Aktar, 3 Ekim'e kadar Türkiye'nin atması gereken adımları bianet'e değerlendirirken "Türkiye bir an önce Kıbrıs'ta çözümü hızlandıracak girişimlerde bulunmalıdır. Yapılması gereken Annan Planı'nın 'yeniden planlandırılması' olacaktır" diye konuştu.
Atılım Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Levent Köker de Kıbrıs konusunda Türkiye'nin ikilemde bırakıldığı yönündeki açıklamalara katılmadığını belirterek, "3 Ekim'e kadar Ankara Antlaşması'nın 10 yeni üyeye uyarlanması gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Gerek Aktar, gerekse Köker müzakerelerin "açık uçlu" olmasında bir sakınca görmüyor.
Kıbrıs'ta çözüm Annan Planı'nın yeniden planlandırılması olacaktır
Cengiz Aktar, "3 Ekim'de müzakerelerin başlanmasını istiyorsak birleşik Kıbrıs'ın karşımızda 25. ülke olarak yer alması gerekir" dedi.
Türkiye'nin bir an önce Kıbrıs'ta çözümü hızlandıracak girişimlerde bulunması gerektiğini ifade eden Aktar, "Yapılması gereken Annan Planı'nın yeniden planlandırılması olacaktır" diye konuştu.
Kuzey Kıbrıs'ta 20 Şubat'ta yapılacak seçimlere dikkat edilmesi gerektiğini de ifade eden Aktar, "Türkiye'nin AB'ye girmesini ve Kıbrıs'ın birleşmesini istemeyenler Kuzey Kıbrıs'taki seçim sürecinde çözümsüzlüğü destekleyeceklerdir" değerlendirmesinde bulundu.
"17 Aralık'ta imzalanan protokolde Kıbrıs'la ilgili paragraf geçicidir. Yani Türkiye'nin müzakerelere başlaması için yeterli değildir" diyen Aktar, "Hükümetin, tanımanın tüm Kıbrıs için gerçekleşmesi gerektiği yönündeki tavrını hatırlarsak, 3 Ekim pazartesi günü toplanacak Hükümetlerarası Konferansta birleşik bir Kıbrıs'ın hayata geçirilmesi dışında bir çözümün görünmediğini" ifade etti.
Tarama konusunda bir belirsizliğin söz konusu olduğunu belirten Aktar, "Sürece baktığımda benim öngörüm taramanın 3 Ekimde başlayacağı yönündedir. Eğer öyle olmasaydı ilgili paragrafta konuşma anlamında müzakerelerden evvel taramanın başlayacağı belirtilirdi. Yine de teknik olarak taramanın bir an önce başlaması için bir engel yoktur" şeklinde konuştu.
Aktar, müzakerelerin "açık uçlu" olmasının her müzakere eden ülke için geçerli olan bir süreç olduğunu belirterek, üzerinde durulmaması gerektiğini söyledi.
"Açık uçluluk sorun değil"
Dr. Levent Köker de "3 Ekim'e kadar Ankara Antlaşması'nın 10 yeni üyeye uyarlanması gerekiyor" dedi.
Kıbrıs konusunda Türkiye'nin ikilemde bırakıldığını yönündeki açıklamalara katılmadığını belirten Köker, "Hali hazırdaki durumu belirlerken 3.Ekim'de fiili müzakereler başlamadan önce Türkiye'nin 10 yeni üyeyi tanıması gerekiyor. Protokolde yer alan ifade Türkiye'nin lehinedir. Protokolde, 'imzalamadan önce anlaşma sağlanması ve gerekli adaptasyonların ve uzlaşmanın sağlanması gerekir' yönünde ifadelerin yer alması Kıbrıs sorunun çözümü konusunda Türkiye'ye olumlu fayda sağlar diye düşünüyorum" diye konuştu.
Açık uçluluk konusunun bir sorun gibi görülmesinin yanlış olduğunu söyleyen Köker, "Türkiye ile AB tam üyelik müzakereleri için masaya oturacak, imtiyazlı ortaklık için değil. Bu durumda 'Türkiye 10 yıl sonra tam üye olacak' gibi bir talep gerçekçi olmaz" dedi.
Köker "Bundan 6 yıl sonra, Türkiye kendisi müzakerelere devam etmek istemeyebilir, ya da Türkiye'nin beklenenleri gerçekleştirememesinden dolayı AB üyeliğine alınmayabilir" değerlendirmesinde bulundu. (KÖ/YS)