Boğaziçi Üniversitesi'nden Doç. Dr. Koray Çalışkan, ABD Başkanı Barack Obama'nın ansızın açıklanan Türkiye ziyaretini Irak işgali üzerinden açıklıyor. Çalışkan'a göre, Obama'nın acil gündemlerinden biri yeni bir Vietnam'a dönüşmeden önce Irak'taki işgali daraltmak, bu arada maliyeti çevre ülkelere yaymak.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, 7 Mart'ta Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan'la görüşmeleri sırasında, Obama'nın bir ay içinde Türkiye'ye geleceğini açıkladı. "Amerika'nın Sesi"ne göre, Clinton, Obama'nın "iki ülkenin, Irak'taki ABD askerlerinin en güvenli ve etkin bir şekilde geri çekilmesi konusunda danışmalarda bulunacaklarını söylediğini" bildirdi.
"Silahların bir bölümünü İncirlik'te bırakmaya niyetliler"
Çalışkan'a göre ABD'nin çekilmesi, işgalin bitirilmesi anlamına gelmiyor. "Doğrudan işgalinin alanını daraltmak niyetinde. Kuzey Irak'ta üsleri var, Sünnilerin baskın olduğu güneyde de bir üs barındıracaklar.
"Yapmak istedikleri, Irak'taki silahların sağa sola saçılmadan kontrol atına alınması. En yakın ve ucuz geçiş olarak Türkiye'den nakillerini sağlamak istiyorlar. Silahların bir bölümünü, İncirlik'te bırakmak niyetindeler. Bunlar ağır silahlar ve ne kadarı nükleer madde, ne kadarı misket bombası içeriyor bilmiyoruz; bir envanter de vermeyecekler."
Çalışkan'ın bazı saptamaları şöyle.
Türkiye karakolluğa soyunmamalı: ABD Irak'ta, Türkiye'yi de işin içine katacak bir siyasi, ekonomik, askeri taşeronlaşmaya gitmek niyetinde.Türkiye böyle bir karakolluğa soyunmamalı. Kendi ülkemizde şiddeti kontrol altına alamazken bu iç savaşa bulaşmak olur.
Razı olmamalıyız: Yüz binlerce ölüme neden olmuş silahların bu ülkeden geçmesine razı olmamalıyız. ABD'nin Irak işgalini hemen bitirmesi, ülkenin yeniden yapılandırılması için milyarlarca dolar tazminat ödemesi ve sorumluların yargı önüne çıkması gerekiyor. Bunca insanın ölümünün birinci derecede sorumlusu ABD yönetimi.
AKP methiyesi: Hillary Clinton'ın ziyareti sırasında, G. W. Bush'u arattıracak düzeyde bir AKP methiyesi vardı. Obama buna devam edecek. Obama'nın "yepyeni anlayışa sahip sıradışı ABD başkanı" gibi görünmesi, kampanyasının yarattığı bir mit. ABD yönetimi şimdiye kadar Ortadoğu'da ne yaptıysa, bundan sonra da benzer şeyler yapacak. Son derece pragmatik, sağa da sola da aynı anda oynayan, Bush'tan sonra insanların, birçok solcunun bile solcu zannettiği bir başkan Obama. Dış politika danışmanları dil değiştirdi; "ılımlı İslam" sözünü kullanmayarak Kemalistlerin gönlünü okşuyor.
Afganistan basıncı: Krizdeki ABD'nin işgal için parası yok. Afganistan ve Pakistan'daki güçlerini artırmak için NATO üzerinden basınç uygulayacaklar. Türkiye de buna dahil. AKP de buna direnmeyecek.
İran: ABD İran'ın Ortadoğu'daki kontrol alanını genişletmiş durumda. Eskiden Iraklılar, İran-Irak savaşı sonrasında, halk olarak İran'a karşıttı; Irak'taki Şiiler bile böyleydi. Şimdi Irak İran'ın iç siyaset konusu gibi oldu.
İsrail-Filistin: Beyaz Saray takımının başındaki Rahm Emanuel, Obama'nın kampanya mimarlarından. İsrailliler, "Sonunda Beyaz Saray'da gerçek bir İsrailli var" diye yazabiliyor. Filistinlilerin yaşadığı acılar İsrail'in sömürgeci siyasetinin sonucu. Bu, İsrail sağı ve İşçi Partisi'nin temsil ettiği Siyonizm için bir çözüm. ABD için de böyle. Emanuel Beyaz Saray takımının başıyken Obama'nın bir şey yapması mümkün değil, zaten buna dair hiçbir gösterge de yok. (TK)