ABD'deki siyah mücadelesinin sembol isimlerinden Malcolm X'in suikastının 60. yıldönümü (21 Şubat 1965) dolayısıyla, ailesi ve destekçileri New York'ta düzenlenen anma töreninde bir araya geldi.
Malcolm X'in suikasta uğradığı ve daha sonra kültür merkezine dönüştürülen Malcolm X ve Dr. Betty Shabazz Anma ve Eğitim Merkezi’nde dün (22 Şubat) gerçekleşen törene büyük bir katılım oldu. Malcolm X’in kızları Malaak Shabazz ve Ilyasah Shabazz da törende hazır bulundu.
ABD Başkanı Donald Trump'ın geçtiğimiz ay John F. Kennedy, Robert F. Kennedy ve Martin Luther King suikastlarına ilişkin tüm belgelerin gizliliğinin kaldırılmasını öngören bir kararname imzaladığını hatırlatan aile, aynı adımın Malcolm X suikastı için de atılmasını istedi.
“Tüm kayıtların yayımlanmasını umuyoruz”
Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre, siyah hakları avukatı Ben Crump liderliğindeki hukuk ekibiyle birlikte açıklama yapan aile, suikasta ilişkin tüm dosyaların gizliliğinin kaldırılmasını talep etti.
Ailenin hukuk ekibinden avukat Crump, sürece dair iyimser olduklarını belirterek, Trump’tan Malcolm X’in 100. doğum günü olan 19 Mayıs 2025’te bu konuda adım atmasını beklediklerini ifade etti.
Crump, “O zamana kadar tüm kayıtların yayımlanmasını umuyoruz,” dedi.
Malcolm X’in mücadelesi
Malcolm X, ABD’de ırksal adalet mücadelesinin önde gelen isimlerinden biri olmasının yanı sıra, küresel sömürgecilik karşıtı ve emperyalizme direniş hareketlerinde de önemli bir isim olarak tarihe geçti.
Küçük yaşta babasını ırkçı şiddet nedeniyle kaybeden Malcolm X, gençlik yıllarında tutuklandı. Hapisteyken Nation of Islam (İslam Milleti) hareketine katıldı. Siyah topluluğun haklarını kazanması, ekonomik bağımsızlık elde etmesi ve beyaz üstünlüğüne karşı mücadele etmesi gerektiğini savundu. Özgün fikirleriyle dikkat çeken Malcolm X, zamanla Nation of Islam’dan ayrılarak daha kapsayıcı bir yaklaşım benimsedi.
Son yıllarında, yalnızca ABD’deki siyah hakları mücadelesiyle değil, küresel sömürgecilik karşıtı hareketlerle de dayanışma içinde oldu. Afrika ve Ortadoğu’daki özgürlük mücadelelerine destek verdi, Filistin davasına sahip çıktı.
Norman 3X Butler ve Thomas 15X Johnson olarak bilinen iki kişi, 21 Şubat 1965'te Manhattan’daki Audubon Balo Salonu’nda konuşmasına başlarken ateş açarak onu öldürdü. Ancak bu suçtan Muhammed A. Aziz ve Halil İslam mahkum edilerek onlarca yıl hapiste kaldı.
Dava süreci başından itibaren ciddi şüpheler barındırmasına rağmen, gerçeklerin ortaya çıkarılması için uzun yıllar boyunca hiçbir adım atılmadı.
Suikasta ilişkin Netflix'te yayınlanan "Who Killed Malcolm X?" belgesel davanın akışını etkiledi. 2020'de yayınlanan belgeselde, Malcolm X'in katillerinin New Jersey eyaletinde yaşayan "Nation of Islam" üyeleri olduğu, Aziz ve İslam'ın haksız yere hapis yattığı anlatılıyordu.
Kasım 2024'te, Malcolm X'in üç kızı, babalarının 1965'teki suikastından kısmen sorumlu oldukları iddiasıyla CIA, FBI ve New York Polis Teşkilatı'na (NYPD) 100 milyon dolarlık dava açtı. Aile, bu kurumların suikast planını bildikleri halde önlem almadıklarını ve delilleri gizlediklerini öne sürüyor.
Ölümü, ABD’de siyah özgürlük hareketini derinden etkilerken, mirası dünya genelinde ezilen halkların mücadelesine ilham vermeye devam etti.
Dinleme önerisi
Nina Simone – "Why? (The King of Love is Dead)", 1968
Şarkı aslında Martin Luther King Jr. için yazılmış olsa da, şarkının sözleri Malcolm X’in ölümüyle de bağlantılı olarak yorumlanır.
Nina Simone, o dönemde siyah liderlerin suikastları karşısındaki derin üzüntüsünü müziğine yansıtmıştı. (TY)