Oran'la, adaylığını resmen açıkladıktan hemen sonra ziyaret ettiği bianet haber merkezinde konuştuk.
Bağımsız adayların aritmetik olarak yasamada etkili olması zor. Peki Meclis'te solun ortak bağımsız adaylarının olması, pratikte ne işe yarayacak?
Kürsüde toplam 5 dakika konuşma hakkınız var. Bunun da iki dakikası kürsüye gidip gelirken geçiyor zaten. Burada bir numaralı amaç ezber bozmak.
Örneğin Meclis'teki bütün parti liderleri Kuzey Irak'a operasyon konusunda hem de seçim ortamında hemfikirken, orada "ABD'liler, Kuzey Iraklı Kürtler 'gelin' dediğinde 30 kez operasyona gittiniz, ama temizleyemediniz. Şimdi mi temizleyeceksiniz? Türkiye sınırından Kandil dağına 250 kilometre yol var. Kandil'e vardınız, dağı sarmak için 50 bin askere ihtiyaç var. Kayseri ve Diyarbakır havaalanlarının uzaklığı da 456 kilometre. Üstelik operasyonu neredeyse Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'yla ilan ettiniz. Orada kimse kalmaz" derseniz, bu ezberi bozmak demektir.
Yüzde 10 seçim barajıyla ve diğer numaralar kullanılarak "farklı"nın sesi bastırılıyor. Önemli olan "farklı"nın sesi olmak. Zurnanın zırt dediği delik bu.
Ortak bağımsız milletvekillerinin Meclis'teki siyasi olanakları ne?
Bağımsız milletvekilini sınırlandıracak bir şey yok. Partiler milletvekillerini sınırlandırabiliyor. Ayrıca farklı partilerden, aynı kafadaki adayların seçimi kazanması halinde, Meclis'te partiler arası diyalog başlayabilir. Partiler arası yakınlaşmayı artırmak çok önemli. Parti liderlerinin yakınlaşması zaten söz konusu değil.
"Öncelik diye bir mesele varsa, bu Kürt sorunudur"
Gündeme getirilecek ve mücadele edilecek çok alan ve birçok hak sorunu var. Bunların içinde öncelikleri nasıl belirleyeceksiniz?
Eğer bir öncelik meselesi varsa, bu Kürt sorunudur. Ama Kürt sorunun önceliğinin olması, başka sorunları unutmak anlamına gelmiyor.
Aslında çevre sorununun öncelikli olması gerekirdi. Çünkü gezegen elden gidince ne sınıf kavgası yapabileceğiz, ne din kavgası. Ama bunun kontrolü bizim dışımızda.
Ortak bağımsız adayların Meclis'te işbirliği olanakları neler?
Mümkün olduğu kadar çok grubun temsilcisinin Meclis'e girmesi yeni olanaklar yaratıyor. Çünkü gruplar öncelikle kendi sorunlarını dile getiriyorlar. Ama sorunlar toplamda daha fazla.
Örneğin feministler, Kürtler ve Aleviler. Bu üç grup çok ezilmiş. Kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Kürtler ve Aleviler etnik dava peşinde. Feministler kadınların davasının peşinde.
Bütün bunların kurtulması "farklı"nın kurtulmasına bağlı. Aksi halde, damgalanma, yaftalanma riski çok fazla.
Ben bu anlamda rahatım, avantajım var. Çünkü ne Kürt'üm, ne Alevi'yim, ne kadınım, ne eşcinselim. Kimse benim için "menfaatini savunuyor, o yüzden burada" diyemez.
"Bu yaz kitabımı düzeltecektim"
Oran seçilir ve Meclis'e girerse, yoğun tempo büyük olasılıkla onu başka bir şey yapmaktan alıkoyacak. Oran'ı izleyenlerin, tanıyanların en büyük kaygılarından biri de akademik çalışmalarının kesintiye uğraması.
"Türkiye'de Azınlıklar kitabım Fransızca'ya çevriliyor. Çeviri için kitabı düzeltmem, güncellemem gerekiyor. Bu yaz onu yapacaktım. Ama akademik çalışmalarım da bekleyemez." (TK/EÜ)