Geçtiğimiz günlerde yapılan Milli Eğitim Şurası’nın ardından milli eğitim politikalarına dair suç duyurusunda bulunuldu.
Avukat Oya Aydın geçtiğimiz pazartesi günü, Ankara’da milli eğitim bakanı, müsteşarı ve din eğitimi genel müdürü hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.
“İki maddeden yola çıkarak bunu yaptık. Biri TCK’nın 257. maddesindeki görevi kötüye kullanma suçu. Diğeri TCK’nın 115. maddesinin 3. fıkrası; bu aslında geçtiğimiz yaz AKP tarafından ceza kanununa eklendi, bir kişinin dini inanç, düşünce ve kanaatinden dolayı yaşam tarzına müdahale edilmesiyle ilgili.
“Fiil olarak da şunu ileri sürdük: birincisi AİHM kararlarına rağmen zorunlu din dersinde ısrar ediyorlar. Bu zorunlu ders çoğulcu bir din kültürü dersi değil, Sünni İslam dininin empoze edilmiş biçimi. AİHM bunu açık bir biçimde tespit etti.
“AİHM kararlarına rağmen bunu kaldırmamak, değiştirmemek ve şurada alınan kararlarda bir saat olan ders saatini ikiye çıkarmak ve zorunlu olan dersi birinci sınıfa kadar yaymak... Bu eylemlerin görevi kötüye kullanmak olduğunu ileri sürdük. Çünkü Danıştay ve Yargıtay kararlarına uymama kamu görevlisi için görevi kötüye kullanmaktır. AİHM kararları da Türkiye için bağlayıcı, hatta yasadan üstündür.”
Azınlık hakları
“Musevi ve Hristiyan yurttaşlar için din dersleri ile paralel bir uygulama var. 90 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla, çocuklara anne babalarının Musevi ve Hristiyan olduğunu açıklamaları ve belgelemeleri halinde muafiyet tanınıyor.
“Bunun da başlı başına bir ayrımcılık olduğunu, savaş zamanında bile hiç kimsenin düşünce, inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamayacağını, bunun da ihlal olduğunu söyledik.
“Dolayısıyla uygulamanın sözünü ettiğimiz iki ilkeye de aykırı olduğunu ve TCK’da suç olarak belirlendiğini iddia ettik.”
Cinsiyet ayrımcılığı
“Görevi kötüye kullanmayla ilgili olarak anayasa ve uluslararası sözleşmeleri de hiçe sayarak cinsiyet ayrımcılığı yapıldığını öne sürdük.
“Kız çocuklarının kız meslek liselerine yönlendirildiğini, 4+4+4 ile birlikte bütün istatistiklerde kız çocuklarının orta öğretime devamının düştüğünü, sürekli karma eğitimi tartışarak ve tartıştırarak zorunlu olmadığı yönündeki vurgularının hem yasaya aykırı hem de sınıf ve servislerde ayrı oturmaları gibi yönlendirici olduğunu, bunun da ayrımcılığa yol açacak bir tutum olduğunu belirttik.”
Aydın suç duyurusunu çoğu veli ve bir kısmı kadın örgütlerinde görevli 20 kadın adına yaptığını da söyledi. (YY)