayasa'ya aykırı olduğu yönünde verdiği itiraz dilekçesi, "ciddi" bulunmadığı ve somut norm olmadığı gerekçesiyle reddedildi.

"Sorunların çözümü ifade özgürlüğüyle mümkündür"

Bir gazeteci değil sanatçı olduğunu belirten Kural, beraatini talep etti. Kural, savunmasında şöyle konuştu:

"Yaşadığım süre boyunca insan hakları ihlallerinin karşısında durdum. Her zaman şiddetin karşısında durdum, barıştan yana oldum. Bu ülkenin en büyük sorunu olan Kürt sorununun çözümünün, özgür bir basın aracılığıyla ve ifade özgürlüğüyle şeffaf olarak gerçekleşeceği inancındayım.

"İfade özgürlüğü olmadan sanat olmaz. Her durumda ifade özgürlüğünü, insan haklarını savunan bir sanatçı olarak Özgür Gündem ile dayanışmayı kendime bir sorumluluk olarak gördüm.

"Bir sanatçı olarak bu ülkenin özgür ve demokratik bir ülke olması için mücadele ettim. Özgür Gündem gazetesinde sembolik olarak bir günlük yayın yönetmenliği için adımı yazdırdım. O gün gazetede çıkan yazılardan haberim yoktu, sormadım da.

"Demokratik bir ülke ve beraat talep ediyorum.

"Beraat kararıyla yargıya cesaret verin"

Anayasa'nın 138. ve 90. maddelerini hatırlatarak savunma yapan avukat Emel Ataktürk, "hepimizi bağlayan uluslararası sözleşmelere neden uymuyoruz" diye sordu.

Ataktürk şu ifadelere yer verdi:

"Jülide Kural, 25 yıllık sanat hayatını kamuoyu önünde yaşamış, sözünü kamusal alanda söylemiş bir insandır. Bir gün aniden kalkıp terör propagandası yapmaya karar vermemiştir. Tek amacı ifade özgürlüğünü ve insan haklarını savunmaktır.

"Özgür Gündem'i beğenmeyebilirsiniz ancak kamu otoritelerine ağır eleştiriler yöneltmesi, terörü desteklediği anlamına gelmez. Beraat kararı vererek yargıya da cesaret vereceksiniz.

Kural'ın avukatı Öztürk Türkdoğan ise savunmasında, "Keşke siz bu iddianameyi iade etseydiniz de bu dava hiç açılmasaydı. Çünkü burada bir sivil itaatsizlik söz konusu değil." dedi.

Türkdoğan şöyle konuştu:

"Özgür Gündem gazetesi bildiğimiz Özgür Gündem gazetesiydi. 2007-2008 yıllarında da kullanılan kelimeler dahi aynıydı. Hukukta buna dair yeni bir içtihat oluşmadı, yeni bir kanun çıkmadı. 2015-2016 yıllarında siyasal konjonktür değişti ve haberler de çatışma bölgelerinde yaşananlara da yer verildi ama kullanılan kelimeler bugün yine aynıydı. O zamanlar suç unsuru olmayan sözler, bugün nasıl suç oluyor ve biz böyle bir durumda savunmayı neye göre vereceğiz. Niyetlere kalmış bir yargılamayı kabul etmek mümkün değil.”

Kural: Siyasi bir karar

Karara ilişkin bianet’e konuşan Kural, şu ifadelere yer verdi:

“Mahkemenin kararı hukuki değil siyasi bir karardır. Zaten avukatlarımın da söylediği gibi, bu davanın hukuki bir karşılığı da yoktur. Bu bir tür herkesi susturma, herkesin üzerinde bir korku yaratma ve mümkünse kimsenin düşünmeden biat etme kültürüne sahip olma konusunda bir yeni yol demek. Ama ne kadar geçerli olacağını hayat gösterecek."

Ne olmuştu?

14 Şubat'ta görülen duruşmada savcı esas hakkında mütalaasını vermiş, “terör örgütü propagandası yapmak”, “Terör örgütlerinin bildiri veya açıklamalarını basmak veya yayınlamak" suçlamalarıyla, Kural için 10,5 yıl, Bakır için 7,5 yıla kadar hapis cezası istemişti.

Kural esas hakkında savunma yapmak istediği için karar duruşması bugüne (28 Mart) bırakılmıştı.

(EA)