Çağlayan’daki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme tarafların taleplerini alarak ara kararını açıkladı.
Duruşmada ilk olarak dönemin Mülkiye Başmüfettişi Şükrü Yıldız savunma yaptı. Yıldız, hakkında “FETÖ üyeliği” suçlamasıyla bir iddianame daha hazırlanıp Dink dosyasına dahil edilmişti.
Yıldız: Rapor ben gizlemedim, benden gizlediler
İlk iddianamede örgüt üyesi olmamakla beraber örgüte yardımla suçlandığını hatırlatan Yıldız, hazırlanan yeni iddianamede de farklı bir delil olmadığını savundu. Yıldız şöyle konuştu:
“Ben ek koymadan rapor yaptım ve bakanlık kabul etti. Ekleri istemediler. 8 yıl sonra ekleri sordular. İmha ettim dedim. Sonradan rapora koymadığın ekler nedeniyle örgüt üyeliğiyle suçlandım. 246 sayılı yazı soruşturma makamlarından gizlenmiş. 9 No’lu F4 raporunu gizlediğim doğru değil. ‘Hrant Dink her ne pahasına olursa olsun öldürülecek’ ibaresinin geçtiği F4 benden de gizlendi. Ben o raporu görmedim. Polis müfettişlerine müdahalem görev çerçevesindedir.”
“Trabzon Jandarması bana yalan söyledi”
Hazırlanan yeni iddianamede FETÖ tarafından parlatıldığı iddia edilen Yıldız şöyle devam etti:
“Erhan Tuncel’in [azmettirici, Dink’in öldürüleceği istihbaratını getiren yardımcı istihbarat elemanı, sanık] McDonald’sın faili olabileceğini ben ortaya çıkardım, savcılığa bilgi verdim. Trabzon jandarması emir komuta içerisinde bana topluca yalan söylediler, örtmeye çalıştılar ama buna izin vermedim. Müfettişler, Trabzon Emniyeti’nin arşivini görmüşsün dediler. Evet gördüm çünkü Trabzon Emniyeti’nin Ogün Samast’tan [tetikçi, sanık] haberleri olduğunu düşündüm ve şüphemi doğrulamak için arşivi gördüm. Arşivde Samast’ı aradım bulamadım. Kuşkularımı gideremedim. Gizlemekle suçlandığım raporları arşivde görmedim. Benim patlatıldığım söyleniyor. Ben nasıl parlatıldım? Vali olamadım, müsteşar veye müsteşar yardımcısı olmadım. 12 Eylül döneminde kaymakamdım. 1995 yılında müfettiş oldum. Parlatıldığım doğru değil. Vali yardımcılığına atandım. Önce açığa alındım. Darbe girişimi sonrası tutuklandım. Bu iddiaların benimle alakası yok. Örgüt üyeliği ile ilgim yok.“
İstanbul MİT Başkanı Köksoy dinlensin talebi
Daha sonra talep için söz alan Dink Ailesi Avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu mahkemeden, dönemin İstanbul MİT Bölge Başkanı Ahmet Köksoy’un da aralarında olduğu bir dizi tanığın dinlenmesini talep etti. Bakırcıoğlu dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın [sanık] cinayet öncesi aylık il emniyet ve koordinasyon toplantısında Dink’in durumunun konuşulup değerlendirildiğini ve bu toplantıda Köksoy’un da olduğunu söylediğini hatırlattı.
Bakırcıoğlu: "Dinlenmesi gereken başka tanıklar var"
Bakırcıoğlu’nun tanık olarak dinlenmesini istediği kişiler şöyle:
Dönemin İstanbul İl Jandarma Komutanı Ünal Karaosmanoğlu, İstanbul İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Aycan Oktaylar, Aşırı Sağ Faaliyetler (ASAF) Tim Komutanı Serkan Özel, İstanbul MİT Bölge Başkanı Ahmet Köksoy.
Davaya 10, 11 ve 12 Temmuz'da devam edilecek.
Şükrü Yıldız hakkındaDink cinayetiyle ilgili hazırlanan ön inceleme ve araştırma raporlarını düzenlemekle görevli olan dönemin Mülkiye Başmüfettişi. |
(EA/HK)