Haberin İngilizcesi için tıklayın
ODTÜ'de mezuniyet töreni öncesinde gözaltına alınan öğrencilerin avukatlığını yapan Doç. Dr. Öykü Didem Aydın'a soruşturmanın detaylarını bianet'e anlattı.
Altı öğrencinin isimlerinin yazılı olduğu "Bu kişiler zaten önceki yıllarda da sorun çıkaran tipler, önlem alınsa iyi olur" yazılı bir ihbar e-postası üzerine ilk etapta ODTÜ'lü 4 öğrenci 30 Haziran gecesi polis tarafından yapılan baskınlarla evlerinden ve yurtlarından gözaltına alınmış, iki kişi ise evlerinde bulunmamıştı.
TIKLAYIN - ODTÜ'lüler Bir İhbarcının E-Postasıyla Gözaltına Alınmış
Avukat Aydın, öğrencilerin 155 İhbar Hattı ve egm.gov.tr'ye yapılan kaynağı belli olmayan bir ihbarla gözaltına alındığını belirterek şöyle devam ediyor:
"Bu ihbarda ODTÜ LGBTİQ+ Dayanışması'ndan 6 öğrencinin isimleri geçiyor. Gözaltı kararı da ODTÜ mezuniyet töreni öncesi ivedi alınıyor.
"30 Haziran gecesi evler basıldı ve gözaltına alınanlar oldu. Ancak 30 Haziran'daki ilk gözaltı girişiminde evinde olmayan bir müvekkilimin 4 Temmuz'da şahsen başvuracağını Cumhuriyet Savcılığına bildirdik. Gözaltı kararının kaldırılması için de başvurduk. Ancak sanki azılı biriymiş gibi yine evine 20 polisle gidilmiş, Terörle Mücadele Şubesi angaje edilmiş. Bu müvekkilim 3 Temmuz gece yarısı gözaltına alındı.
"Müvekkilimle ilgili 112 Çağrı Merkezi'ne yapıldığı iddia edilen ikinci bir ihbar da var, 'kaçıyor' diye. Bunlar düzmece. Kaynakları belli değil.
"Bir hayalet var sanki LGBTİQ+ haklarını savunan kimselerle özel olarak ilgileniyor. Kimdir bu, bilmiyoruz. Bu ihbarcının kim olduğu, var olup olmadığı dahi belli değil. Varsa çıksın ortaya suç duyurusu yapsın bildiği bir şey varsa. Başka türlü bir tertip bu. Bu şu demek oluyor: İsimsiz birisi sizin hakkınızda 112'ye atsın tutsun veya valilik, savcıya faks çeksin insanlar terör suçlamasıyla gözaltına alınsın. Vahim bir olay."
"112 terör ihbar hattı olmuş"
"112 Acil Çağrısı adı altında valiliğe yapılan ihbarlar, acil bir duruma işaret etmeli. Yani o anda bir şey oluyor olmalı. 'ODTÜ mezuniyet törenine katılacaklar, ortalığı karıştıracaklar' diye ihbar olmaz ve bu ciddiye alınmaz.
"112 Acil'i kamuoyu ambulans çağırmak gibi acil durumlarda kullanır biliyorsunuz. Bakıyorsunuz, '112 Acil' terör ihbarı yapma yeri de olmuş. Bu anlamsız baskı yüzünden her an bir yaş daha alıyoruz çünkü her an baskının yeni ve yaratıcı usulleriyle karşı karşıyayız. Her an bir yaşımıza daha giriyoruz.
"Acil Çağrı Yönetmeliği bir anlamda kötüye kullanılıyor. Bu kötüye kullanmanın üzerine Terörle Mücadele işi ekleniyor. Savcılık işlenmiş bir eylemden değil, işlenmesi 'hayal' veya uydurma düşünülen mezuniyet töreni öncesi gözaltı kararı veriyor. İhbarcının var olup olmadığı dahi belli değil." (AÖ)