Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün, birleştirilen Musa Anter ve JİTEM ana davasının 17. duruşması görüldü.
Mahkeme, “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın halen yaşadığını iddia eden eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin’in tanık olarak dinlenmesi talebini bir karar bağlamadı.
TIKLAYIN - Musa Anter cinayeti
“Mahmut Yıldırım’la ilgili beyanlarına açıklık getirmeli”
Mahkeme heyeti değişikliği yapılmış olduğundan, bugünkü duruşmada önceki duruşmaların tutanakları okundu ve dava 11 Temmuz 2018’e bırakıldı.
Yeni mahkeme heyeti şöyle: Başkan: Durmuş Ali Erbil, Üyeler: Duygu Tunçcan, Nursel Karamancı Gülel.
Duruşmaya müdahillerden Dicle Anter ile avukatları Selim Okuçuoğlu, Sertaç Kamil Ekinci ve Nilay Nayman ile sanıklar Hamit Yıldırım ve Savaş Gevrekçi ile avukatları katıldı.
Avukatlardan Okçuoğlu, “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’la ilgili şu talepte bulundu:
“Habertürk televizyonunda yayınlanan Didem Yılmaz Aslan’ın 2 Nisan tarihli programında, eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin, görüştüğü kişilerden, Mahmut Yıldırım’ın halen Türkiye’de olduğunu, yaşadığını ve hastalıkla boğuştuğunu öğrendiğini söyledi. Bu nedenle Pekin’in bilgisine başvurularak programda belirtmiş olduğu hususlarda açıklama yapmasını talep ediyoruz. Çünkü sanık Mahmut Yıldırım yıllardır aranmakta.”
“Mahkemeye gelip gitmesi külfet oluşturuyor”
Sanıklardan Hamit Yıldırım’ın avukatı Kaya Yelek de müvekkilinin duruşmalara Şırnak’tan geldiğini ve çiftçi olduğunu belirtti, "Adli kontrol hükümleri hakkında devam etmektedir mahkemeye gelip gitmesi kendisine külfet oluşturmaktadır bu nedenle duruşmadan vareste tutulmasını talep ediyorum” dedi.
Avukat Okçuoğlu ise bu talebe karşı çıkarak “Sanık Hamit Yıldırım kanun gereği zorunlu olarak tahliye edildi. Henüz delillerin toplanmamış olması ve suçun mahiyeti itibariyle duruşmadan vareste tutulma talebini kabul etmiyoruz” dedi.
TIKLAYIN - Musa Anter Davası Sanığı Hamit Yıldırım'a Tahliye
Ancak mahkeme Hamit Yıldırım’ın talebini kabul ederek duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi.
Savcı da sanığın vareste tutulmasını istedi
Savcı Ömer Faruk Tezel mütalaasında, avukat Okçuoğlu’nun talebinin “daha sonra değerlendirilmesini” istedi:
“Pekin’in yer aldığı program kaydının RTÜK’ten teminine, dönemin Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin’in konuşmalarından hareketle yargılamada tanık sıfatı ile bilgi ve görgüsüne başvurulmak yönündeki talebinin sonraki celse değerlendirilmesine;
“Sanıklardan Hamit Yıldırım’ın duruşmalardan bağışık tutulması yönündeki talebinin yargılamada gelinen aşama ve mevcut delil durumu itibariyle kabulüne talep ve mütalaa olunur.”
“Yeşil”in Kırmızı Bülten’le aranmasının devamına…
Mahkeme heyeti başkanı Erbil, “Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım hakkındaki Kırmızı Bülten uygulaması hakkındaki kararın devamına” hükmetti.
Mahkeme ayrıca, savcının mütalaasındaki gibi, İsmail Hakkı Pekin’in tanık olarak dinlenilmesi taleplerinin celse arasında değerlendirilmesine hükmetti.
Ne olmuştu? |
1999 yılında düzenlenen iddianamelerle 11 sanığın ve 2005 tarihli iddianameyle yargılanan 5 sanığın yargılandığı JİTEM örgütüne ilişkin davalar 2010 yılında birleştirildi ve dava “JİTEM Ana Davası” olarak anılmaya başlandı. Bu sırada gazeteci yazar Musa Anter’in 20 Eylül 1992’de öldürülmesiyle ilgili 1992 yılında açılan soruşturma kapsamında, eski JİTEM tetikçisi Abdülkadir Aygan’ın fail olarak işaret ettiği Hamit Yıldırım 29 Haziran 2012’de gözaltına alındı. Hamit Yıldırım’ın 2 Temmuz 2012’de tutuklanmasıyla dava zamanaşımından kurtuldu ve soruşturma sonucu hazırlanan 25 Haziran 2013 tarihli iddianame 5 Temmuz 2013’te Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmdi. Musa Anter Davası 23 Aralık 2014 tarihinde JİTEM Ana Davası ile birleştirildi ve 16 Ocak 2015 tarihinde “güvenlik gerekçesiyle” Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nden Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakledildi. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, birleştirme kararına itiraz etti ancak, itirazı değerlendiren Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 29 Ocak 2016 tarihli kararıyla iki davanın birleşmesi kesinleşti. Birleştirilen iki dava Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. |
(AS)