Mahkeme uluslararası basının yoğun ilgisiyle karşılaştı. Mahkeme salonuna sadece 6 gazeteci kabul edildi. Bugün öğle sularında sonuçlanan mahkemede alınan karar bir bakıma geçen hafta belli olmuştu, ama gene de bir hafta içinde başka bir gerekçe bulunabileceği düşüncesiyle "ömür boyu hapis" cezasına kesin gözüyle bakılamıyordu. Katile verilen "ömür boyu hapis" cezası İsvec hukukunda yer alan en ağır ceza. Katil Mihail Mihailovic karara yeni bir gerekçe ile 3 hafta içinde itiraz edebilir.
Olof Palme cinayeti travması
Ama İsveç'teki hukuk çevreleri şimdiden bu kararın kalıcı olacağını öne sürüyor. Konuyla ilgili yapılan sözlü ve görsel röportajlarda katilin ömür boyu hapis cezası alması, hala aydınlatılmamış Olof Palme Cinayeti travması yaşayan İsveç halkını bir bakıma rahatlattığı izlenimi uyandırıyor.
Olof Palme'nin katili de olaydan hemen sonra yakalanmış ve Olof Palme'nin eşinin tanıklık ifadelerine karşı yeterli teknik delil bulunamadığı gerekçesi ile serbest bırakılmıştı. Olof Palme´nin katil zanlısı hala İsveç'te yaşıyor ve ara ara televizyon programlarına çıkıyor. Kendisine yöneltilen bir çok soruyu cevapsız bıraktığı için kendisine yönelik şüpheler ve kendisinin silah mafyasının bir adamı olarak katliamı gerçekleştirdiği düşünceleri her röportajdan sonra tekrar ortaya çıkıyor. Bu bağlamda İsvec halkı hala ciddi bir Olof Palme Cinayeti travması yaşıyor denebilir.
Sevilen bakanlar
İsveç'in Olof Palme'den sonra uluslararası politik arenada en çok söz edilen ve beğenilen 44 yaşındaki Dışişleri Bakanı Anna Lindh geçtiğimiz yıl 11 Eylül günü öğleden sonra alışveriş yapmak için girdiği mağazada herkesin gözü önünde bıçaklı saldırıya uğramış ve ağır yaralanmıştı. Kaldırıldığı hastanede yaklaşık 10 saat süren ameliyatta hayati tehlikeyi atlatamayarak yaşamını yitirmişti.
Anna Lindh bıçaklı saldırıya uğradığında İsveç'te Avrupa Ortak Para Birimi(EURO)ile ilgili halkoylaması kampanyaları yapılıyordu. Genç kadın bakan Avrupa Para Birliği'ne (EMU) dahil ülkeler tarafından geleceğin Avrupasını inşa edecek en yetenekli politikacı olarak ilan edilmişti.
Polis araştırması
Olayın ardından başlatılan kriminal araştırmalar esnasında iki ayrı zanlı ele geçirildi. Biri 35 yaşlarında bir İsveçli diğeri 25 yaşlarında Sırp asıllı İsveçli idi. Zanlıların poliste verdikleri ifadeler ve polisin topladığı kanıtlar dikkatleri 25 yaşındaki henüz bir kaç gün önce psikolojik klinik tedaviden çıkmış Sırp asıllı Mihail Mihailovic üzerinde yoğunlaştırdı.
Sırp asıllı genç tutuklandığı günden beri kendisine yöneltilen bütün suçlamaları reddetti ve Anna Lindh'i bilinçli olarak planlayarak öldürmediğini ileri sürdü. Fakat polisin ve savcıların topladığı bilgiler, olay yerindeki teknik analizler ve yapılan DNA analizleri katilin Mihail Mihailovic olduğunu gösterdi. Katilin verdiği ifadeler göz önüne alınarak katilin bilinçli olarak olayı planlamasa dahi Anna Lindh i öldürmek üzere saldırdığı iddialarını yüksek oranda destekliyor.
Sırp asıllı genç katil Isveç'te doğmuş, 6 yaşındayken ailesi tarafından Sırbistan'a yaşlı akrabalarının yanına gönderilmiş tekrar İsveç'e 13 yaşındayken dönmüş ve bulunduğu çevreye uyum sağlayamadığından defalarca psikoloji kliniğinde yatılı tedavi görmüş.
25 yasındaki katilin, daha öncede çevresinde bulunan kişileri ve eski kız arkadaşını ölümle tehdit ettiği, Anna Lindh'in ölümüyle sonuçlanan saldırıdan hemen birkaç gün önce tedavisinin sürdüğü klinikten salıverildiği anlaşılmıştı. (YS/BB)