bianet'in görüştüğü Tanrıkulu, Avukat Elçi'yle birlikte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurmak için hazırlık yaptıklarını söyledi.
Avukatlar, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, MİT görevlilerinin kanuni yetkilerini kullandığını gerekçe göstererek soruşturmada takipsizlik kararı vermesi üzerine, Ekim 2005'te Siverek Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na başvurmuşlardı.
Tanrıkulu, mahkemenin, herhangi bir hukuksuzluk görmediğini belirterek itirazı kabul etmediğini söyledi.
MİT'in elde ettiği kayıtların ve hukuk dışı işlemleri ortaya çıkması ve bu kayıtların imha edilmesi için soruşturma istediklerini söyleyen Tanrıkulu, "Şimdiye kadar hiçbir şey yapılmadı" dedi.
MİT'in total fişleme operasyonu
MİT 8 Nisan-30 Mayıs 2005 arasında, Türkiye'de telekom hizmeti veren bütün şirketlerin telefon üzerinden gerçekleşen iletişimlerin dökümlerini istemişti. MİT'in bu talebine izin verense, 6 Mayıs tarihli kararıyla, Diyarbakır 6. Ceza Mahkemesi olmuştu. MİT Basın Müşavirliği, bianet'e yaptığı açıklamada, talebi, kararı ve verileri elde ettiklerini doğrulamıştı.
Olayla ilgili suç duyurusunda bulunan Diyarbakır Barosu, kayıtların derhal imha edilmesini istemişti.
Başsavccı Hüseyin Canan, Baro'nun suç duyurusunun ardından Başbakanlık'tan soruşturma izni istemişti. Başbakan Erdoğan'ın izin vermesinin ardından soruşturma başlatan Başsavcı Canan, MİT'e izin veren kararı alan hakim Sami Tetik'le ilgili dosyanın ayrılmasına ve soruşturmanın devamına karar vermişti. (TK/KÖ)