Diyarbakır Barosu’ndan avukat Nahit Eren, Nihat Kazanhan davasında sanık polisin faydalandığı haksız tahrik indiriminin gerekçesinin kabul edilebilir bir yanının olmadığını söyledi.
Kararda bölgenin içinde bulunduğu durumun gerekçe olarak gösterildiğini, buna göre haksız tahrik hükümlerinin uygulandığını belirtti.
Daha önce böyle bir gerekçeli karar görmediklerini belirten Eren, Antep İstinaf Mahkemesinde hükmün bozulması için kararı temyiz edeceklerini ifade etti.
TIKLAYIN - NİHAT KAZANHAN’IN AVUKATI EREN: 12 YAŞINDAKİ ÇOCUK POLİSİ NASIL TAHRİK ETTİ?
“Haksız tahrik nedeniyle yapılan ciddi bir indirim vardı. Bu kararda haksız tahrike ilişkin indirim hukuken kabul etmeyeceğimiz, eleştirdiğimiz bir husustu.
“Gerekçeli kararda ise bölgenin içinde bulunduğu durum gerekçe gösterilerek haksız tahrik hükümlerinin uygulandığını öğrendik.
“Bizim ceza yargılama sistemimizde sanığın yani burada polis ve maktulün yani burada Nihat Kazanhan birbirlerine yönelik haksız tahrik hükümleri olup olmadığı değerlendirilmeliydi.
“Eğer maktulün size yönelik haksız tahrik oluşturacak bir davranışı yoksa haksız tahrikten faydalanamazsınız.
TIKLAYIN - NİHAT KAZANHAN, KENDİ KATİLİNİ HAKSIZCA TAHRİK ETMİŞ
“Burada mahkeme genel bir tabirle bölgenin içinde bulunduğu durum, Cizre’deki gelişmeler, o gün milletvekillerinin kente gelmiş olması, yapılan açıklamalar, genel anlamda ortam ve Nihat’ın orada bulunan polislere taş atan grubun içinde olduğuna dair bir değerlendirme yapmış.
“Oysa biz görüntülerde Nihat’ın hiçbir şekilde polise yönelik müdahalenin içinde olmadığını, taş atma gibi bir fiilinin olmadığını çok net görebiliyorduk. Biz burada genel anlamda haksız tahrikin Nihat tarafından polislere yönelik bir davranışından kaynaklı olmadığını söylüyoruz, ki Yargıtay’ın da uygulaması bu yönde.
“Maktulün, öldürdüğünüz kişinin size karşı bir fiili olmalı ki siz haksız tahrikten faydalanabilesiniz; sizi o eyleme sevkedebilecek bir davranışı olmalı.
“Ama mahkeme kişi üzerinden bu değerlendirmeyi yapmamış, genel olarak Cizre’nin içinde bulunduğu atmosferi polis açısından haksız tahrik sebebi saymış. Bunun kabulü mümkün değil. Gerekçenin makul, kabul edilebilir bir gerekçe olmadığını düşünüyoruz. Nihat’ın polislere yönelik tahrik eden bir davranışı da yok.
“Biz Antep İstinaf Mahkemesinde bu karara karşı temyiz hakkımızı kullanacağız.”
Nihat Kazanhan'ın davası 11 Kasım'da karara bağlanmıştı.
Yine aynı gün, davanın takipçilerinden çocuk hakları alanında çalışan Gündem Çocuk Derneği'nin faaliyetleri de İçişleri Bakanlığı'nın Olağanüstü Hal (OHAL) Kanunu'nun 11. maddesi kapsamında durdurulmuştu.
Dernek 22 Kasım'da çıkarılan 677 sayılı KHK ile kapatıldı. (YY)
Ne olmuştu? |
12 yaşındaki Nihat Kazanhan Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Ocak 2015’te polisin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetmişti. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kazanhan’ın ölümünde polisin sorumluluğu olmadığını iddia etmiş ancak kısa süre sonra Nihat’ın polislerce öldürüldüğüne dair polis kamerası görüntüleri basın aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılmıştı. TIKLAYIN - TAHİR ELÇİ: BİR ÇOCUK ÖLÜMÜNDE GİZLİLİK KARARIYLA NE SAKLANIR? Olay günü görev yapan özel harekat polislerinden H.V. Kazanhan’ın ölümünden sorumlu tutularak 29 Ocak’ta Mardin’de tutuklandı. Aynı polis daha sonra olayla ilgili Cizre Cumhuriyet Savcısı ve Cizre Sulh Ceza Mahkemesi’ne verdiği ifadede Nihat’ı bir başka polisin vurduğunu söyleyince tahliye edildi. Suçlanan diğer polis memuru M.N.G. tutuklu yargılanmak üzere cezaevine gönderildi. Nihat vurulurken olay yerinde bulunan ve tutuklanıp serbest bırakılan polis ve diğer üç polis memuru hakkında da Cizre Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ‘kamu görevlisinin suçu bildirmeme’ suçuyla dava açıldı. TIKLAYIN - "KAZANHAN'I POLİS ÖLDÜRMEDİ" DİYEN DAVUTOĞLU ÖZÜR DİLEYECEK Mİ? TIKLAYIN - “KİMSE TUTUKLANMAZ DİYE DÜŞÜNÜYORDUK” H.V. ifadesinde “biz bu dosyada kimsenin tutuklanmayacağını düşünüyorduk” demişti. Kazanhan’la ilgili davada kasten öldürmekten yargılanan polis M.N.B.’ye mahkeme önce ağırlaştırılmış müebbet cezası verdi. Sonra cinayetin olası kast ile işlendiğine hükmederek bu cezayı müebbet hapse indirdi. Ardından "haksız tahrik" indirimi uygulanan ceza 16 yıl hapse dönüştürüldü. Mahkeme heyeti, ‘sanığın duruşmalardaki iyi halini’de göz önüne alarak nihai cezayı 13 yıl 4 ay olarak açıkladı. |