"Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği için yaptığı reformların uygulamaya geçmesinde yavaşlama sinyalleri geliyor ama değerlendirme yapmak için erken. Hem olumlu hem olumsuz gelişmeler var. Tüm bunlardan yola çıkarak bir yargıya varmak eksik olur."bianet'e konuşan Kaleağası, Türkiye'nin, benzer tartışmaları yaşamaması için müzakere sürecinin kurumsal yapılanmasını iyi oturtması gerektiğine dikkat çekerek şöyle dedi:"Bu tarz gelişmelere alışmamız gerekiyor" diyen Kaleağası, "Bunlarla müzakere döneminde sık sık karşılaşacağız. Ama her iki yaklaşımında temel olarak bir değişiklik yok. Türkiye'nin AB üyeliğindeki kararlı tutumu sürüyor. AB ise müzakerelerin başlaması yönündeki kararını sürdürüyor. Önemli olan da bu."
"Türkiye'nin AB uyum bağlamında stratejik öncelikleri olan,Kaleağası, Türkiye'nin 17 Aralık'ta Güney Kıbrıs'ı da kapsayacak şekliyle Gümrük Birliği protokolünün imzalanması, demokratikleşme için yasalarda yapılacak reformlar ve Avrupa Sosyal Forumu'nun 5. ve 6. maddelerinin tanınması yönünde sözler verdiğini hatırlattı.* Kayıtdışı ekonomi,
* Çağdaş bir devlet ve bürokrasi reformu,
* Köklü bir eğitim reformu
* Kadın haklarında kapsamlı bir hamle konusunda kararlı olması gerekir.
Aksi halde benzer gelişmeler her zaman olabilir."
Kaleağası, Türkiye-AB ilişkilerinin dünyadaki gelişmelerden bağımsız düşünülmemesi gerektiğini söyledi.
"AB'nin küresel ekonomik rekabet politikaları, AB, ABD arasındaki transatlantik ilişkiler, Dünya Ticaret Örgütü ve Ortadoğu gibi Türkiye'nin konumunda ve AB ilişkilerinde etkili olan gelişmeleri dikkat etmek gerekiyor her zaman."Türkiye'nin üyeliğinin gerçekleşeceğine inandığını vurgulayan Kaleağası, aday ülkenin yasalarının incelenmesine yönelik bir süreç olan tarama döneminde Türkiye'deki yasaların ilgili AB mevzuatına göre hangi uyum noktasında olduğunun belirleneceğini ve bunun bir uyum süreci olduğunu söyledi. (KÖ/TK)