Çanakkale Kaz Dağları'nda Karaköy Köyü ile Kızılelma Köyü arasında altın madeni araması sırasında sondaj borularının patlayıp atıkların içme suyuna karıştığı iddia edildi. Karaköy muhtarı suç duyurusunda bulundu.
Geçen hafta çarşamba günü Bayramiç’in Karaköy Köyü ile Çan’ın Kızılelma Köyü arasında altın madeni araması yapılan bölgedeki dere bulanık akmaya başladı. Karaköy halkı kimyasal atıkların suya karışma tehlikesine karşı altın arama şirketi Alamos'un alt şirketi Spectra isimli şirkete yürümek istedi.
"Savcılık hala numune almadı"
bianet'e konuşan muhtar Ramazan Çakır, olayı şöyle anlattı.
"Elma tarlalarına su çekmek için dereye giden arkadaşlar, suyun bulanık aktığını görmüşler. Beni aradılar. Jandarma ile birlikte derenin kaynağına gittik. Sondaj borularında patlama olmuş. Oradan çıkan içinde farklı kimyasal olan atığın suya aktığını gördük. Çanakkale Çevre İl Müdürlüğü su numunesi aldı. Ancak bu kişilere güvenmiyoruz.
"O yüzden biz de fotoğraf çekip su numunesi aldık ve savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Savcılık su numunesini kabul etmedi, fotoğrafları aldı. Kendilerinin numune alacağını söyledi ancak hala kimse gelmedi. Zaten olayın üzerinden yağmur yağdı; o su aktı gitti, her yere karıştı."
"Zehirlerini bırakıp gidecekler"
Çakır, sondaj yapılan yerin 25 köye su sağlayan bir havza olduğunu belirterek başından beri dile getirdikleri gibi Kaz Dağları'nda altın arama çalışması istemediklerini söyledi.
Daha altın arama faaliyetlerinde işletmeye geçilmeden sondaj aşamasında dahi derelerde kurbağa ve balık kalmadığına dikkat çeken Çakır, "Amaçları 10 yıl içinde altını alıp, zehrini bize bırakıp gitmek. Doğamızı mahvedecekler" dedi.
34 noktada altın arama
Doğal güzellikleri ve yer altı zenginlikleriyle tanınan Kaz dağlarında, 16 yerli ve yabancı firma 400 bin ton siyanür kullanarak 34 noktada altın aramak üzere ruhsat aldı. Ruhsat alınan noktalar, Bayramiç, Çan, Lapseki, Biga, Ezine, Ayvacık ve Yenice ilçeleri sınırları içinde bulunuyor.
Bölgedeki 2 milyon insanın temiz su kaynağı da olan Kaz dağlarında yapılacak olan bu tahribat, tüm bitkisel üretim ve tarımla geçimini sağlayan 750 bin insanın yanında yüzlerce tür canlıyı ve 10 milyon zeytin, kiraz, şeftali ve elma ağacını da ciddi biçimde tehdit altına alacak.
Bölge halkı, 2007'den beri siyanürle altın arama faaliyetlerine karşı tarıma büyük ölçüde zarar vereceğini bu kazıların başta yeraltı suları olmak üzere tüm çevrede kirlilik yaratacağını ve kanser vakalarına da sebep olacağını belirterek mücadele ediyor. (NV)