Avukat Orhan Kemal Cengiz, dört yıl önce Malatya'da yaşanan Zirve Yayınevi katliamının Ergenekon Soruşturmasıyle bağlantısı olduğu iddiasıyla dün (17 Mart) dokuz ilde başlatılan operasyonların gecikmiş bir uygulama olduğunu söyledi.
Cengiz, aralarında eski Malatya Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Dülger ve İnönü Üniversitesi öğretim üyesi Ruhi Babat'ın da bulunduğu 20 kişinin gözaltına alınmasının, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Zirve katliamı davasında daha önce ilettikleri talepler açısından "önemli ve olumlu bir gelişme" olduğunu açıkladı.
"İhbar mektubu daha önce araştırılsaydı, cinayet çözülürdü"
Zirve Katliamı müdahil avukatı Cengiz, bianet'e yaptığı açıklamada, "2008'deki ihbar mektubunda hem kişiler hem de telefon numaraları vardı. Daha o zaman bu ilişkiler araştırılsaydı, ciddiye alınsaydı, cinayet çözülürdü" dedi.
Cengiz, Zirve Yayınevi Katliamı, Rahip Santoro ve Hrant Dink cinayetinin çözülmesiyle Ergenekon'un da aydınlatılacağını belirterek, "Bu cinayetin üç çocuğun işi olmadığının herkes farkında. Bizim 'vatanı kurtaracağız' diye yönlendirilip, kullanılmış çocuklarla bir derdimiz yok" dedi.
"İki dava birleştirilirse Ergenekon aydınlatılır"
2004'den itibaren Türkiye çapında misyonerlere yönelik bir cadı avı olduğuna dikkat çeken Cengiz, "Zirve Yayınevi Katliamı davası ile Ergenekon'un birleştirilmesi sayesinde adalet yerini bulacak" dedi.
Dün yapılan operasyon kapsamında Malatya, Siirt, Muğla, İzmir ve Ankara'nın da aralarında bulunduğu dokuz ilde çeşitli yerlerde arama yapıldı.Arama yapılan yerlerden biri de İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde araştırma görevlisi Ruhi Abat'ın eviydi. Malatya ve Kayseri'de misyonerlik karşıtı konulu konferanslar verdiği iddia edilmişti.
18 Nisan 2007'de Zirve Yayınevi'nde işlenen ve üç kişinin öldürüldüğü katliam nedeniyle beş genç Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklu yargılanıyor.(NV/EÖ)