Geldof, IPS İletişim Vakfı'nın sürdürdüğü "Medya Özgürlüğü ve Bağımsız Gazetecilik İzleme ve Haber Ağı" (BİA²) Projesi ve UNICEF Türkiye'nin Ankara'da geçen hafta sonu düzenlediği Çocuk Hakları Haberciliği eğitiminde, kuş gribi hastalığı hakkında doğru bilgilendirmenin önemi ve medyanın bu konuyu haberleştirirken dikkat etmesi gereken noktalar üzerine bir sunum yaptı.
Geldof, Türkiye hükümeti, Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF yetkililerinin geçen hafta boyunca süren ve kuş gribi hastalığına karşı öncelikle yapılması gerekenler üzerine yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Bu toplantılar sonucu "Kuş Gribinden Korunmak İçin 6 Adım" başlığıyla belirlenen öncelikler şöyle:
* Çocuklarınızı kuşlar ve kümes hayvanlarından uzak tutun.
* Hasta veya ölü kanatlı hayvanları hemen yetkililere bildirin.
* Ölü veya hasta kümes hayvanları ile temastan sonra grip belirtileri başlarsa hemen en yakın sağlık ocağını başvurun.
* Kuş gribi tedavisi ücretsizdir.
* Sabun mikropları öldürür. Ellerinizi su ve sabunla sık sık yıkayın.
* Yumurtaları ve beyaz etleri yüksek ateşte çok iyi pişirin.
Medyanın rolü önemli
Geldof, sağlık görevlileri, veterinerler ve resmi yetkililerin, tepkilerini planlamak, ayrılacak kaynaklar ve bunların tahsisi konusunda doğru kararlar verebilmek için sağlıklı bilgilere ulaşmaları kadar kamuoyunun bilgilendirilmesinin önemli olduğunu söyledi.
Yıllarca gazetecilik de yapan Geldof, küresel pandemi olasılıkları artarken, medyanın iki öncelik konusunda çok önemli rol oynayabileceğini düşünüyor:
"Pandemik gribin önlenmesi ve buna karşı hazırlıklı olunması. Halka doğru ve tutarlı bilgilerin zamanında verilmesi ve halkın bu bilgiler üzerinden hareket etmesi, pandemik influenza olasılığını azaltacak, herhangi bir salgının kontrol altına alınmasına yardımcı olacak, gereksiz panik durumlarını önleyecek ve ortaya çıkan bir pandeminin ekonomik ve sosyal sonuçlarını hafifletecektir."
Halk sağlığı için sorumlu habercilik
Geldof, paniğin, genellikle, riskin yeterince kavranamamasından ve bununla nasıl baş edilebileceğine ilişkin bilgilerin yetersizliğinden ortaya çıktığını belirtti.
"Panik halinde alınan önlemler genellikle doğru kararlara yol açmadığı gibi, son derece olumsuz kimi sonuçları da davet edebilmektedir.
"Bu olumsuzlukların arasında kıt kaynakların aşırı ve uygunsuz biçimde kullanılması ve hedefler yanlış belirlendiğinde girişimlerin sonuçsuz kalması da bulunuyor."
Geldof, ayrıca medyada görev yapanların bu alandaki başlıca sorumluluğunun, yalnızca hastalığın kendisine değil, nasıl yayıldığına ilişkin de doğru bilgileri iletmeleri olduğunu söyledi.
Bundan kastedilenin, her durumda bir bilim adamının titizliğine sahip olmak olmadığını ifade eden Geldof şöyle devam etti:
"Kuş gribi gibi konuları gerektiği gibi ele almak için, medya mensuplarının, kendilerine söylenenlerden daha derine bakmaları ve böylece kendilerine verilen bilgilerin ne ölçüde sağlıklı olduğunu yargılamaları gerekiyor."
Verilen mesajların değişebileceği belirtilmeli
Geldof, yapılan bilgilendirmelerde ortaya çıkabilecek karışıklıkları önlemek için verilen mesajlarda aynı grafikler ve ifadelerin kullanılmasının önemli olduğunun altını çizdi.
"Gelecekteki değişiklere insanları hazırladığımız zaman insanların kurumlara güven duymaya başlarlar" diyen Geldof, kuş gribi konusunda yeni bilimsel veriler geldikçe iletilen mesajların değişmesiyle ortaya çıkabilecek kafa karışıklığını önlemek için yapılan haberlerde, yeni mesajların olacağını belirtmek gerektiğini ifade etti.
Geldof sunumunun ardından eğitime katılan yerel gazetecilerle birlikte, kuş gribiyle ilgili örnek haberler üzerinden medyadaki kuş gribiyle ilgili ihlalleri ve sürece olumlu katkılarını analiz etti. (KÖ)