“BİR dakika sonra bitmiş olacak” bir Turgut Yüksel kitabı. Bunun ne demek olduğunu Yüksel’in daha önce yayınlanan kitaplarını okuyanlar ya da yıllardır hayatımıza giren çizgilerini veya üç boyutlu çalışmalarını takip edenler bilir.
Hepsi bir yana Turgut Yüksel zaten bianet okurları için yabancı değil. Bu sayfalarda kimi zaman Sait Faik hikayelerindeki balık avlarını anlatırken kimi zaman Barbar Conan ile karanlık denizlerde yol alırken çıkmıştı okurun karşısına. Erkek şiddetini yazan 52 erkek arasında da vardı ismi, “militarizme darbe atarken“ de karşılaşmıştık onunla.
Çizerin aklı, yazarın gücü
İşte aynı Turgut Yüksel her zaman olduğu gibi yine keyifli bir arayış içinde, farklı bir formatın peşinde koşmuş “BİR dakika sonra bitmiş olacak”ta. Peşinde koşmakla kalmamış yakalamış da. Yakaladıklarını süzgeçten geçirip bütün tortularından arındırdıktan sonra getirmiş okuyucunun önüne. Kitabın çok kısa öykülerden oluşmasının nedenlerinden biri buysa, diğeri de Yüksel’in parmaklarındaki marifetlerden çizerliğin etkisinin öne çıkması herhalde. Öykülerin bazen tümüyle kendisi, bazen örgüsü, bazen ruhu arka planda bir çizerin zihninin işlediğini gösteriyor bize. Yer yer gücünden adeta arka sayfaya izi çıkan mizahın müsebbibi de aynı kuşkusuz.
Öykülerin kendine özel hali bir yana, Turgut Yüksel’e aşina okurun zaman zaman kolunu kelimelerin arasından sayfanın içine uzatıp yazarın elini sıkabileceği anlar da ayrı bir tat veriyor kitaba. “Bir şeylerin kökeni”nde bir Turgut Yüksel karikatürü, “Fazlasından zarar gelmez”de Turgut Yüksel’e özgü bir kara mizah görüyoruz.
Öyküyle sobelemek
Önü, arkası, sağı, solu belli olmayan öyküler çıkmış yazarın kaleminden; kısacık metinlerde tiklerimizi, mimiklerimizi, iç geçirmelerimizi, pek sevinmemizi, yalnızlığımızı, karşılaşmalarımızı, komşularımızı, şarkılarımızı hatırlatmış bize.
Eve iş geldi, bir Orhan Veli şiiri tadında; Edebiyat iyidir, hayatta öğrenilmesi gereken beklenmedik fayda kategorisinden; Arkadaşlar iyidir, çocuğunuzun da okumasını isteyeceğiniz bir hikaye kıvamında.
Dönüşüm’ün Gregor Samsa’sını selamlayıp bir Calvino kitabını anarak bir Beckett oyununa kaçmamızı sağlayacak bir metinler bütünü Yüksel’in kitabı.
İsminden sual olunmaz
BİR dakika sonra bitmiş olacak’ın elindekini okuyucuya rafine biçimde sunarken hiçbir olanağı kaçırmadığını da eklemek gerek. Neredeyse öykülerin isimlerini bile bir anlatı alanı olarak kullanmış yazar. Kendi başına üstlendiği çağrışımlarla öykü isimlerinin daha söze başlamadan anlatmaya başlaması pek rastlanır bir tarz değil sonuçta: İş hayatında mutlu olmanın yolları, Sadece futbolu bilen biri futboldan anlamıyordur, Çalışılmayan yerden gelen soru, “Size bir araç değil ayrıcalıklı bir yaşam tarzı sunuyoruz”, Godot’yu...
Herhalde öykü isimleri pek az kitapta öykünün bu kadar parçası olabilmiştir. Tıpkı kitabın parçası olan ismi gibi. O halde biz de kitabın isminin vaadine sadık kalarak sözü okuyucuya bırakalım.
Keyifli okumalar…
Kitaptan… Yeni bir sosyal çevreye girdiğinizde onlarla ilişki kurmaktan çekinmeyiniz Yorulmuştu. Oturduğu mermer kaidenin üzerinde biraz soluklandı. Bu yürüyüş iyi gelmişti ona. Sessizlik, ağaçlar… Sağ tarafına baktı: “Hüseyin Özcan 1933-2004 Ruhuna Fatiha” yazıyordu. Gülümsedi, “N’aber?” dedi Hüseyin’e. |
(YY/EKN)
* "BİR dakika sonra bitmiş olacak", Turgut Yüksel, Karakarga Yayınları, Eylül 2018, 108 sayfa