Lice Davası’nın yedinci duruşması yarın, İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Lice Adalet Arıyor Platformu ve Diyarbakır Barosu dün Ankara’da düzenledikleri toplantıyla davanın gidişatı hakkında bilgi verdi ve bu davanın da diğer “yüzleşme” niteliği taşıdığına inandıkları davalar gibi cezasızlıkla sonuçlanacağından duydukları kaygıya dikkat çekti.
TIKLAYIN - AF ÖRGÜTÜ: POLİSLER DELİL SAKLIYOR, SAVCILAR PASİF, SONUÇ CEZASIZLIK
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 22 Ekim 1993 tarihinde 15 sivilin, bir askerin ve dönemin Jandarma Bölge Komutanı Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesiyle sonuçlanan, 242 işyeri ve 401 konutun zarar gördüğü, insanların ilçeden göç etmesine sebep olan askeri operasyonla ilgili süren Lice Davası, zamanaşımına bir gün kala, 21 Ekim 2013’te Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı Osman Coşkun’un hazırladığı iddianamenin Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesiyle başlamıştı.
Dava halen devam ediyor.
Duruşmalarda ne yaşandı?
Basın açıklamasında da özetlenen hukuki süreç şöyle gelişti:
* Dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı Eşref Hatipoğlu ve Üsteğmen Tünay Yanardağ’ın tutuksuz yargılandığı davanın İddianamesinde, Lice’nin yerle bir olmasına neden olan saldırının failinin, işaret edildiği gibi PKK olmadığı açıkça ifade edildi.
* İddianamede 16 kişinin ölmesine ve çok sayıda kişinin yaralanmasına yol açan operasyonun Eşref Hatipoğlu tarafından yönetildiği belirtilirken, Bahtiyar Aydın cinayetinin de Tünay Yanardağ tarafından organize edildiği savunuldu.
* Davanın 1 Haziran 2015 tarihli duruşmasında Eşref Hatipoğlu’nun çapraz sorguyla ifadesinin alınması kararlaştırılmış ve bu yüzden iki gün sürmesi planlanan bir sonraki duruşma tarihi 7-8 Ekim olarak belirlenmişti. Ancak Hatipoğlu’nun 18 Eylül’de düzenlenen ara duruşmayla ifadesinin alınmasına usulsüzlük yönünden karşı çıkan Tahir Elçi ve diğer avukatlar reddi hakim talebinde bulunmuşlardı.
* 7 Ekim’deki duruşmada sanıklardan Tünay Yanardağ’ın Singapur’da yaşamını yitirdiği iddia edildi.
TIKLAYIN - TAHİR ELÇİ, KUŞKONAR'DAN ROBOSKİ'YE MAĞDURLARIN AVUKATI
* Öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’siz, 24 Aralık 2015’de görülen ilk duruşmada ise sanık Eşref Hatipoğlu’nun duruşmaya çağrılmasına, gelmediği takdirde zorla getirilmesine karar verildi.
* 17 Mart 2016’daki duruşmada Eşref Hatipoğlu ilk kez hakim karşısına çıktı. Müşteki vekillerin iddianamenin mahkeme huzurunda tanığın yüzüne okunması yönündeki talepleri reddedildi ancak sanığa istedikleri soruyu yöneltebilecekleri belirtildi. Avukatlar Hatipoğlu’na detaylı sorular yönelttiler. Duruşma sonucunda Eşref Hatipoğlu’nun tutuklanma talebi reddedilirken duruşmalardan vareste tutulma talebi ise kabul edildi.
* 23 Haziran 2016’daki son duruşmada ise dönemin GÜNSİAD [Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği] yöneticisi Abdurrahman Ayaz, Lice Esnaf ve Sanatkarlar Odası Temsilcisi Şaban Maltaş, yakınları öldürülen Murat Canpolat ve Fesih Ersönmez tanık olarak dinlendi.
* Müşteki avukatları, dönemin Başbakan Yardımcısı Deniz Baykal ile OHAL Valisi Ünal Erkan’ın ve olayların ardından bölgeye giden gazetecilerden Tayfun Talipoğlu ile Mithat Bereket’in tanık olarak dinlenmesini talep etti.
* Ara kararlarda Şaban Maltaş, Murat Canpolat ve Abdurrahman Ayaz’ın davaya müdahil olması yönünde karar veren mahkeme heyeti diğer talepleri değerlendirmek üzere duruşmayı 17 Kasım’a bıraktı.
Ne olmuştu? |
Katliamın failleri olarak belirlenen, dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu ile Üsteğmen Tünay Yanardağ hakkında "Taammüden öldürme", "Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik", "Cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 24 yıla kadar hapis cezası istendi. Sanıklar tutuksuz yargılanıyor. Dava Diyarbakır'dan Eskişehir'e, oradan tekrar Diyarbakır'a gönderildi, burada Terörle Mücadele Kanunu 10. maddeyle yetkili ağır ceza mahkemesi olmadığından dava İzmir'e taşındı. 13 Haziran 2014'te dava durduruldu. İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının ardından, sanıkların yargılanmasının izne tabi olduğunu öne sürerek yargılamayı durdurmuş ve izin gerektiğine hükmetmişti. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kanunu uyarınca bir ildeki en yüksek kolluk amiri hakim-savcıların hükümlerine tabi. Mahkeme, davanın sanıklarından, dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu için de bu genelge uyarınca izin alınması gerektiğine karar verdi ve HSYK'nın 17 numaralı genelgesiyle davayı durdurdu. HSYK 3. Dairesi ise 29 Ocak 2015'te verdiği kararla avukatları haklı buldu ve davanın durdurulma kararını bozdu, davanın İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam etmesine karar verdi. Sanıklardan Tünay Yanardağ Ağustos 2015'te hayatını kaybetti. Davanın tek sanığı Hatipoğlu kaldı. Ancak mağdur avukatları Yanardağ'ın ölümüne inanmadıklarını söylüyor ve mahkemeden araştırma talep ediyor. |
(AS)
* Fotoğraf: Lice Adalet Arıyor Platformu