Vicdani Ret Derneği, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde yaptığı basın açıklamasında hükümetin sayıları 600 bini aşan asker kaçakları için yakalama ve para cezası uygulama yönündeki adımları eleştirildi ve derhal vicdani ret hakkının tanınması gerekliliği ile kimsenin zorla asker yapılamayacağı vurgulandı.
Basın açıklamasını okuyan Vicdani Ret Derneği Eş Başkanı Merve Arkun, zorunlu askerlik süresinin 15 aydan 12 aya indirilmesinin hemen ardından asker kaçaklarının, artık GBT sistemine işleneceği, yakalandıklarında askerlik şubesine teslim edilecekleri, bu konuda Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ile İçişleri Bakanlığı arasında bir protokol imzalandığına dikkat çekti.
“Korku iklimi yaratılmaya çalışılıyor”
“Yoklama kaçağı ve bakaya durumunda olanlar hakkında yurtdışına çıkış yasağı, banka hesabı açmalarının yasaklanması gibi yaptırımların uygulanacağı yönünde demeçler verildi ve haberler yayınlandı. Bu şekilde bir korku iklimi yaratılmaya çalışıldı. Son olarak ise MSB, kanunu okumak aklına gelmiş olacak ki, bu kişiler hakkında idari para cezası uygulanacağını açıkladı.
“Oysa daha önce suç olarak düzenlen yoklama kaçaklığı ve bakaya, 22.05.2012 tarihli 6138 sayılı kanunla ilk kez işlendiğinde kabahat olarak kabul edildi ve idari para cezası verileceği düzenlendi. İkinci kez aynı fiil işlendiğinde ise bu kez suç olarak kabul edildi ve kişi hakkında ceza soruşturması açılacağı Askeri Ceza Kanununda düzenlendi. Ancak bu sanki yeni bir şeymiş gibi anlatılıyor ve bu şekilde bir korku iklimi yaratılmaya çalışılıyor.
“Tanımayan tek ülke Türkiye”
“Zorunlu askerlik sistemi her yönüyle ‘kanayan bir yara’dır. Tamamen kaldırılması yönünde köklü bir değişim yapılmadıkça atılan her adım yarayı kaşımaktan ve kanatmaktan başka bir şeye yaramayacaktır.
“Yaklaşık olarak, yüzyılın başından beri gelişen, zorunlu askerlik sistemine yönelik toplumsal tepkiyi bir nebze de olsa azaltmak amacıyla vicdani ret yasası önce tek tek ülkeler, sonrasında da Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) gibi uluslararası örgütler tarafından yasalaştırılmıştır.
“2011 yılı Temmuz ayında AİHM'in aldığı bir kararla da Avrupa Konseyi ülkeleri için artık zorunlu kılınmıştır. 47 üyeli Avrupa Konseyi içinde anayasasında vicdani ret hakkının tanınmadığı tek ülke olan Türkiye, hala bu yasal değişikliği yapmamaktadır. Elbette bu tavrıyla, TC Anayasası'nın 90. maddesini de çiğnemektedir.
“Zorunlu askerlik sistemi hemen her gün duymakta olduğumuz ‘şüpheli asker ölümleri’ ile de ‘kanayan bir yara’dır. ‘İntihar’, ‘kaza’ ya da ‘eğitim zayiatı’ adı altında her yıl yüzlerce asker ölürken ve birçoğu da bedensel ya da zihinsel engelli olarak hayata tutunmaya çalışırken, ne yazık ki bir kısmı da tutunamamaktadır.
“Askerlerin maruz kaldığı baskı ve işkenceler ise ya dillendirilmemekte ya da askeri mahkemelerde hiç edilmektedir. Askeri cezaevleri her türlü denetimden uzak adeta toplama kampları gibidir. Er Uğur Kantar'ın işkence ile ölümü sonrası ortaya çıkan tepkiler sonucu ‘disko’ adı verilen disiplin koğuşları kaldırılmak zorunda kalınmıştır.
“Tüm kaçakları vicdani ret açıklamaya çağırıyoruz”
“Zorunlu askerlik sistemi, özellikle de Kürdistan'da yürütülen savaşta iflas etmiştir. Zorla askere alınıp, hiç bilmedikleri bir savaşa sürüklenen gencecik insanların ölüm haberleri özellikle de asker ailelerinin tepkisine neden olmuştur. Ölen gençlerin hemen hepsinin yoksul ailelerin çocukları olması ise konunun aslında ‘sosyal bir yara’ olduğunu da göstermiştir.
“Tepkiler karşısında profesyonel orduya geçiş için sözleşmeli askerlik adıyla atılan adımlar ise beklenen neticeyi vermemiştir. Adalet Bakanı da vicdani reddin yasalaşması için profesyonelleşmeye işaret etmektedir. Bu da bir kez daha göstermektedir ki vicdani reddin yasalaşmasının önündeki gerçek neden yaşanan savaştır.
“Askerliği kısaltırken, yüzbinlerce asker kaçağını korkutarak zorla askere almaya çalışmak, zenginleri bedelli adı altında parayla askerlikten muaf tutarken, sözleşmeli askerlik adıyla yoksul gençleri ölüme yollamak kanayan yarayı kaşımaktan başka nedir?
“Vicdani Ret Demeği olarak; zorunlu askerlik sistemine derhal son verilmesini, vicdani reddin yasal bir hak olarak tanınmasını, hiç kimsenin zorla asker yapılamayacağını, böylesi bir uygulamaya geçilmesi halinde asker kaçaklarının yanında olacağımızı ve her türlü desteği vereceğimizi belirtiyor, bu durumu protesto için tüm asker kaçaklarını vicdani retlerini açıklamaya çağırıyoruz.” (EKN)