“Patron bize saatlik 115 TL teklif ediyor. Bizimse talebimiz yüzde 110 idi. 3 aylık süreçte biz de talebimizi aşağı çektik, onlar da bir miktar yukarı çıktı ama finalde hâlâ anlaşamayacağımız bir ücret ile karşı karşıyaydık…”
İşçi temsilcisi Erkan Yener, Kaynak Tekniği Fabrikası’nda 31 Ocak Cuma günü başlattıkları grevi bu sözlerle anlatıyor.
Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Amerikan sermayeli Kaynak Tekniği Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nde (Lincoln Elektrik) 31 Ocak’ta grev başladı.
Sendikal örgütlenme sürecinin ardından 2023 yılında çoğunluğu sağlayan DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın onayı ile Kaynak Tekniği’nde yetkili sendika olmuştu.
Ancak işyeri yönetimi, sendikanın yetki tespitine itiraz etti ve hukuksal süreç yaklaşık 1,5 yıl boyunca devam etti.
Kaynak Tekniği işçileri, sendika hakkını elde etmek için uzun süre bekledi.
Zorlu örgütlenme süreci ve işverenin yetki itirazı nedeniyle aylar süren mahkeme süreçlerinin sonunda toplu sözleşmeli çalışma hakkını elde ettiler.
İlk dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) için 16 Eylül 2024’te başlayan müzakere sürecinde, işvereninin son ücret zam teklifi yüzde 38,70 idi. Ancak, sendika, bu rakamı reddetti. Arabuluculuk sürecinde de anlaşma sağlanamaması üzerine grev kararı aldı.
İşverenin son teklifine göre, işyerinde ortalama ücret ve ikramiye dahil net (%27’lik vergi dilimine göre) ele geçecek tutar 29.546 TL iken sendika yönetimi, “Bizim talebimiz ise ücretlerin ilk altı ay için ortalama olarak ikramiye dahil net 48.151 TL düzeyine getirilmesidir” dedi.
“Savaşta bile ayıp sayılacak şeylerle karşılaştık”
İnsanca yaşanacak bir ücret için grev hakkını kullanan Kaynak Tekniği işçileri bianet’e konuştu.
Haydar K. çok zorlu bir süreç sonunda sendikalaştıklarını söylerken yaklaşık üç aydır müzakere ettiklerini ancak patronun teklifinin kabul edilemez olduğunu söyledi:
“Aldığımız ücretler neredeyse asgari ücret seviyesindeydi. Toplu sözleşme sürecinde patronun yaptığı teklifler de yine bu civarlarda oldu. Biz imkansız rakamlar değil, insanca yaşanacak bir ücret talep ediyoruz. Greve başladıktan sonra elektriğimizi kestiler. Tuvalet ihtiyacımızı gidermek için fabrikamıza bile giremiyoruz. Komşu ve diğer grevdeki fabrikaların desteğiyle lavabo ve elektrik gibi ihtiyaçlarımızı gideriyoruz.”
“Kararlıyız, mutlaka kazanacağız”
Haydar K. grev başladığından beri patronun kendileriyle görüşmediğini belirtirken kararlı olduklarını ve taleplerini kazanana kadar direnmeye devam edeceklerini vurguladı.
“Elbet bir gün üretime döneceğiz”
İşyeri sendika baştemsilcisi Erkan Yener ise savaşta bile ayıp sayılacak şeylere maruz kaldıklarını ve bu nedenle grev bitse bile işyeri ortamında eski samimiyetin oluşamayacağını söyledi:
“Patron bize saatlik 115 TL teklif ediyor. Bizimse talebimiz yüzde 110 idi. 3 aylık süreçte biz de talebimizi aşağı çektik, onlar da bir miktar yukarı çıktı ama finalde hâlâ anlaşamayacağımız bir ücret ile karşı karşıyaydık. Greve mecbur kaldık ve Haydar arkadaşımın da belirttiği gibi savaşta bile ayıp sayılacak şeylere maruz kaldık. Elbet grevimiz bir gün bitecek ve üretime döneceğiz ancak o zaman içerideki ortam değişmiş olacak. İşçi ile işveren arasında eski samimiyet olmayacak. Bunu biz istemedik. Kararlıyız, mutlaka kazanacağız.”
Atar: Metal işçileri insanca bir yaşama kavuşmanın yolunu aydınlatıyor
Birleşik Metal-İş Sendikası fabrika önünde şu açıklamayı yaptı:[1]
“Bugün itibarıyla Kaynak Tekniği işyerinde 254 üyemizle grevimizi başlatmış bulunuyoruz. Sendikamızın Genel Başkanı Özkan Atar, Genel Yönetim Kurulu üyeleri, Gebze 2 No’lu Şubemizin yöneticileri ve üyelerimizle birlikte fabrikanın önünde kitlesel bir basın açıklaması yaptık. 38 gündür grevlerini sürdüren Green Transfo işçilerinin de katıldığı açıklamaya, kardeş sendikamız Nakliyat-İş ile aralarında DİP, TÖP, EMEP’in de bulunduğu emek dostu siyasi partiler destek verdi.”
“Grev sürecek”
Açıklamayı yapan Genel Başkan Özkan Atar, üyelerinin memnuniyetle kabul edeceği bir toplu sözleşme imzalanana dek grevlerinin süreceğini vurguladı.
Ayrıca, MESS’e bağlı 4 işletmede Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile gelen grev yasağına rağmen kararlılıkla sürdürülen ve kazanımla sonuçlandırılan grevlere dikkat çeken Atar, şunları söyledi:
“Metal işçileri verdikleri mücadeleyle bu ülkede üzerimize çökertilmek istenen bu ekonomik karabasana karşı hakça, insanca bir yaşama kavuşmanın yolunu aydınlatıyor. Amacımız, buradaki çalışma barışı zedelenmeden karşılıklı olarak, işçi arkadaşlarımızın ekonomik koşullarının ve çalışma koşullarının iyileşebileceği, haklarının teslim edileceği düzeyde bir anlaşmanın ortaya çıkması. Çıkmadığı takdirde nereye kadar giderse gitsin, mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bizi kimse doğru bildiğimiz yoldan geri çeviremez. Biz o grevlere çıkarken de hakkımızı almadan şalterleri açmayacağımızı söylemiştik. Bizim hakkımızı, alın terimizin karşılığını vermeden grevlerimizi durdurma girişiminde bulunmaya kim kalkışırsa kalkışsın; bu ülkenin en güçlü işveren örgütü de olsa, bu ülkeyi yöneten ceberrut siyasi anlayış da olsa, ülkenin en yetkili kişisi de olsa hiç kimse metal işçisini yolundan döndüremez!”
Basın açıklamasının ardından grev pankartını asan Birleşik Metal-İş üye ve yöneticileri omuz halay çekti; “Direne direne kazanacağız”, “Yaşasın onurlu grevlerimiz” sloganları attı.
(AV/EMK)
[1] https://x.com/birlesikmetal/status/1885304039908217302?s=46