Anayasa Mahkemesi, örgüt üyeliği de dahil birçok suçtan müebbet hapis cezası alan Aligül Alkaya, Atılım Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Hatice Duman, Ahmet Doğan ile 18 yıl 9 ay hapis cezası verilen Haşan Özcan’ın “hakkaniyete uygun yargılanmadığına” karar verdi.
Karara göre dördüyle ilgili yargılama yeniden yapılacak.
TIKLAYIN - GAZETECİYE MÜEBBET HAPİS
Alkaya, Duman, Doğan ve Özcan, “Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) üyesi olmak, yağma, örgüt adına öldürmek ve yaralamak” suçlamalarıyla yargılanmış ve hapis cezası almıştı. Mahkeme, Alkaya, Duman, Doğan’ın “Anayasa’nın tamamını veya bir kısmını tağyir ve tebdil veya ilga etmekten” suçlu bulmuştu.
TIKLAYIN - İKİ KADIN VE BİR HUKUK CİNAYETİ!
AYM başvuruyla ilgili kararında, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan “hakkaniyete uygun yargılanma haklarının” ihlal edildiğine karar verdi.
“İfadeyi polis yazdı, imzalamak zorunda kaldım”
Aligül Alkaya, Hatice Duman, Ahmet Doğan ve Haşan Özcan hakkında, 1994’te “Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) üyesi olmak, yağma, örgüt adına öldürmek ve yaralamak” suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı.
Soruşturma kapsamında, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının tamamını veya bir kısmını bozma ve değiştirme veya kaldırmaya teşebbüs etme” suçlamasıyla haklarında yakalama ve tutuklama kararları çıkarıldı.
Alkaya ve Duman, 9 Nisan 2003’te gözaltına alındı. Kaldıkları iddia edilen evde yapılan aramada silah bulunduğu ileri sürüldü. Alkaya’nın ifadesi avukatı olmadan alındı.
Yine avukatı olmadan çıkarıldığı 13 Nisan’daki savcılık ifadesinde susma hakkını kullandı, sorgu hakimliğinde ise Emniyet Müdürlüğünde alınan ifadesini reddetti. Hakimlikte, “suçlamaları kabul etmediğini, emniyette kendine bir şey sorulmadığını, beyanları emniyet yetkililerinin yazdığını, kendisinin de imzalamak zorunda kaldığını ve avukat tutmak istediğini” söyledi. Ancak tutuklandı.
İstanbul 4 No.lu Devlet Güvenlik Mahkemesinde (DGM), 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 146/1. maddesi uyarınca hakkında dava açıldı. DGM’lerin kapatılmasıyla, yargılama İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinde devam etti.
Davanın 14 Nisan 2004’teki duruşmasında yaptığı savunmada, polis tarafından işkenceye uğradığını söyledi ve şikayetçi oldu:
“Gözaltına alındığımda görevli olduklarını da bilmediğim sivil şahıslar tarafından zor kullanılarak kaçırıldım. Şubeye getirildikten sonra çok yoğun bir şekilde işkenceye tabi tutuldum. Bu şekilde bana değişik eylemleri zorla kabul ettirmek istediler, tehdit ettiler, yine eşimle ilgili tehditte bulundular. İfade vermediğim halde yazdıkları şeyleri bana imzalattılar.”
Alkaya’ya, 4 Mayıs 2011’de müebbet hapis cezası verildi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi kararı 25 Ekim 2012’de onadı.
Polisten “susma hakkını kullandı” notu
Hatice Duman’ın ise polise verdiği ifadesinde “açlık grevi yaptığı, susma hakkını kullandığı, ifadesini Cumhuriyet Savcılığında vereceği” belirtildi. Hakimlikteki ifadesinde de suçlamaları kabul etmedi. O da aynı davada yargılandı ve Alkaya gibi müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Sanıklardan Ahmet Doğan ise 12 Mart 20042te İzmir’de gözaltına alındı. Emniyet, savcılık ve hakimlik sorgularında susma hakkını kullandı. Mahkeme ona da müebbet hapis cezası verdi.
16 Kasım 2005’te gözaltına alınan Hasan Özcan, 21 Mart 2007 tarihli duruşmada mahkemede suçlamaları kabul etmedi, “Muhalif bir insan olduğum için polis tarafından yıllardır takip edildim” dedi. Özcan’a TCK’nın 59/2 maddesi gereğince 18 yıl 9 ay hapis cezası verildi.
"Kararlar hukuki gerekçeden yoksun"
Dört sanık da 17 Ocak 2013’te Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yaptı.
Başvurularında, yargılamanın adil bir biçimde yürütülmediği, hukuka aykırı şekilde elde edilen delillerle hüküm kurulduğu, avukat yardımı, susma ve savunma gibi haklardan yararlandırılmadıkları gerekçelerini sundular.
Ayrıca, mahkemenin bağımsız ve tarafsız olmadığı, kararların hukuki gerekçeden yoksun verildiği, yargılamanın makul sürede bitirilmediği gerekçeleri de başvuruda yer aldı.
AYM: Avukat yardımından yararlandırılmadı
Anayasa Mahkemesi’nin başvuruyla ilgili 27 Ekim’de verdiği kararı dün Resmi Gazete’de yayınlandı.
Kararda, Aligül Alkaya'nın Anayasa’nın 36. maddesi kapsamında güvence altına alınan, “soruşturma aşamasında avukat yardımından yararlandırılma hakkının” ihlal edildiği ifade edildi.
Anayasa Mahkemesi, dört başvurucunun da Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan “hakkaniyete uygun yargılanma haklarının” ihlal edildiğine karar verdi ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine hükmetti.
Başvuruculara toplam 1.698,35 TL yargılama gideri ödenecek. (AS)