Devrimci Karargâh Davası'nın bugün görülecek ikinci duruşması saat 13:00'de başlayacak.
Aralarında Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı Rıdvan Turan, SDP ve Toplumsal Özgürlük Platformu (TÖP) yöneticileri, Bilim ve Gelecek Dergisi ile RED Dergisi çalışanları ile eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın da olduğu 22'si tutuklu 57 sanığın yargılandığı dava bugün Beşiktaş Adliyesi 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
"Davayı İsveç ve İsviçre de izliyor"
Davayı Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku'ndan milletvekilleri Abdullah Levent Tüzel, Sebahat Tuncel, Ertuğrul Kürkçü, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Sezgin Tanrıkulu, eski Diyarbakır milletvekili Akın Birdal, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Alper Taş, iş insanı Osman Kavala, yazar Yıldırım Türker'in yanında İsveç ve İsviçre'den gelen aralarında milletvekili, avukat ve gazetecilerin bulunduğu heyet de izliyor.
Saat 9:00'da Adliye önünde "Sırada Kimde İnisiyatifi"nin çağrısıyla bir araya gelen yaklaşık 200 kişilik grup, sağanak yağmura rağmen dışarıda bekliyor.
Dün geceden beri çevik kuvvet ekipleri Adliye ve çevresinde güvenlik önlemleri aldı. Polis sayısı dışarıda bekleyen kitleden daha fazlaydı.
Duruşmaya girmek isteyen vekiller, kurum temsilcileri ve bazı tutuklu yakınları uzun süre yağmur altında bekletildikten sonra içeri alındı. Yurtdışından gelen heyet de yine emniyet müdürü ile görüşmeler sonucu içeri alındı. Davayı bireysel olarak izlemek isteyenler içeri alınmadı.
"Adalet sistemi korkunç"
Duruşmayı izlemeye gelen İsveç Uluslararası Sol Forum Başkanı ve Stokholm yerel meclis parlamenteri Ann-Margarethe Livh, sosyalistlerin baskı altına alınması için yapıldığını düşündüğü bu dava hakkında rapor yazacak.
"Türkiye'de adalet sisteminin tam anlamıyla korkunç olduğunu düşünüyorum. Özellikle sol ve sosyalist partiler, örgütler, insan hakları için çalışan sivil toplum kuruluşları üzerinde inanılmaz bir baskı var. Binlerce insan somut hiçbir delil olmadan tutuklanıyor."
Daha önce de Diyarbakır'da izlediği davalar için "Tam bir tiyatro gibiydi" diyen Livh, özellikle Kürtçe savunma hakkının olmamasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu söylüyor.
"İçerideki yoldaşlarla sonuna kadar dayanışacağız"
Sıra Kimde İnisiyatifi adına açıklama yapan Akın Birdal, bu davanın da KCK gibi siyasi bir dava olduğunun altını çizerek "Gerçek hayatta yan yana gelemeyecek kimseler iddianamede yan yana getirildi. Toplumsal muhalefeti itibarsızlaştırma planı uygulamada" dedi.
Davayı "Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmüş ve görülebilecek en irrasyonel dava" olarak tanımlayan Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü şöyle devam etti:
"Sadece baskı altında gerçekleştiriliyor olması değil bunu irrasyonel kıran. Aslında hayatlarında ve düşüncelerinde hiçbir zaman ait olmadıkları bir davaya bağlıymış gibi gösterilerek tamamen sahte, yalan iddialarla, bir yıla yakın bir zamandır bu arkadaşlarımızın başına getirilen şey aslında AKP'nin Türkiye'ye ilişkin gelecekte zihninde oluşturduğu tablodur"
İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, yargılanan sosyalistlerin aynı zamanda Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku'nun bileşenleri de olduğunu anımsatarak, "İçerideki yoldaşlarımızla sonuna kadar dayanışma içinde olacağız" dedi.
İnisiyatif, Toplumsal Özgürlük Platformu, Sosyalist Demokrasi Partisi, Emekçi Hareket Partisi, Halkevleri, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Sosyalist Dergi, Söz Dergisi'nden oluşuyor. (NV)