PKK'ye mesafeli Kürt aydınlarca "tecrit koşullarının getirdiği psikoloji"ye bağlanan ve "fantezi" olarak değerlendirilen önerinin uzmanlara göre "hayata geçme imkanı" yok. DEHAP ise Öcalan'ın önerisinin ciddiye alınarak tartışılmasında ısrarlı.
Demokratik Toplum Hareketi kurucularından Leyla Zana'nın da Pazartesi günü Diyarbakır'da düzenlenen Newroz mitinginde destek verdiği önerinin temelinde "bayrağı ve adı" olan ancak "devleti olmayan bir "konfederasyon" formülü yatıyor.
6 yıldır hapis yattığı İmralı'daki cezaevinden ulaştırdığı mesajında Öcalan "Türkiye, Irak, İran ve Suriye ile Kürtlerin yaşadığı diğer bölgeleri içine alan Kürdistan Demokratik Konfederalizmi projesi"ni bir toplumsal sistem olarak ifade ediyor.
"Halkımıza yeni bir yaşam felsefesi ve sistemi daha kazandırdığıma inanıyorum" diyen Öcalan önerdiği yeni sistemin düşünsel temellerini mesajında şöyle dillendiriyor:
"Bu konfederalizm gücünü Mezopotamya'nın tarihten gelen zengin kültürel birikiminden alır. Klan sisteminden ve aşiret konfederasyonlarından günümüze kadar uygarlık tarihi boyunca devletçi toplum merkezileşmesine girmek istemeyen doğal toplumun demokratik komünal yapısına dayanır."
Kuzey Irak'taki Kürt gruplarının "devletleşme" yolundaki açıklamalarının tartışıldığı bir ortamda, bir yandan da Türkiye"deki Kürt gruplarının yakın döneme kadar "demokratik cumhuriyet" tezini savunduğu göz önüne alındığında, Öcalan'ın açılımı "şaşırtıcı" bulundu.
Tanrıkulu: "Demokratik Cumhuriyet'e ne oldu?"
Tunceliler Kültür Merkezi Başkanı Nimet Tanrıkulu bianet'e verdiği demeçte "Türkiyeli Kürtlerin yakın zamana kadar üzerinde uzlaşmış göründükleri 'demokratik cumhuriyet' tezine ne olduğunu merak ediyorum," dedi.
"Demokratik Cumhuriyet, Türkiye gerçeklerine daha çok oturuyordu. Tüm kesimlerin bir arada kendilerini özgürce ifade edebilecekleri bir duruma tekabül ediyordu."
Her türlü düşüncenin tartışılmasının doğal olduğunu belirten Tanrıkulu, Kürtlerin ne istediklerini açık açık ifade etmelerinin ve asıl olarak halkın isteklerine kulak verilmesinin gereğine dikkat çekiyor: "Ancak, bu öneri halkın hangi ihtiyacına cevap verecek anlayabilmiş değilim.
Tanrıkulu'ya göre, "bir arada yaşama kültürünün oluşması yolunda çalışmalar yapılmalı."
Bakırhan: Demokratik Cumhuriyet elde bir!
"Demokratik cumhuriyet" yaklaşımından hiçbir koşulda vazgeçmeyeceklerini belirten DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise önerinin tartışılmaya ihtiyacı olduğunu belirtiyor:
"Bu çok detaylı bir konu. Parti olarak henüz bu konuda bir şey söylemek istemiyoruz. Önerilerin araştırılması ve incelenmesine ihtiyaç var."
Bakırhan, öte yandan Öcalan'ın ortaya attığı "devletsiz konfederasyon"un üniter devlete engel olmadığı kanısında. " Ülkemize uygun mu değil mi bakılmalı ve tartışılmalı" diyor.
Partinin Genel Başkan Yardımcısı Naci Kutlay da "bilimsel görüşlerin" hemen tüketilmemesi gerektiğini düşünenlerden: "Öcalan teorik bir tartışma konusu ortaya atmış. Bu açılımın "cumhuriyetin demokratikleştirilmesi" meselesiyle çelişki içinde olacağını düşünmüyorum."
Konfederasyon neye denir?
Devletler hukukunda konfederasyon; bağımsız iki siyasi birimin ortak bir çatı altındaki birliğini anlatıyor. Örneğin, Kıbrıs'ta Türk tarafının tezi olan, iki devletin aynı çatı altında bir arada yaşaması önerisi gibi Avrupa Birliği'nin ve Bağımsız Devletler Topluluğu'nun gelecekte bir konfederasyona doğru ilerlemesi perspektifi de bunu anlatıyor.
Ancak bu modelin bir devlet biçimi olmadığını vurgulayan uzmanlar, günümüzde bu adı taşıyan tek devlet olan İsviçre Konfederasyonu'nun da tıpkı ABD gibi bir federal devlet olduğunu hatırlatıyor.
Kalyon: Ulus-Devlet var mı yok mu?
