Irak'ta savaş ve işgal ile ilgili gerçekleri ortaya çıkarmayı amaçlayan uluslararası bir inisiyatif olan Irak Dünya Mahkemesi (IDM), "Irak'ta yaşananlarda Medyanın rolü" konulu üç günlük bir toplantının ardından Pazar günü resmi bir açıklama yaptı.
Mahkeme bağımsız gazetecilerin, medya profesörlerinin, aktivistlerin ve Avrupa Parlamentosu üyesi Michele Santoro'nun ifadelerini dinledi.
IDM'nin Roma oturumu, Brüksel, Londra, Mumbai, New York, Hiroşima-Tokyo, Kopenhag, Stockholm ve Lizbon' oturumları sonrasında gerçekleşti.
14 ayda Vietnam'dan daha çok gazeteci öldü
Aynı gün Irak Bağımsız Seçim Komisyonu da seçime katılımın yüzde 47.6 oranında gerçekleştiğini açıkladı. Batı medyası ise oranın yüzde 60'ların üzerinde olacağını iddia ediyordu.
IDM "yargıçları" panelinde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İngiltere hükümetlerini gazetecilerin görevlerini yapmasını engellemek, uluslar arası çapta yalan haber üretmek ve dezenformasyon yapmakla suçladı.
Ayrıca, panelde ticari batı medyasını haberleri değiştirip, saklı tutmak ve bağımsız gazetecilerin hayatını tehlikeye atıp onları marjinalize etmesi de tartışılan konular arasında yer aldı. Irak'taki 14 aylık dönemde tüm Vietnam savaşından daha fazla sayıda gazeteci öldürüldü.
Nurnberg'in 6. maddesini ihlal
Oturumda, yaygın medyanın Irak ile ilgili haberlerinin Nürnberg Mahkemesi'nin (Nazi suçlarını yargılamak için kurulmuştu) 6. maddesini de ihlal ettiği dile getirildi.
Bu madde şöyle: "Barışa ve insanlığa karşı işlenen suçlar ile savaş suçlarını işlemeye yönelik ortak bir komplonun ya da planın formüle edilmesinde ya da gerçekleştirilmesine katkıda bulunan liderler, örgütçüler, provokatörler ve suç ortakları bu tip bir planı hayata geçiren kişinin tüm davranışlarından sorumludur.
Oturumda; Latin Amerika'da çeşitli halk hareketlerine destek olan Belçika'daki Trikontinental Merkezi direktörü Francois Houtart ve Senegal, Dakar'daki Üçüncü Dünya Forumu direktörü Dr. Samir Amin'in de aralarında bulunduğu tanıklar dinlendi.
İngiltere'deki York Üniversitesi'nde siyaset ve kadın öğretileri dersleri veren Dr. Haleh Afshar ile İtalyan yazar ve gazete editörü Ernesto Pallotta da sürece tanıklık etti.
Medyanın suç ortaklığı
ABD'nin Irak'ı sömürgeleştirdiği yolunda yayınlarıyla tanınan insan hakları savunucusu Dr. Tony Alessandrini, "Bu basitçe popüler medyayı yanlı tutumu ve yeteneksizliği nedeniyle suçlamak için ortaya konan bir uygulama değil" diyor, "Bu suçlamalar aylardır devam ediyor. Burada Roma'da daha ileri gitmeliyiz".
IDM'nin düzenlenmesi sürecine katkı veren Alessandrini ekliyor: "Sadece medyanın yanlı tutumu değil, Irak'ta insanlara karşı işlenen ve hala işlenmeye devam eden suçlarda medyanın aktif ortaklığını dikkate almamız gerekiyor."
Kaliforniya Sonoma Eyalet Üniversitesi'nde "Sansür Projesi" direktörü ve medyada sansür dersleri veren Dr. Peter Phillips ifadesini kasete kayıtlı olarak verdi.
İfadesinde 1930'lardan beri ABD'nin kurumsallaşmış totaliterciliğe hiç bu kadar yakın olmadığını belirten Phillips "ABD toplumu dünyanın en az bilgilendirilen ve en çok eğlendirilen toplumudur," dedi.
Hükümet etkisinde habercilik
"Bana Yalan Söyle: Irak Saldırısında Propaganda ve Medya Çarpıtması" adlı kitabın yazarı İskoçya'dan Dr. David Miller' de "Durum gazeteciliğin savaş suçlarına ortaklık yapmasıyla ilgilidir" dedi.
Miller, Pentagon'un bağımsız gazetecileri "dostça olmayan bilginin kaynağı" olarak değerlendirdiği için bağımsız gazetecilik kavramını da tanımadığını söyledi.
"Birleşik Devletler ile İngiltere yaygın medyası süren işgalin ve istilanın ticaretini ileri götürmekte suç ortaklığı yapıyor. Yaygın medyayla ilgili araştırmalar resmi politikaların yayınlardaki etkisini ortaya koyuyor. Savaş döneminde İngiltere'de yayınlanan TV haberlerinde genellikle hükümet politikasına yakın bir anlayış vardı."
Oğlu saldırıda öldü
Oğlu Jesus'u Irak işgali sırasında, iddiaya göre ABD'nin fırlattığı misket bombasına basması sonucu kaybeden Fernando Suarez de oturumda tanıklık yaptı: Pentagon, ilk açıklamada oğlumun kafasına isabet eden bir mermi nedeniyle öldüğünü bildirmişti. Daha sonra, kaza dediler, daha sonra da dost ateşine maruz kaldığını açıkladılar.
Suarez oğlunun cesedini inceleyince, misket bombasına basması sonucu öldüğünü fark ettiğini söylüyor.
Misket bombası "mayın"a dönüştü
"Onlar bana gerçeği hiçbir zaman söylemediler. Gerçeği kendim buldum, ve gerçek oldukça basitti. 26 Martta ABD ordusu Irak'a 20.000 tane misket bombası bıraktı ancak bunların sadece yüzde 20'si patladı. Kalan yüzde 80 şehirlerde ve okullarda 'mayın'a dönüştü."
Suarez, Bush'un Irak'ta illegal silahlar olduğu sözünü hatırlatıyor : "Oğlum oraya bu nedenle gitti. ABD'nin yasadışı silahı misket bombalarının kurbanı oldu. Kimse bu konuda bir şey söylemedi. Medya illegal Amerikan silahları hakkında hiç konuşmuyor. "
Felluce kuşatmasıyla ilgili medya dezenformasyonuna dair ifade veren tanıklar da oldu. Onlara, aynı zamanda "online" bir medya ağı olan mediachannel yönetici editörü , gazeteci ve filmci Danny Schechter'in ödüllü belgeseli "Kitle Aldatma Silahları" sunuldu .
Alessandrini Irak halkına karşı işlenen suçlarda popüler medyanın aktif olarak suç ortaklığında bulunduğuna ve kışkırtma ve yanıltmaya yönelik suçlara da ortak olduğuna dair kanıtların çok yoğun olduğunu söylüyor.
"Tarihin, ABD'nin Irak halkına karşı işlediği suçları hatırlayacağı anlayışıyla çalışıyoruz. Bu suçların tekrarlanmaması için kayıt tutmak bizim sorumluluğumuzda".(DJ/CC/BA)
* Dahr Jamail'in haberini Cihan Cinemre Türkçeleştirdi.