Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eşsözcüsü Öztürk Türkdoğan ile komisyon üyelerinden Nuray Özdoğan, partinin genel merkezinde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın "umut hakkı"na dair açıklama yaptı.
Hukukçular, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne çağrıda bulunarak ihlal prosedürünün başlatılmasını istedi.
MA’nın haberine göre, Türkdoğan, AİHM'in kararını hatırlatarak, "Her mahpusun mutlaka ve mutlaka durumunun gözden geçirilerek tahliye olacağı tarihi bilmesi hakkı vardır. Bu insan onuru gereği bir haktır. Böyle bir hakkı AİHS ve mahkeme içtihadı buna imkan tanıyor. Biz buna umut hakkı diyoruz. Siz kimseyi ölünceye kadar hapiste tutamazsanız. Türkiye'de bu durumda çok sayıda insan var. Tahminlerimize göre sayı 4 binin üzerinde. Hükümet bunu açıklamamada ısrar ediyor. Umarım kısa sürede gerçek sayıyı açıklar ve durumun ne kadar vahim olduğu da anlaşılır” dedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 18 Mart 2014’te PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın şartlı salıverilme hakkına sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmesini, umut hakkı ilkesi gereğince, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı buldu, Türkiye’den bu konuda düzenleme yapmasını istedi. AİHM, daha sonra mahpuslar Hayati Kaytan, Emin Gurban ve Civan Boltan için de benzer kararlar verdi. Ancak Türkiye, aradan geçen 10 yıla rağmen "ihlal" kararına dair herhangi bir adım atmadı.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 17-19 Eylül’deki toplantıda, AİHM’in ihlal kararlarını 3 yılın ardından bir kez daha gündemine aldı. Komite, gerekli önemlerin geciktirilmeden alınmasını istedi. Komite, adım atılmaması halinde Eylül 2025'teki toplantıda ara karar hazırlanacağı uyarısında bulundu.
“Türkiye tavsiyelerin hiçbirine uymadı”
Türkdoğan, Komite'nin Abdullah Öcalan söz konusu olunca ağır hareket ettiğini söyledi:
“Bakın karar tarihi 2014, Bakanlar Komitesi 2015 yılında bu konuyu gündemine almayla ilgili Türkiye’yle yazışıyor ama gündemine almıyor 2021 yılına kadar. 2021 yılına kadar geçen süreçte hem Sayın Öcalan’ın avukatları hem de Türkiye’deki hak ve hukuk örgütleri, bu konuda Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne çeşitli bildirimlerde bulunuyorlar. 2021 yılı Eylül ayında Bakanlar Komitesi Türkiye’ye bir eylem planı sunması gerektiğini ifade etti. Aradan 3 yıl geçti. Türkiye tavsiyelerin hiçbirine uymadı. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını kaldırmadı, ‘umut hakkı’ tanımadı. Bunun ötesinde üstüne üstlük kesintisiz bir tecrit uygulamaya koydu. Bunun kabul edilmesi mümkün değil.”
Gelecek yıla kadar süre
Komitenin siyasi saikler ile hareket ettiğini dile getiren Türkdoğan, "Sadece bu gruptaki davalar değil, birçok gruptaki davalarda da durum bu. Binlerce insanı ilgilendiren bir durum ve Türkiye bu konuda adım atmamakta ısrar ediyor. Bu yıl verilen karar 2021 yılına göre biraz daha güçlü bir karar. En azından gelecek yıla kadar kesin bir süre ve gereği yerine getirilmezse bir ara karar hazırlanmasını istiyor. Aslında biz buradan lafı uzatmadan öncelikle komiteye bir çağrıda bulunmak istiyoruz. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi açık. Eğer bir ülke AİHM kararlarını ısrarla, isteyerek uymuyorsa siz ihlal prosedürünü başlatmak durumundasınız. Yani Türkiye’nin kısa süre içerisinde umut hakkının tanımaması ve gereğini yerine getirmemesi durumunda Komite'den beklentimiz sözleşmenin yerine getirilmesi” şeklinde konuştu.
Meclis’e çağrı
Türkdoğan, Meclis'e de çağrıda bulunmak istediklerini belirtti:
“Türkiye’de inanılmaz bir ayrımcılık yapılmaktadır. 'Terörle Mücadele' kararlarına tabi olanlarla olmayanlar arasında ayrımcılık yapılmaktadır. Ama Sayın Öcalan şahsında infaz kanununa özel bir hüküm konulmuştur. Geçici 2’nci madde konulmuştur. Bir kişiye özel kanun maddesi olur mu? Böyle bir şeyin kabul edilmesi mümkün değil. O nedenle Meclis'te grubu bulunan partiler ve milletvekillerinin İnfaz Kanunun 25. maddesi, 107’ye 2 ve 16 fıkraları, 110. maddesinin 9. fıkrasını, geçici 2 maddesini, geçici 6-2’inci fıkrasını ve geçici 9-6’ıncı fıkralarının kaldırılması için kanun teklifi vermelerini ve bunun da yasalaşmasını istiyoruz. Hem ayrımcılık ortadan kaldırılacaktır hem de ‘umut hakkının’ gereği yerine getirilmiş olacaktır. Siyasi iktidara da şunu hatırlatmak istiyoruz; ağırlaştırılmış müebbet rejimi kabul edilemez. Çünkü uzatılmış ölüm cezası kabul edilemez. Bakanlar Komitesinin tavsiyelerine uyun ve bir an önce umut hakkının gereğini yerine getirin.”
Özdoğan: AİHM kararı uygulanmalı
Toplantıda söz alan komisyon üyesi Nuray Özdoğan da “AİHM kararı uygulanmalıdır ve halkların bu konudaki talebi göz ardı edilmemelidir. Demokratik bir süreç için bu zorunluluktur. Bu sizin isteğinize bağlı bir durum değildir. Dolayısıyla buna karşı aslında tüm Türkiye halklarının ses çıkarması gerekir. Bu, tüm Türkiye halklarının sorunu ve meselesidir. Bu nedenle biz daha yüksek sesle dile getirmeye devam edeceğiz. Tüm Türkiye halkları için bir barışın kapısı aralanacaksa öncelikle tecridin ortadan kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda herkesi sorumluluk almaya davet ediyoruz” çağrısı yaptı.
(AS)