Felluceli tüccar, 35, Ebu Hamit IPS'ye " Felluce'de zehirli gazların kullanıldığını " söyledi.
"Her şeyi kullandılar- tanklar, toplar, piyadeler, zehirli gaz. Felluce yerle bir olana kadar bombalandı."
Ebu Hamit Felluce'de en ağır çatışmaların yaşandığı Julan semtinden. Bu bölgede yaşayan diğer insanlar da illegal silahların kullanıldığını söylüyor.
Felluce'nin Julan bölgesinden bir başka mülteci olan Ebu Sabah IPS'ye "Mantar şeklinde bir bulut oluşturan o garip bombalardan kullandılar " diyor. "Ardından havadan arkalarında uzun duman kuyrukları olan küçük parçalar düştü".
Sabah, bu bomba parçalarının patlamaları ile ortaya büyük bir ateş çıktığını belirtiyor. Bu bombaların deride yol açtığı yanıklıklara suyla temas edilse bile o yanmaya devam ediyor. Fosfor silahları ve napalmın bu tip etkilere sahip olduğu biliniyor.
"İnsanlar bunlardan oldukça fazla etkilendi" diyor Ebu Sabah.
Felluce etrafında menzilenmiş olan Birleşik Devletler güçlerinin öldürdüğü sivil sayısının korkunç boyutlara ulaştığı ile ilgili raporlar hala gelmeye devam ediyor.
Bağdat'taki bir hastanın ambulans şoförü Mehdi Abdullah, Felluce'deki doktorların hastanedeki hastaların Amerikalılar tarafından zorla oradan çıkartıldığını rapor ettiklerini aktarıyor.
Bazı doktorlar, önemli bir ameliyat sırasında, askerlerin onları dışarı çıkarttığını ve hastayı ölüme terk etmeye zorladıklarını belirtiyor."
Bir haftadan kısa bir süre önce Felluce'den kaçan Kassem Muhammed Ahmet, şehirde ABD ordusu tarafından yapılan birçok zulme tanıklık ettiğini söylüyor.
"Tanklarla sokaklardaki yaralıların üzerinden geçerlerken onları izledim" diyor.
"Bu birçok kez oldu."
İki hafta önce Felluce'den kaçan Abdul Razaq İsmail askerlerin cesetleri gömmek için futbol stadyumuna götürmek için tankları kullandığını söyledi.
" Yerler cesetlerle doluydu ancak Amerikan keskin nişancıları yüzünden kimse onları gömemiyordu. Amerikalılar bazı cesetleri Felluce'nin yakınında olan Fırat nehrine atıyorlardı."
Kuşatmadan kaçmak için Fırat Nehrinin karşı kıyısına yüzmeye çalışan insanlar gördüğünü söylüyor Ebu Hammad ve Amerikalıların nehir kıyısından onları tüfeklerle vurduklarını belirtiyor. "Bazıları direnişçi olmadıklarını belirtmek için beyaz bayraklar ya da kumaşlar taşıyor olsalar bile vuruldular".
Hammad beyaz bayrak taşıyan yaşlı kadınların bile ABD askerleri tarafından vurulurken gördüğünü söylüyor.
"Yaralı insanlar bile öldürüldü. Amerikalılar Felluce'yi terk etmek isteyen insanların bir camiye gelmeleri yönünde duyuru yaptıktan sonra bile beyaz bayrak taşıyarak camilere gidenleri bile vurduğu söyleniyor."
Bir başka Felluceli, Halil, IPS'e el yapımı beyaz bayrak taşıyan sivilleri vurulurken gördüğünü söylüyor.
"Sokaklarda kadınları ve yaşlı erkekleri vurdular. Onların cesetlerini almaya çalışanları da vurdular... Felluce çok büyük acılar çekti ve şehir şimdi neredeyse yok bile."
Felluce'den kaçanlar şu anda farklı bir sefaletle karşı karşıyalar.
"Bu kampta yaşamak bir felaket" diyor Halil. "Köpekler gibi yaşıyoruz ve çocuklar için yeterli kıyafet bulunmuyor."
Bağdat'daki Irak Kızılay sözcüsü Abdulhamit Salim kurtarma timlerinin Felluce'ye girmesine izin verilmediğini ve ABD Ordusunun, mültecilerin Felluce'ye geri dönebilmeleri için en az iki hafta geçmesi gerektiğini belirttiğini anlatıyor.
Salim "Felluce'de hala yoğun çatışmaların sürdüğünü" belirtiyor.
"Ve Amerikalılar insanlara yardım etmemizi engellemek için şehre girmemize izin vermiyor"
Bağdat'ta ve Felluce çevresindeki birçok kampta, mülteciler yeterli yiyecek, barınak ve giyecek olmaksızın yaşıyorlar. Çeşitli yardım grup ve kuruluşları Felluce dışındaki geçici barınaklarda en az 15000 mülteci bulunduğunu tahmin ediyorlar. (DJ/CC/BA)
* Dahr Jamail'in 26 Kasım 2004'te IPS'in geçtiği haberini Cihan Cinemre Türkçeleştirdi.