Balkanların en yetkin ve geniş belgesel film festivallerinden Selanik Belgesel Festivali bu yıl 2-11 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek. 2018'de 20. senesini kutlamakta olan saygın etkinliğin uluslararası belgeseller yarışmasında Gürcan Keltek Meteorlar adlı yapıtıyla şansını bir kere daha deneyecek.
Locarno, Bratislava ve Milano'dan ödüllü film, Bordeaux, Rotterdam ve Trieste'deki festivallere de katılımş, Türkiye'de Kürtlere yönelik haksız ve acımasız uygulamalara çarpıcı diliyle dikkat çekmeyi başarmıştı.
Selanik Festivalinin yarışma bölümünde yer alan yapımlardan bir diğeri belgesel estetiği konusunda iddialı Awaken (Uyandırmak), zor şartlarda sürdürülen balıkçılıkla ilgili. IDFA'da seyretmiş olduğum, yönetmenliğini Jiawei Ning'in üstlendiği Çin yapımı belgesel, anlatım dilindeki dengesizlikler hususunda beni biraz hayal kırıklığına uğratmış olsa da ulaşılması neredeyse imkânsız coğrafyalarda film çekmenin meşakkatli sürecine bizi dahil ediyor, sinematografi konusunda ufkumuzu genişletiyor.
Selanik'te yok yok!
Festivalin şu ana kadar açıklanan zengin programında, yönetmenliğini Joe Berlinger'e ait, Ermeni soykırımı hakkındaki Intent to Destroy (İmha Kastı), Suriye'de cihat için savaşan İslami odaklara eğilen Talal Derki'nin Of Fathers and Sons (Babalar ve Oğullar Hakkında) adlı filmi, 20.Yüzyılın başında Anadolu'da Pontuslu Rumlar'a yönelik zulme dair, yönetmenliği Giorgos Demir'e ait Pontos: " Memories in the Mist of Past (Pontus: " Mazinin Buğusunda Hatıralar) gibi yapımlar var.
Kıbrıs'taki evinden, arkasında iz bırakmadan kaybolmuş, zoraki bir evliliğin kurbanı büyük teyzesini arayan kadının hikayesi Yeliz Shukri'nin Missing Fetine (Kayıp Fetine) adlı belgeseline konu olmuş.
Türkiye'de pek kalmamış basın özgürlüğü mevzusuna ve ayaklar altına alınmış insan haklarına gözüpek bir bakış atan Thomas Sideris The Noose (Kement) adlı çalışmasıyla etkinliğe katılıyor.
Bu sene 50. yıldönümü kutlanmakta olan '68 ruhunu tekrar yaşatma iddiası olan festivalde, Kara Panterler'den, Belgrat'taki öğrenci ayaklanmalarına, Japonya'daki Narita havaalanı inşaatına karşı direnişten, Prag Baharına, Meksika'da 1968'de 300'den fazla protestocunun öldürüldüğü katliamdan, Paris'teki devrimci harekete ilişkin çeşitli belgeseller seyirciyi mücadele konusunda tekrar motive edecek gibi duruyor.
Festivalin çeşit çeşit posterleri aslında etkinliğin ruhunu da açıkça yansıtıyor: "Neler Oluyor?", " Vakit Var Mı?", "Nasıl Tepki Veriyorsun?" ve "Cesaret Edecek Misin?" sorularıyla bezenmiş posterler Selanik'in sağcı politikacılar ve kilise tarafından yıllarca baskı altında tutulmuş isyankâr ruhunu ayaklandırmaya yarayacak mı?
Müzik, sinema, emek...
Aktris Sandrine Bonnaire'in yönettiği Faithfull, hedonist '68 ruhunun temsilcisi olup yıllar boyunca ayakta dimdik kalmayı başarmış Marianne Faitfull'a saygı duruşunda bulunuyor. Genelde Rolling Stones'tan Mick Jagger'la anılan Marianne'ın müzik, tiyatro, sinema kariyeri hayran kitlesini arttırmış, dünya çapında sevilen sanatçı İstanbul'da da, Açıkhava Tiyatrosunda sahneye çıkmıştı.
Çalışmalarını başarıyla sürdürmekte olan bir diğer sanatçı, Charlotte Rampling'le yapılan dokunaklı röportaj, Maria Giannouli'nin Charlotte Rampling - Notebooks, Thanasis Lalas (Charlotte Rampling - Defterler, Thanasis Lalas) adlı belgeselin konusu.
Stanley Kubrick'in gönüllü asistanı olarak işe başlayan oyuncu Leon Vitali'nin zamanla bir sinema kölesine dönüşmesi Tony Zierra'nın Filmworker (Sinema İşçisi) adlı filminde seyirciyi belki şaşırtacak.
Sara Driver bu sene festivalde favori belgeselleriyle onurlandırılan sinemacı. Yönetmenin son eseri Boom For Real: The Late Teenage Years of Jean-Michel Basquiat (Patlamanın Hası: Jean-Michel Basquiat 20'sine Gelmeden) dışında Driver'in seçtiği 10 belgesel ve bir kurmaca Selanik Belgesel Festivali'nin programını güçlendirecek.
Agnès Varda deyince akan sular durur
Yunanistan kökleri Agnès Varda'nın Selanik'e gelmesini sağlar mı bilemeyiz fakat festival, efsanevi olduğu kadar mütevazi ve sevimli olan yönetmeni 10 filmiyle etkinlikte baş köşeye oturtmuş durumda.
Cannes'da gösterildikten sonra Filmekimi dahil birçok sinema etkinliğine ve festivale davet edilmiş, yolculuğuna Oscar adaylığı ve genel gösterimlerle devam eden Varda'nın Visages, Villages (Mekânlar ve Yüzler) adlı son yapıtı Selanik'in açılış gecesinde seyirciyi coşturacak. Yönetmenliğini fotoğrafçı JR ile paylaştığı, siyasi olduğu kadar eğlenceli, ilham verici ve ufuk açıcı son filmini göremeyenler bence peşine düşmeli!
Geçtiğimiz günlerde yaşını ileri sürüp, Oscar yemeğine kartondan kesilmiş suretlerini yollayarak gündemin ortasına oturan Varda'yı Selanik'te görmeyi çok istiyoruz, siz de buyurmaz mısınız?
Festival hakkında teferruatlı malumata buradan http://www2.filmfestival.gr/en/ ulaşabilrsiniz. (MT/HK)