Barış ve Demokrasi partisi (BDP) milletvekili Sebahat Tuncel, kendisinin son zamanlarda medyada çıkan fotoğraflarının, BDP'yi yıpratma sürecinin bir parçası olduğunu söyledi.
Tuncel'in şu anda tutuklu Şeyma Güzel ve Cafer Ateş ile fotoğrafları 10 gün arayla "PKK'li kaçırdı" şeklinde bazı gazetelerde yayınlanmıştı.
"Onlar zaten BDP'li"
BDP İstanbul İl Binası'nda yapılan toplantıda Tuncel, tutuklu iki kişinin de BDP Gençlik kollarında çalışan kişiler olduğu ve kendileriyle yemek yiyip, çay içmesinden daha doğal bir şey olamayacağını söyledi.
"Arabama da binen bu arkadaşlar zaten BDP'li. Ayrıca haberlerde yazıldığı gibi 'makam arabasına aldı' söylemi yanlıştır. Milletvekillerine makam arabası verilmez. Yüksek ihtimalle emniyetin verdiği bu fotoğralarla, medya eliyle linç kampanyası yürütülüyor. Amaç, BDP vekillerini kriminalize etmek. Bu zaten sadece Kürtlere değil, Kürt dostalarına da yapılan bir şey."
"Hesap veremeyeceğimiz hiçbir şey yok"
Tuncel, Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) kapsamında 2009'dan beri 8 bin kişinin gözaltına alınıp, 4 bin 500'ünün tutuklandığını hatırlatarak, "sıra milletvekillerine mi geliyor"a zemin hazırlanmak istediğini söyledi.
"Bazı vekillerimize zorla ifadeye çağrılma kararı geldi. Tüm milletvekillerinin dokunulmazlığı olmasına rağmen, Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 14.maddesi bunun dışında. Bizim Türkiye halklarına hesap veremeyeceğimiz hiçbir şey yoktur. Kesinlikle yargılanmaktan çekinmiyoruz. Ancak bu durum eşitlik ilkesine terstir."
"Benim hakkımda 26 fezleke var. Hepsi de yaptığım konuşmalarda, Kürt sorununa demokratik ve barışçıl çözüm istediğim için."
"Ergenekon- PKK bağlantısı kurmak..."
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) yeni anayasa yapım sürecinde BDP'yi istemediğini söyleyen Tuncel, "AKP, yeni anayasaya Kürtlerin hak, özgürlük ve statü talebini koymayıp, bu sorunu başka bahara ertelemek istiyor" dedi.
KCK'den tutuklananlara sorulan "Ergenekon, PKK bağlantısı" ile ilgili gazetecilerden gelen soruya Tuncel, "Kürtlerin, 90'larda Kürt halkına karşı en büyük suç işlemiş insanlarla yan yana konulması, meseleyi muğlaklaştırmaktan başka bir şey değildir" dedi.
Tuncel, konuşmasını gittikçe kötü giden sürece rağmen, "Türkiye'ye bahar gelecek, ben umudumu hala kaybetmedim" diyerek bitirdi. (NV)