Türkiye'nin bir çok yerinde karara karşı protesto eylemleri yapılıyor, Eğitim-Sen üyeleri de dün Adalet Bakanlığı önüne siyah çelenk bıraktı.
Yargıtay'ın kararını ve Eğitim-Sen'in bundan sonra nasıl bir yol izleyeceğini bianet 'e değerlendiren Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, yeni bir sendikanın veya tüzük değişikliğinin gündemlerinde olmadığını belirterek "Biz Eğitim-Sen'le yola çıktık Eğitim-Sen'le yola devam edeceğiz" dedi.
Dinçer, örgütsel olarak çeşitli düzeylerde konuyu tartışıp bütün yönleriyle ele alacaklarını, Eğitim-Sen'in kapatılmasının önünü kesecek bütün seçenekleri değerlendireceklerini söyledi.
Dinçer, hukuksal anlamda yargısal sürecin tamamlanmadığını belirterek, "Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun gerekçeli kararının yerel mahkeme gitmesi ve yerel mahkemenin bize bir duruşma günü vermesi gerekiyor. Bunun da 2-3 aylık bir süreyi kapsaması bekleniyor" dedi.
Eğitim-Sen'in kapatılmadığını vurgulayan Dinçer, sendikanın faaliyetlerini ve eylemlerini sürdüreceğini, hukuksal ve örgütsel anlamda tüm imkanlarını kullanmaya devam edeceğini söyledi.
"Biz demokratik bir örgütüz, bundan sonraki sürece yetkili kurullar karar verecek. Önümüzdeki hafta Başkanlar Kurulu toplanacak, şubelerde de bundan sonra ne yapılacağı tüm yönleriyle ele alınıyor. Buralardan çıkan kararlar doğrultusunda yetkili genel kurulu toplayacağız."
AİHM'den ihtiyati tedbir istemi
Yargıtay kararının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olduğuna dikkat çeken Dinçer, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun kararına karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) ihtiyati tedbir isteyeceklerini ve 200 bin üye adına tazminat davası açacaklarını ifade etti.
Eğitim-Sen'in bağlı bulunduğu Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu başka olmak üzere tüm toplumsal muhalefet güçleri ve uluslararası örgütlerin desteğiyle karar karşısında eylemlerinin süreceğini vurgulayan Dinçer, sloganlarının "Örgütlü Toplum Demokratik Türkiye için Susmayacağız" olacağını söyledi.
Kamuoyunun Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı oybirliğiyle (45-0) almasını da sorgulanması gerektiğini ifade eden Dinçer şöyle devam etti:
"Bu ne nasıl kuruldur ki bir üye bile farklı görüş bildirmiyor. Davanın yaygın ve geniş olarak ele alındığına da inanmıyorum. Bu dosyada Genelkurmayın mektubunu görenler esas duruşa geçip esastan kararı bozmuşlar.
Hukuk sınıfta kalmıştır ve demokratikleşme sürecinde Türkiye ayağına taş bağlamıştır. Yargıtay'ın kararı, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki konferansın ertelenmesi, inkar ve imha politikalarının sürmesi ve diğer anti-demokratik olaylardan bağımsız ele alınamaz, hepsi Milli Güvenlik Belgesi'nin kırmızı çizgilerine toslatılmıştır."
Yargıtay kararı bağlayıcı olacak
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Eğitim-Sen'in kapatılmaması yönündeki yerel mahkeme kararını oy birliğiyle geçtiğimiz Çarşamba günü esastan bozmuştu.
Tüzüğünde "anadilde eğitim" maddesine yer verdiği için Genelkurmay Başkanlığı'nın talebi ve Ankara Valiliği'nin suç duyurusu üzerine Eğitim-Sen hakkında açılan davada, Ankara 2. İş Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne göre, sendikanın kapatılamayacağına karar vermişti.
Eğitim-Sen'in Yagıtay'ın bu kararı karşısında "karar düzeltme" isteminde bulunma hakkı bulunuyor. Bu istemi de yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu karara bağlayacak.
İstemin reddedilmesi durumunda dosya yerel mahkemeye gidecek. Genel Kurul'un kararı Ankara İkinci İş Mahkemesi açısından bağlayıcı nitelik taşıyor.(KÖ/EÜ)