"FETÖ" medya yapılanmasında yer aldıkları iddiasıyla aralarında gazeteci Murat Aksoy ve müzisyen Atilla Taş'ın aralarında yer aldığı 19'u tutuklu 29 medya çalışanının “örgüt üyeliği” ve “darbe teşebbüsü” suçlamasıyla yargılandığı davanın bugünkü (22 Şubat) duruşmasında sanıkların esas hakkındaki savunmaları alınmaya başlandı.
Sanık sayısı 28'e düştü
Duruimada ara kararını açıklayan mahkeme Emre Soncan hakkında başka bir dava açıldığı gerekçesiyle dosyasını ayırdı. Soncan "Bugün de mi tahliye olacamayacağım" dedi.
Soncan'ın dosyasının ayrılmasıyla sanık sayısı 28'e düştü.
Duruşmanın öğleden önceki kısmında eski Habertürk televizyonu çalışanı ve kapatılan Meydan gazetesi yazarı Abdullah Kılıç esas hakkındaki savunmasını yaptı.
TIKLAYIN - "Medya Yapılanması" Davasında Esas Hakkında Savunmalar Yapılıyor
Duruşmanın öğleden sonraki kısmında eski Haberdar çalışanı Ahmet Memiş, kapatılan Zaman gazetesi çalışanları Ali Akkuş, Bayram Kaya ile Bünyamin Köseli, eski Meydan yazarı olan şarkıcı Atilla Taş ve eski Subuo Haber Genel Yayın Yönetmeni Muhammet Sait Kuloğlu esas hakkında savunmalarını yaptı.
Ayrıca sağlık nedeniyle duruşmaya katılamayan Davut Aydın'ın avukatı da esas hakkında savunma yaptı.
Yargılananlar
Davada Said Sefa ve Bülent Ceyhan hakkında yakalama kararı bulunuyor. Murat Aksoy, Atilla Taş, Cihan Acar, Bünyamin Köseli, Davut Aydın, İbrahim Balta, Ali Akkuş ve Muhterem Tanık tutuksuz olarak, Bayram Kaya, Cemal Azmi Kalyoncu, Habip Güler, Hanım Büşra Erdal, Ufuk Şanlı, Cuma Ulus, Mutlu Çölgeçen, Ahmet Memiş, Ünal Tanık, Muhammet Sait Kuloğlu, Yetkin Yıldız, Yakup Çetin, Seyid Kılıç, Mustafa Erkan Acar, Hüseyin Aydın, Abdullah Kılıç, Oğuz Usluer ve Gökçe Fırat Çulhaoğlu tutuklu olarak yargılanıyor.
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti ve duruşma savcısıMahkeme Başkanı: Taner Akıncı Üyeler: Avni Kavi ve Özlem Atuk Çıldır Savcı: Aydın Boztaş |
Ahmet Memiş: 20 yıldır AKP'liyim
Memiş'in savunması şöyle:
“Mütalaayı defalarca inceledim ama savunma yapabilecek bir unsur bulamadım. Ayrıca iddianamedeki suçlamalar da mütalaada yer almamış.
“25 yıllık gazeteciyim hayatımın 20 yılı AKP yanlısı sitelerde geçti. 20 yıldır AKP'liyim. İlk oyumu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olduğunda Recep Tayyip Erdoğan'a vermiştim.
“Bir gün dahi örgüte ait olduğu iddia edilen yayın organlarında çalışmadım. Maddi nedenlerden ötürü Haberdar'a geçtim. Said Sefa defalarca Halk TV'de yayındayken Fuat Avni tweet atmış, bunu benim aklım almıyor.”
Memiş tahliye ve beraatini istedi.
Ali Akkuş: Suçlamaları hakaret addediyorum
Memiş'in ardından Akkuş savunmasını yaptı. Beraatini isteyen Akkuş şöyle konuştu:
“Cemaatin evlerinde, yurtlarında kalmadım, okullarında okumadım. 2009'da Ekrem Dumanlı, eleştirel tavrım nedeniyle beni haber müdürlüğünden aldı, sayfa sorumlusu yaparak etkisiz hale getirdi.
“Soruşturmanın başladığı ilk andan itibaren bu örgüte ve liderine lanet okudum. Tahliyemden sonra organize saldırıya maruz kaldım.
“İddianamede örgüt liderinin yurtdışına çıkma talimatı verdiği ve birçok ismin firar ettiği anlatılıyor. Ben ismim geçtiğinde savcılığı aradım doğru olduğunu öğrendiğimde hemen İstanbul'a geldim. Avukatımla birlikte giderek kendi isteğimle teslim oldum, sonra tutuklandım. FETÖ üyesi değilim, hiçbir algı operasyonuna katılmadım, ilk duruşmada tahliye edildim.
“Bana yöneltilen FETÖ soruşturmasını bana yönelik ağır bir hakaret olarak görüyorum. Mahkemenize gelen deliller de bunu kanıtlamaktadır. Suçsuzum, beraatimi talep ediyorum.”
