Cumartesi Anneleri/İnsanları, Galatasaray Meydanı'ndaki 434. buluşmasında 21 yıl önce gözaltına kaybedilen Hasan Gülünay için oturdu.
Geçen yıl davası zamanaşımına uğrayan Hasan Gülünay'ın meydanda büyüyen kızı Deniz Gülünay, Anayasa Mahkemesi'ne başvurduklarını söyledi.
"Babam ser verip sır vermediği için gözaltında işkenceyle kaybedildi. Hukuken bir şey yapamayacak duruma da gelsek biz meydanlarda bunun hesabını soracağız. Çünkü biz o zaman küçüktük ama artık büyüdük."
"'Beni kaybedecekler' dedi"
İnsan Hakları Derneği'nin paylaştığı Hasan Gülünay'ın hikayesi şöyle:
"Karısına bir süredir polis tarafından takip edildiğini söyleyen 32 yaşındaki Hasan Gülünay, 20 Temmuz 1992 günü Tarabya'daki evinden işyerine gitmek üzere çıktı ve bir daha dönmedi.
Başvurdukları savcı ve İstanbul Emniyeti aileye Hasan'ın gözaltında olmadığını ve arandığını söyledi.
Aile İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde Asayiş Başkomiseri ve memleketlileri Hüseyin Kocadağ aracılığı ile "işkence yararları iyileşince savcılığa çıkartılacak" bilgisini aldı ve kamuoyuna duyurdu.
Hasan'la aynı tarihlerde İstanbul Emniyet Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde sorguda olan bir tanık, yüzünü görmediği bir kişinin işkencede "Ben Hasan Gülünay beni gözaltında kaybetmeye çalışıyorlar" diye bağırdığını açıkladı.
"İddialar teşkilatı karalamak için"
Bu açıklamaların ardından hem aile hem de tanık yoğun bir polis baskısı ve tehdidiyle karşılaştı. Devletin tüm mercilerine başvuran aileye devletin cevabı "iddialarınız gerçek dışı, başvurularınız ise emniyet teşkilatını karalamaya yönelik" oldu.
Savcılar soruşturmayı, Hasan Gülenay'ın kaybedildiği İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne "Hasan Gülenay'ı gözaltına aldınız mı?" diye sorması ve Şube Müdürlerinin "gözaltına alınmamıştır" cevabından ibaret yürüttü. Tanıklar bile dinlemedi ve zaman aşımı süresin dolduğu gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
Dosya Anayasa Mahkemesi'nde
İHD avukatları, gözaltında kaybetmenin her gün yeniden başlayan, kesintisiz devam eden bir süreç olduğunu beliterek zamanaşımı iddiasyla soruşturmanın kapatılmasının hukuka aykırı olduğunu gerekçesiyle itiraz ettiler. Sinirlenen savcı "hukuk bu kadar zorlanmaz ki" dedi.
Savcılık en son 31 Ekim 2012de 20 yıllık zamaaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle tekrar kovuşturmaya yer olmadığı kararını verdi. Dava 8 Nisan 2013'te Anayasa Mahkemesi'ne taşındı.
O dönem İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Başbakan Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'dı." (NV)