Arel Üniversitesi’nden 27 akademisyen “Biz akademisyeniz. Genelde makale yazarız. Ancak son bir haftadır kolumuza kan grubumuzu yazıyoruz” diyerek bir bildiri kaleme aldı.
Bildiride polis şiddetinin ve Gezi Parkı’ndaki yıkım durdurulması istendi, ana akım medyaya doğru ve tarafsız haber yapma çağrısı yapıldı:
“Gezi Parkı direnişini başlatan ve direnişi sürdürmeye çalışan halkın bir parçasıyız. Şu an İstanbul’da yaşayan her vatandaş gibi bizim de can güvenliğimiz yok. Kimimiz belki ilk kez biber gazına maruz kalıyoruz. Gaz maskesiyle, sirkeyle, antiasitle tanıştık, tıpkı Gezi Parkı’na sahip çıkmak için Türkiye’nin dört bir yanında sokaklara dökülen, marjinalleştirilmeye çalışılan, çapulculukla itham edilen yüz binlerce kişi gibi.
“Bizler yalnızca Gezi Parkı’nda yok edilmek istenen doğaya, tarihe, sahip çıkmıyoruz. Yaşam alanlarımızı koruyoruz. Özgürlüklerimize, haklarımıza, geleceğimize sahip çıkıyoruz. Biliyoruz ki bugün özgürlüklerimize getirilmek istenen bu kısıtlamaya karşı sessiz kalırsak, yarın bir adım daha geride olacağız.
“Derslerde öğrencilerimizle paylaştığımız özgürlük, demokrasi, hak, eşitlik, ana akım medya, sermaye, siyasal iktidar ilişkileri, dezenformasyon, propaganda, ve benzeri pek çok kavramın somut halini son bir haftada yaşadık, gördük.
"Ana akım, alternatif medya, yurttaş gazeteciliği nedir; gördük"
“Binlerce insan, uluslararası sözleşmelerce yasaklanmış, ne olduğu bilinmeyen, kimyasal gazlara maruz kalırken; televizyon kanallarında penguen belgeseli, güzellik yarışması, diziler, evlilik programları yayınlandı. Ana akım medya, sermaye medyası, yaygı medya, alternatif medya, yurttaş gazeteciliği nedir; hep birlikte gördük. Kendi haber alma kaynaklarımızı kendimiz yarattık, kendi güvenliğimizi kendimiz sağladığımız gibi.
“Türkiye’nin dört bir yanında özgürlüklerine sahip çıkanlara uygulanan şiddeti kınıyor; öğrencilerimizin, gençlerimizin, evlerinden direnişe destek veren tüm halkın güvenliğinden endişe duyduğumuzu belirtiyoruz.
“Bizler; Taksim Gezi Parkı’nda yapılmak istenen yıkımın ve inşaatın durdurulmasını, kolluk kuvvetleri tarafından uygulanan şiddetin son bulmasını, medyanın asli görevini yerine getirip doğru ve tarafsız haber aktarmasını, medya ve sermaye ilişkilerinin gazeteci vicdanının önüne geçmemesini talep ediyoruz.”
İmzacılar: Doç.Dr. Cüneyt Akalın, Doç.Dr. Filiz Susar, Doç. Dr. Ömer Şimşek, Yrd. Doç. Dr. Aslı Albayrak, Yrd. Doç. Dr. Aybike Serttaş, Yrd. Doç. Dr. Ayça Gümüşay, Arş. Gör. Ethem Bahadır Batmaz,Yrd. Doç. Dr. Feryal Saygılıgil, Yrd. Doç. Dr. Gülüm Şener, Arş.Gör. Tubanur Bayram, Yrd. Doç. Dr. Zümra Özyeşil, Öğr. Gör. Aynur Acer, Öğr. Gör. Barış Özkaya, Öğr. Gör. Berna Uçarol, Öğr. Gör. Ceylin Özcan, Öğr. Gör. Hatice Karcılı , Öğr. Gör. Meral Camcı, Arş.Gör. İlkay Özküralpli, Öğr. Gör. Pınar Akkuş, Arş. Gör. Ceren Saran, Arş. Gör. Çağlar Aktemur, Arş.Gör. Gizem Akcan . (BK)
Not: İmzacı akademisyenlerden birinin ismi 10 Şubat 2016, ikisinin ismi 22 Temmuz 2016, bir diğerinin ise 8 Ağustos 2017, beşincisinin ismi ise 12 Aralık 2018 tarihlerinde talepleri doğrultusunda listeden silinmiştir.
* Fotoğraf: Fatih Pınar / İstanbul