Haberin İngilizcesi için tıklayın
Diyarbakır’da dört yıl önce zırhlı aracın çarpması sonucu hayatını kaybeden 19 yaşındaki Şahin Öner’in ölümünün kasıtlı olduğu gerekçesiyle dosyanın gönderildiği Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi, olayın kaza olduğunu iddia etti.
Avukatı Abdullah Zeytun bianet’e yaptığı açıklamada, “mahkemenin sanığı aklamaya yönelik, soyut iddialara dayanan nedenlerle görevsizlik kararı verdiğini” belirtti, “Dosyada bu kadar delil varken bir heyetin oybirliğiyle bu kararı vermesini tarihe not düşmek gerekir” dedi.
Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi, mahkemeler arasındaki görev uyuşmazlığının çözümü için dava dosyasının Antep Bölge Adli Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi.
Zeytun, görevsizlik kararına karşı itiraz dilekçelerini bugün, üst mahkeme olan Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesine sunduklarını açıkladı.
Tıklayın - Medya “Bomba Elinde Patladı” Dedi; Otopsi, Adli Tıp, Mahkeme “Cinayet” Dedi
Mahkeme: Önceden tanımıyordu, husumeti yoktu
Diyarbakır’daki olayla ilgili davanın 29 Haziran 2017’deki son duruşmasında Diyarbakır 7. Asliye Ceza Mahkemesi, Öner ailesinin avukatlarının talebini kabul ederek, olayın “taksirle öldürmek” değil, “kasten öldürme” olduğuna hükmederek, görevsizlik kararı vermiş ve dosyayı ağır ceza mahkemesine göndermişti.
Tıklayın - Mahkeme: Zırhlı Araç Çarpması Kaza Değil, Kasten Öldürme
Dosyanın gönderildiği Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi ise yine görevsizlik kararı vererek dosyayı geri gönderdi.
Son görevsizlik kararı Öner’in avukatlarına geçen hafta tebliğ edildi.
Avukat Zeytun, mahkemenin görevsizlik kararını hangi gerekçelerle aldığını şöyle anlattı:
“Mahkeme, görevsizlik kararını iki nedene dayandırıyor. Kararda, polis memuru sanık S.K.’nın ‘maktulü daha önceden tanımadığı ve böylece kasten öldürme için gereken husumetin daha önceden oluşmadığı’ gibi hukuken açıklanamayan bir neden sundu.
“Toplumsal olaylarda bu ve benzeri birçok ölüme tanık olduk. Oysa bu kez mahkeme, kamu görevlisinin birini kasten öldürmesini için tanıyor olması, husumetinin varlığı gibi gerekçeler öne sürdü.
“Oysa dosyada polis ve eylemcilere müdahale eden ekibin davranışları, öldürme şekli, olayın oluş şekli gözönünde bulundurulduğunda sanığın açık şekilde sivil vatandaşı öldürme kastıyla hareket ettiği çok açık. Bugünkü itiraz dilekçemizde de bunu belirttik.
“Mahkeme kararının tipik kamu görevlisi koruyan zihniyetin bir ürünü olduğunu görüyoruz.”
“Anons ettiyse kasten öldürmemiştir” iddiası
Abdullah Zeytun, ağır ceza mahkemesinin görevsizlik kararını vermesinin ikinci nedeninin de, “polisin Öner’e çarptıktan sonra “bir kişinin aracın altında kaldığını” anons etmesi olduğunu söyledi:
“Dosyadaki otopsi tutanakları, tanık beyanları uzman görüşleri ve olay esnasında 112’yi arayan kadının savcılıktaki görüşme tutanakları değerlendirildiğinde, olayın kasten öldürme olduğu sabitti. Zaten asliye ceza mahkemesi de bu delillere binaen görevsizlik vermişti.
“Ama Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi bunları görmezden gelerek sanığın sürücülüğünü yaptığı araçtan ‘bir kişinin aracın altında kaldığını anons etmesini’ dikkate aldı, anons edildiği için olayın kasten öldürme olmadığına hükmetti. kararda, ‘husumetle, kasten öldürseydi, anons etmeyeceği’ değerlendirilmesinde bulundu.”
Avukat Zeytun, “zırhlı aracın şoförünün eyleminde kasten öldürmenin nitelikli halinin açık şekilde mevcut olduğunu, bunun da deliller, tanık beyanları, otopsi tutanakları ile Adli Tıp raporunda belirtildiğini” ifade etti. Bugünkü itirazlarında da mahkemeye bu delilleri sunduklarını ifade etti.
Ne olmuştu? |
Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesi Şehitlik semtinde 10 Şubat 2013’te düzenlenen protesto gösterisine polis müdahale etti, 19 yaşındaki lise öğrencisi Şahin Öner hayatını kaybetti. Diyarbakır Valiliği, “bir kişinin elindeki patlayıcıyı atmak isterken yaşamını yitirdiğini” açıkladı. Ancak ön otopsi raporuna göre, Öner “trafik kazasına bağlı ezilme sonucu” ölmüştü. TIKLAYIN - "ÖLÜM SEBEBİ BOMBA DEĞİL” İHD Diyarbakır Şubesi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Serdar Çelebi bianet'e yaptığı açıklamada, Öner'in otopsi raporunu incelediklerini ve raporda, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak'ın iddiasının aksine patlayıcı izine rastlanmadığını belirtti. TIKLAYIN - DİYARBAKIR VALİSİNE SUÇ DUYURUSU Diyarbakır Barosu ve İHD Diyarbakır Şubesi, Öner'in “elindeki bombanın patlamasıyla hayatını kaybettiğini” açıklayan Vali Toprak hakkında suç duyurusunda bulundu. İki görgü tanıkğı da savcılıktaki ifadelerinde, Öner’in zırhlı araç çarpması sonucu öldüğünü gördüklerini anlattı. Ayrıca İHD Diyarbakır Şubesi, Öner’in ağır yaralanmasına rağmen hastaneye değil karakol bahçesine götürüldüğünü, yarım saat burada tutulduktan sonra ambulansın Öner’i hastaneye götürdüğünü açıkladı. Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesi de olayla ilgili ikinci raporunda, “olay yerinde bomba kullanılmadığını” belirtti, “Şahin Öner’in ölümünün görgü tanıklarının ifadelerinde belirtildiği şekliyle polis aracının çarpması ve sürüklemesi ile meydana geldiğini” ifade etti. Ancak Diyarbakır Terörle Mücadele Kanunu 10. Maddesiyle Yetkili Başsavcılıki zırhlı aracın sürücüsü polis hakkında “taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçlamasıyla görevsizlik kararı vererek dosyayı düz savcılığa gönderdi. Dört yıllık soruşturmanın ardından polis S.K. hakkında bu suçlamayla dava açıldı. Davanın ilk duruşması 29 Haziran 2017’de görüldü. Diyarbakır 7. Asliye Ceza Mahkemesi, Öner ailesinin avukatlarının talebini kabul ederek, olayın “taksirle öldürmek” değil, “kasten öldürme” olduğuna hükmederek, görevsizlik kararı verdi ve dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdi. |
(AS)