Almanya'nın en yoğun göçmen nüfusuna sahip Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nde pazar günü (13 Mayıs 2012) gerçekleştirilen seçimlerde, Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) yüzü gülerken, Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) eyalette şimdiye kadar görülmemiş biçimde düşük oy aldı.
13 milyon seçmenin vatandaşlık görevini yerine getirmek üzere sandık başına çağrıldığı eyalet seçimleri, 2013'te yapılacak genel seçimler öncesinde Merkel'e önemli bir uyarı olarak algılanıyor.
Katılım oranının yüzde 59,6 ile düşük kaldığı eyalet parlamentosu seçimlerinde, CDU'nun oy oranı 2010 eyalet seçimlerine göre yüzde 8,2 gerilerken, SPD'nin adayı Hannelore Kraft partisinin oylarını yüzde 4,7 yükseltmeyi başardı.
Sosyal Demokratların yüzde 39,1 oy oranıyla birinci çıktığı sandıktan, Hristiyan Demokratlar yüzde 26,3 ile Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nde şimdiye kadar gerçekleştirilen seçimlerde en kötü sonucu elde ettiler.
Yüzde 7'nin üzerinde aldığı oy oranıyla Korsanlar (Piraten), eyalet parlamentosuna girmeyi başaran bir diğer parti oldu. Oy oranları gerileyen Sol Parti ise yüzde 2,6 ile yüzde 5'lik seçim barajını aşamayarak parlamento dışında kaldı.
Partilerden ziyade adayların başarısı/başarısızlığı etkili
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in de başkanı olduğu CDU adayı ve seçim öncesi Federal Çevre Bakanı Norbert Röttgen sorumluluğu üstüne alarak seçim sonuçlarının açıklanmasından kısa bir süre sonra partisinin eyalet başkanlığından istifa etti.
"CDU'nun [eyalet] başkanlığını yürüttüm, partinin adayıydım. Bu nedenle bu [sonuç] her şeyden önce benim kişisel mağlubiyetimdir. Bu gerçekten acı veriyor."
Röttgen, seçimlerden kısa bir süre önce ZDF Info kanalında katıldığı bir programda, eyalet başbakanı olup olmayacağı yönündeki bir soruyu "[Eyalet] Başbakanı olmam gerekir, ama buna ne yazık ki yalnız CDU değil, seçmen karar veriyor" diye yanıtlayarak talihsiz bir siyasi söyleme imza atmıştı.
Röttgen, CDU/CSU ve FDP koalisyon hükümetinin tepki gösterdiği nükleer enerjiden vazgeçilmesine yönelik politikalarda yeşil tarafta yer almıştı.
Partisini çağa uyduran bir kişilik olarak tanımlanan Röttgen, 'halk adamından' ziyade, 'sınıf birincisi' olarak niteleniyordu. Merkel de 1994 - 1998 yılları arasında Federal Çevre Bakanlığı görevini yürütürken Kyoto Protokolü kapsamında gerçekleştirilen müzakerelerde oynağı rol ile partisinin 'yeşil yüzü' olarak anılmıştı.
Siyasi eğilimleri ve kariyerlerindeki paralellikler nedeniyle Röttgen, genellikle Merkel'in 'veliahtı' olarak gösteriliyordu. Ancak Röttgen'in eyalet seçimlerindeki başarısızlığı, seçimlerden üç gün sonra Merkel'in isteğiyle Federal Çevre Bakanlığı görevinden alınmasıyla sonuçlandı.
Sosyal Demokratların yeniden doğuşu
Kömür ve çelik sanayisinin hâkimiyetindeki Kuzey Ren Vestfalya'nın seçmen tabanı geleneksel olarak sosyal demokrat bir çizgide olsa da, SPD yaklaşık 40 yıllık bir iktidarın ardından 2005 yılındaki eyalet seçimlerinde çoğunluğu Jürgen Rüttgers (CDU) ile Hristiyan Demokratlara kaptırmıştı.
2010'da yapılan eyalet parlamentosu seçimlerinde Hannelore Kraft'ın başkanlığında SPD ve Yeşiller bir azınlık hükümeti oluşturmuştu.
Kraft, Sol Parti ve Hür Demokrat Parti nezdinde yürüttüğü başarılı siyasetle, beklenenin aksine eyalet başbakanı olduğu süre boyunca parlamentoda ihtiyaç duyduğu oy desteğini sağlamayı başardı ve 2012 seçimlerinde bu defa Yeşiller ile bir çoğunluk hükümeti kuruldu.
Frankfurter Rundschau: Moral etkisi büyük
Süddeutsche Zeitung, Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'ndeki seçim sonuçlarını "Başbakanlık makamı, bu Pazar günü şiddetle sallandı, ama henüz yıkılmadı" başlığıyla görürken, Frankfurter Rundschau, "Seçim zaferinin Almanya'daki mevcut iktidar dengelerini pek fazla değiştirdiği söylenemez. Ama siyasi partilerin ve aktörlerinin morali üzerindeki etkisi hayli büyük oldu" yorumunda bulundu.
'Küçük çaplı federal seçim' sonucunda Sosyal Demokratlar ile Yeşiller arasında kurulan koalisyon, 16 eyaleti temsil eden, yasaların yapılmasına ve kısmen federal devlet yönetimine katılan bir anayasal organ olarak Federal Konsey (Bundesrat) düzeyinde bir değişiklik yaratmasa da, Merkel'in Hristiyan Demokratlar ve Liberaller arasındaki koalisyonunu zora sokabilecek bir uyarı olarak algılanıyor.
Mülheim an der Ruhr (Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'ne bağlı bir şehir) doğumlu, bölge halkına yakınlığıyla sempati uyandıran Eyalet Başbakanı Hannelore Kraft'a göre sandıktan çıkan sonuçlar "Berlin'e açık bir sinyal" niteliğinde.
Genel seçimler 2013'te
13 milyon seçmen sayısıyla ülkenin en kalabalık seçmen nüfusuna sahip Kuzey Ren Vestfalya'da sandıktan gelen sese kulak vermek gerekiyor.
Nitekim 2013 yılında yapılacak genel seçimler öncesinde koalisyon ortakları Hıristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) ve Hür Demokrat Parti'den (FDP) oluşan halihazırdaki iktidar eyalet seçimlerinde kan kaybediyor. Kuzey Ren Vestfalya'da oy oranlarını yüzde 1,9 oranında yükseltmeyi başarmış olsalar da Libareller'in (FDP) oy oranları ülke genelinde uzun süredir geriliyor. (GAW/ÇT)