Akkuş'un ardından tutuklu sanıklardan Cuma Ulus'un avukatı Ömer Kavili, bir önceki celsenin UYAP kayıtlarının deşifresinin ve dosyanın ne kendisine ne de müvekkiline gönderilmediğini söyledi.
Mahkeme Başkanı Taner Akıncı'nın Kavili'ye söz vermek istemedi. Akıncı “Biz size savunma hakkı veriyoruz kullanıp kullanmamak size kalmış” dedi. Kavili “Dosyayı büroma yolladığınız takdirde savunma yapacağız. Müvekkilim de öyle savunma yapacak. Delil olmadan yargılama olmaz, hukuksuz yargılama yapıyorsunuz” diyerek dışarı çıkacağını söylerken Akıncı da “Avukat beyi dışarı çıkarın” dedi, Kavili duruşma salonundan çıktı.
Atilla Taş: Suçuzum, beraatimi istiyorum
Ardından Atilla Taş savunma yaptı. “Adil yargılamanız için teşekkür ederim” diyen Taş'a Mahkeme Başkanı Akıncı “İlk defa biri böyle bir şey söylüyor” diye cevap verdi.
Taş savunmasında şunları söyledi:
“Samimiyetle söylüyorum. İyi insanlarsınız. Lütfen beni hapse atmayın. Savcı benim yeniden tutuklanmamı istemiş ama ben orayı kaçırdım.
“Benim eskiden aldığım reklam karşılığındaki telefon incelenmiş, ByLock var denmiş ama biz incelettik bu bir reklam çerezi. Savcı beyi tebrik ederim sonunda benden terörist çıkarmayı başardınız.
“Yukarıda bugün bir kız benimle fotoğraf çekirdi, fotoğrafta zafer işareti yaptı. Hanıma 'eyvah bir dava daha geliyor' dedim. Artık insanlara 'soruşturmanız var mı' diye. Şaka yaptım sanıyorlar. Her hafta adli kontrol için parmak izi veriyoruz, herkes bir defa basıyor makineye, ben 3 defa basıyorum bir de selfie çekiyorum ki sıkıntı olmasın.
“Hiçbir zaman terör örgütüne üye olmadım, yardım etmedim. Ben suçsuzum. Beraatimi rica ediyorum.”
Taş'ın ardından avukatı Ali Deniz Ceylan da, müvekkilinin dijital inceleme raporuna konu suçlama ile ilgili adli bilişim uzmanı Tuncay Beşikçi'nin hazırladığı uzman mütalaasını sundu.
Bayram Kaya: Haberlerimi hep açık kaynaklardan yaptım
“Gazeteciliğe TRT'de başladım. Çeşitli kuruluşlarda çalıştım.
“2007'de gazetecilik ve dil eğitimimle ilgili 1 saatlik mülakatın ardından Akkuş'un onayıyla Zaman'da çalışmaya başladım. Haber kaynaklarım her zaman açık kaynaklardan oldu, gizli kaynaklardan haber almadım.
“Evimde el koyulan bilgisayarlar bana ait değil şirkete aittir, kaldı ki Yeni Hayat gazetesinde sadece 2 ay çalıştım. Darbe girişiminin ardından gazeteden ayrıldım. Bu bilgisayarları kimin önceden kimin kullanıldığını bilmiyorum.
“Yargılamanın genişletilmesini, tahliyemi, lehime olan tüm delillerin değerlendirilip uygulanmasını istiyorum.”
Muhammet Sait Kuloğlu: Haberden ötürü kimse üyelikle suçlanamaz
Kuloğlu ise esas hakkındaki savunmasında “Haberden ötürü kimse örgüt üyeliği ile suçlanamaz, örgüt üyeliğinin tanımı bellidir. Ben gözaltına alındığımda haberturk.com'da çalışıyordum” dedi. Kuloğlu haklarındaki ilk tahliye kararı verildiği dönem kendilerine yönelik sosyal medyada tehdit mesajları olduğunu belirterek “İyi ki bizi tahliye etmemişsiniz” dedi. Bunun üzerine Mahkeme Bakanı Akıncı “Şimdi tehlike geçti mi, tahliye istiyor musunuz?” diye sordu, Kuloğlu da tahliyesini istedi.
Bünyamin Köseli: Paradoksal bir hata var
Köseli ise esas hakkındaki savunmasında “Ben paradoksal bir hata görüyorum” dedi. Köseli “Benim hiçbir zaman gizli saklım olmadı. Tahliye edildikten sonra da aynı telefonu kullanmaya devam ettim. Sadece DHKP-C ile değil birçok örgütle ilgili araştırma yaptım. Çünkü araştırmayı seviyorum” diye konuştu.
Davaya yarın (23 Şubat) esas hakkındaki savunmaların alınmasıyla devam edilecek. (EA)