Demokratik Konfederalizm önerisinin Öcalan'ın görüşleri açısından yeni olmadığını, savunması sırasında bir süredir bu fikirleri işlediğini kaydeden siyasi analist Kenan Kalyon da önerinin "bayrak isim ve sınır" açısından sorunlu olduğu kanısında:
"Ulus-devlet mutlaka bizdeki gibi üniter devlet olmak zorunda değil. Pekala konfederasyon, federasyon gibi şekillerde kendini gösterebilir. Oysa, Öcalan'ın önerisinde konfederasyon, bir devletli halden devletsiz hale geçiş gibi sunuluyor. Böyle bakınca da isim, bayrak, ulusal sınırlar gibi ulusal devletin simgelerinin kullanılmış olması öneriyi sorunlu hale getiriyor."
Öcalan: Üç hukuk
Abdullah Öcalan'ın önerisine göre, "Kürdistan'da üç hukuk geçerli olacak. AB Hukuku, Üniter Devlet Hukuku ve Demokratif Konfederatif Hukuk."
Üniter devletlerin (Türkiye, Suriye, Irak, İran) Kürt halkının konfederal hukukunu tanıması halinde Kürt halkının da onlarınkini tanıyacağını ifade eden Öcalan, bu temelde uzlaşıya gidileceğini söylüyor.
"Acil, ertelenemez ve vazgeçilmez 'tarihsel bir görev'" olarak nitelediği konfederalizmin kurucusu olduğunu belirten Öcalan'ın tarif ettiği bayraksa şöyle: Yeşil zemin üzerindeki sarı güneş içinde kırmızı yıldız.
"Olumlu yanları da var"
Kalyon,"bugünün koşullarında somutlaştırılması mümkün değil" diye tanımladığı konfederasyon önerisinin olumlu yanının Öcalan'ın "ulusların kendi kaderlerini tayin hakkını yeniden yorumlama ve içeriğini güncelleme isteği"nin ifadesi olduğuna dikkat çekiyor.
"Kürt sorunu ve Filistin sorunu gibi halihazırda çözülmemiş iki ulusal ve etnik sorunun çözümü, farklı perspektiflerde aranabilir."Bunu dillendirmek Öcalan'ın da hakkıdır."
Prof. Turgut Tarhanlı: "Çatışma doğurur"
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi, Devletler Hukuku uzmanı Prof. Turgut Tarhanlı bianet'e verdiği demeçte "önerinin Türkiye'de bir uyuşmazlık ve çatışma doğuracağı muhakkak diyor.
"Mevcut devletin içinde demokratik katılımın artırılması yolundaki bir önerinin rasyonalitesi çok daha güçlü olabilirdi. Ama sınırları aşan, aynı zamanda söz konusu dört devletin yapısını da doğrudan etkileyecek bu formülün hayata geçmesi mümkün görünmüyor, hukuki bir temeli de yok."
"Zana: Özgür eşit birliktelik"
Diyarbakır'daki Newroz kutlamalarında konuşan Demokratik Toplum Hareketi (DTH)liderlerinden Leyla Zana ise bu fikrin "kuvveden fiile" geçebileceği kanısında.
Dün Diyarbakır'da halka seslenen Zana: "Diyarbakır, Öcalan'ın 6 yıldır geliştirdiği projeye sahip çıkmıştır," dedikten sonra kimsenin kendilerini yanlış anlamamasını istedi: "Biz halkların özgür, eşit birlikteliğini istiyoruz. Biz bu ülkenin her şeyine ortağız. Biz değiştik, onları da değiştireceğiz."
Ancak DTH dışındaki Kürt çevrelerinin öneriye bakışı aynı "sıcaklıkta" değil.
Abdullah Öcalan'ı halkın gündeminde olmayan konulara kafa yormakla suçlayan Ümit Fırat'ın eleştirileri şöyle:
"Öcalan, kurduğunu ileri sürdüğü sistemi belli bir bütünlük içinde sunmuyor. "Hayatın her alanında konfederalizm" tanımı son derece muğlak. Nerede başlayıp nerede bittiği belli değil."
Öcalan'ın önerisini Türk devletine "şirin görünmek", ilişkileri zora sokmamak için dile getirdiğini öne süren Fırat'a göre, hükümet de söz konusu açıklamalardan son derece memnun olmuş olmalı.
Kürt halkının siyasal önceliğinin "konfederalizm" gibi bir konu olmadığını savunan Fırat'a göre asıl tartışma "Türkiyelilik, asli unsur /tali unsur Kürtler ne istiyor" konuları çevresinde dönmeli.
Elçi: "Fanteziden öte değil..."
Önerilen yeni yaşam felsefesini kendisinin de anlamadığını bianet'e belirten Şerafettin Elçi'ye göre felsefi düşünceler, realiteyle uyuşmuyor: "Devletsiz bir toplum ancak melekler dünyasında mümkün olabilir. Ancak bu insanlar melek değil."
"Demokratik konfederasyon anlayışı ancak bir süre toplumu oyalar, ötesi de olmaz."
Elçi,Türkiyeli Kürtlerin organize bir grup dışında bu önerileri ciddiye almadığı, Kürt halkının derdinin demokrasi ve eşitlik temelinde düğümlendiği kanısında. (AK/EK)